| Sanki kimse nefes almıyordu. Sanki bir fotoğrafa bakıyormuşsunuz gibi. | Open Subtitles | كأن الناس توقفوا عن التنفس كأنهم كانوا ينظرون إلى صورة |
| O çocukların yüz ifadelerini bir görmeliydin Bana Sanki beni tanıyorlarmış gibi bakıyorlardı | Open Subtitles | كان عليك ان ترى وجوه هؤلاء الاطفال نظروا لى و كأنهم يعرفونى بالفعل |
| Dağları taşları, midelerine sıkı bir yumruk yemek için aştılar Sanki. | Open Subtitles | كأنهم قد ساروا ألف ميل فقط ليحصلوا على لكمة في المعدة |
| İki gruba ayrılmış gibiler. Bir grup ileri doğru gidiyor-- | Open Subtitles | يبدو كأنهم قد أنقسموا إلى قوتين , واحدة تتحرك للأمام |
| - Evet. Sanki beni bir yılan çukuruna atmışlar gibiydi. | Open Subtitles | حسناً ، لقد بدا لى الأمر و كأنهم قد ألقوا بى فى حفرة ثعبان |
| Son birkaç hafta... annemle babam birbirlerini öldürecek gibiydiler. | Open Subtitles | الأسبوعان الماضيان أمي وأبي ظهروا كأنهم كانوا مستعدون لقتل بعضهم البعض |
| Sanki benim ofisimden ayrılıp mutluluk satan başka bir ofise gitmişler. | Open Subtitles | و كأنهم يتركون مكتبي و يذهبون لمكتب آخر مكتب يبيع السعادة |
| Tam görüşmek üzere çıktıkları sırada, Sanki haberleri varmış gibi. | Open Subtitles | مباشرة عندما كانوا مغادرين للذهاب إلى اللقاء، كأنهم كانوا يعرفون |
| Kimsenin ailesini ondan çalamazsın ve Onları kilitleyip Sanki oyuncağınmış gibi oynayamazsın. | Open Subtitles | لايمكنك سرقة الناس من عائلاتهم وتحسبهم لكي تلعب معهم مثلما كأنهم ألعابك |
| Sanki bizim temiz, iyi ve taze şeyleri getirmemizi bekliyorlarmış gibi. | Open Subtitles | كأنهم ينتظرونا لنجلب الى هنا كل ما هو نظيفا وجيدا وجديدا |
| Sanki Afrikadaki hükümetleri Mars'lılar kurmuş gibi davranıyoruz. | TED | نتكلم عن الحكومات الأفريقية كأنهم أنزلوا من المريخ ، تعرفون ؟ |
| Sanki onların hayatın diğer tarafına gittiğini hissettim. | TED | وشعرت كأنهم ينتقلون إلى الجانب الآخر من الحياة. |
| Kütüğün üzerindeki adamları Sanki sineklermiş gibi salladı. | Open Subtitles | أوقع هؤلاء الرجال من أعلى اللوح الخشب و كأنهم ذباب |
| Herkes Sanki tek bir yöne bakar gibi. | Open Subtitles | الجميع كان يبدون و كأنهم يحدقون الى وِجهة واحدة |
| İnsanlardan bu şekilde, Sanki menüdeki maddelermiş gibi bahsederdi. | Open Subtitles | هذه هى الطريقة التى كان يتكلم بها عن الناس و كأنهم بنوداً فى قائمة |
| Bu insanlar adeta Cartoon Network'ten çıkmış gibiler. | TED | هؤلاء الرجال يبدون كأنهم قد خرجوا مباشرة من شبكة الكرتون |
| - Başka yerde olmak istiyormuş gibiler. | Open Subtitles | كأنهم تمنوا أن يكونوا فى مكان اخر غير ذلك |
| Ben çok kafa karıştırıcı buldum çünkü Sanki ikisi de duvara filan bakıyormuş gibiydi. | Open Subtitles | اعتقد انه كان محيراً جداً, لقد بدا و كأنهم ينظرون إلى الحائط |
| Sanki beni üzerlerse neler olacağını görmek ister gibiydiler. | Open Subtitles | لقد كان كأنهم أرادوا أن يروا ماذا يحدث إذا جعلوني حديثاً مرة أخرى |
| Dürüst olmam gerekirse, ortopediğe benziyorlar. | Open Subtitles | بصراحة، يبدون كأنهم تجبيرة لتقويم العظام |
| Dünyanın kederini, yine kendi insanlarından ve bundan zevk alanları görüdükçe daha çok hissediyorum. | Open Subtitles | أنا أشعر أن مُعظم أحزان العالم تنبع من أناس مثل هذه ومع ذلك يسمحون للآخرين أن يعاملونهم كأنهم هذا |
| Doğduğumdan beri tanırım Onları, yani benim için büyümemiş fakülte öğrencileri gibidirler. | Open Subtitles | أعرفهم منذ ولادتي، لذا بالنسبة لي، فهم يبدون كأنهم أشخاص غير ناضجين. |
| Düşünce de şu; Onları bir yerlerde kilitli tutmaktansa bir evde yaşamalarına izin veriyorlar ve doktorlar onlara aile ortamı gibi bir ev sunuyorlar tıpkı gerçek insanlar gibi. | Open Subtitles | الفكرة هي أنه بدلا من حبسها, يجعلونها تعيش في منزل والأطباء يجعلونه منزلا لها. كأنهم عائلة, كأنهم أناس حقيقيون |