"قُلتَ بأنّك" - Translation from Arabic to Turkish

• demiştin
• söylediniz
• olduğunu söylemiştin

Bence bu Maris. Saati balayında gördüm demiştin.
قُلتَ بأنّك رَأيتَ تلك الساعةِ على شهرِ عسلكَ.

Sanırım, alış veriş ettim, demiştin.
إعتقدتُ بأنّك قُلتَ بأنّك ذَهبتَ للتسوّق.

Sana gelince pek iyi değilim demiştin, değil mi?
أما بالنسبة لك قُلتَ بأنّك تَبْدو مريضاً؟

Telefonunuza bakarken dönüp Victor'u gördüğünüzü söylediniz.
قُلتَ بأنّك كُنْتَ تُدقّقُ هاتفكَ الخلوي وبعد ذلك نَظرتَ للوراء في فيكتور.

Beni daha güzel gösterebileceğinizi söylediniz!
قُلتَ بأنّك يُمْكِنُ أَنْ تَجْعلَني أَبْدو في حالة حسنة!

Siz birlikte yaşadığınızı söylediniz, değil mi?
أنت قُلتَ بأنّك عِشتَ سوية، حقّ؟

Doğuştan bu yeteneğe sahip olduğunu söylemiştin.
قُلتَ بأنّك عِنْدَكَ هذه الموهبة طول حياتك

- Daha sonra yakalarım demiştin.
- حَسناً، أنت قُلتَ بأنّك تَمْسكُني لاحقاً.

Gerçek bir CSI ile iş yapmak istiyorum demiştin.
قُلتَ بأنّك أردتَ لمُجَاراة الذكاءِ مَع csis حقيقي.

Yorgunum demiştin.
قُلتَ بأنّك أُتعبتَ.

- Dışarıdayım demiştin.
- قُلتَ بأنّك كُنْتَ خارج.

- Ondan bir daha haber almadığınız söylediniz.
- قُلتَ بأنّك مَا سَمعتَ مِنْها ثانيةً.

Polis olduğunuzu söylediniz.
قُلتَ بأنّك الشرطةَ.

McMillan cinayeti için görgü tanığın olduğunu söylemiştin.
قُلتَ بأنّك وَجدتَ شاهد عيان ل قتل مايك مكميلان.

Onun hatta olduğunu söylemiştin.
قُلتَ بأنّك كَانَ عِنْدَكَها على الخَطِّ.