| Bana Sanki onun için çalışıyormuşsunuz gibi anlattı. | Open Subtitles | لحملتك الأخيرة تكلّم معي كأنّك تعمل لديه |
| Bir haftadır Sanki bana bir şey sormak ister gibi bakıyorsun. | Open Subtitles | كنت تنظر إليّ طوال الأسبوع كأنّك تريد سؤالي شيئا ما. |
| Sanki bütün Noel'imi elimden almaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | و كأنّك تحاول سلبَ متعة عيد الميلاد منّي. |
| - Soluğun kesilmiş gibisin. | Open Subtitles | ماذا كان ذلك ؟ يبدو كأنّك لا يمكنك التنفّس. |
| Günüm harika geçti, eve geldim, sen ise üstüne ıslak battaniye atıyor gibisin. | Open Subtitles | لأنّني حظيتُ بيوم رائع , و أتيتُ إلى المنزل و أنت كأنّك ترمين بطانيّة مبلّلة على الأمر |
| Sanki kafanı kayaya çarpmışsın da, üzerine bal dökülmüş gibi. | Open Subtitles | كأنّك صدمتِ رأسكِ بصخرة، و العسل يتناثر. |
| Bu ses tonu Sanki bana konuşmak istiyormuşsun gibi geldi. | Open Subtitles | حسنًا ، نبرة الصوت هذه تبدو و كأنّك تريد التحدث عنّي |
| Sanki egzersiz salonunun arkasında sigara içtiğimizi hatırlamıyorsun. | Open Subtitles | كأنّك لا تذكر أوقاتنا جميعا وراء الصالة الرياضية للتدخين |
| Sanki açıklaman gerekmiyormuş gibi tavırlara girme çünkü saçma sapan bir şeydi. | Open Subtitles | حسناً، لا تتصرّف و كأنّك لم يكن عليكَ شرح ذلك، لأنّها لم تكن منطقيّةً على الإطلاق. |
| Bak şimdi neredesin? Sanki hiç ayrılmamışsın gibi... | Open Subtitles | انظر أين أنتَ الآن و كأنّك لمْ تغادر قطّ |
| Sanki Brezilyaca konuşuyormuşsun gibi. Bırak da bu mesele ile ben ilgileneyim, tamam mı ? | Open Subtitles | ـ كأنّك تتكلم برازيلي أو ما شابة ـ دعني فقط أتولى ذلك، إتفقنا؟ |
| Uzun süre sana Sanki dünyadaki en mükemmel şeymişsin gibi bakacaklar. | Open Subtitles | سينظر إليك كأنّك أعظم شيء في العالم لفترة محدودة. |
| Şimdi başsavcının ofisinde çalışıyorsun ya Sanki aile işine katılmışsın gibi oldu. | Open Subtitles | تعملين في مكتب المدّعي العام الآن كأنّك التحقت بعمل العائلة، تعالي |
| Betty, seni izliyorum ve Sanki tüm bunlar için kendini parçalıyorsun. | Open Subtitles | بيتي, إنّني أراقبك، كأنّك تقتلين نفسك بكل هذه الأشياء. |
| Sanki zaman makinesiyle geri gitmişim gibi. | Open Subtitles | إنّك لمْ تتغيّر. كأنّك عُدت في آلة زمنيّة. |
| Sanki buralıymış gibi komikmişsin. Espri anlayışın aynıymış. | Open Subtitles | يقول بأنّك ظريف كأنّك من هنا كما تعلم، نفس حسّ الدعابة |
| Seni anlamıyorum. Füze yerine vajinalı Demir Kubbe savunma sistemi gibisin. | Open Subtitles | لا أعرف من تكون، كأنّك نظام دفاع حديدي إسرائيلي |
| - Komada olmaktan zevk alıyor gibisin. | Open Subtitles | تبدو و كأنّك سعيد لأنّك في غيبوبة |
| Yine de şarampole yuvarlanmış gibisin. | Open Subtitles | حسناً، تظل تشعر كأنّك ستسقط في حفرة |
| Göt sikiciler toplantısında açılış konuşmacısı gibisin. | Open Subtitles | كأنّك المتحدث الرسمي في مؤتمر المؤخرات. |
| Alınma ama 1992'de sıkışmış gibisin. | Open Subtitles | بلا إهانة يبدو كأنّك عالق في عام 1992. |
| Bunu, beni şuradaki kameradan izlemediğiniz gibi mi söyledin? | Open Subtitles | تقول هذا كأنّك لا تراقبني بواسطة تلك الكامير هناك |