Eğer bir kayayı durduramayacak kadar sıkı biri değilsen, üzerinden bir korkak gibi zıplayıp kaçmak yerine karşısında durup altında ezilme şerefine erişseydin. | Open Subtitles | فكان يمكنك أن تدعها تسحقك بدلاً من أن تهرب كالجبان |
Bu boka bulaştığına mı yoksa her şey boka sardığında korkak gibi kaçmana mı? | Open Subtitles | حقيقة تورطك في كل هذه الاعمال او حقيقة انك هربت منه كالجبان بعد ان كشف كل شيء |
Beni korkak gibi kaçmaya oğlumu bir zindanda görmeye zorladı! | Open Subtitles | جعلني أركض كالجبان يقودني إلى هنا لكي ألتقي بإبني في الزنزانة |
Sanki zaferi bize sizler lütfediyorsunuz. Ne korkakça. | Open Subtitles | انت تتصرف كالجبان " الدجاج " فقط لانك سوف تخسر |
Görüyorum ki sana nasıl bir ödlek gibi eğileceğini ve kaçacağını öğretmiş. | Open Subtitles | انا ارى كيف علمك ان تجلس كالبطة وتهرب كالجبان |
Oysa sen. Ödleğin tekisin. | Open Subtitles | على عكسك تبدوا كالجبان |
Adamı öldürdü, Hector'u. - Ama bir korkak gibi saklanacağı yerde... | Open Subtitles | قتل ذلك الرجل هكتور وبدل من الإختباء كالجبان |
Ya kalkar bununla savaşırsın, ya da bir korkak gibi ölürsün. | Open Subtitles | أما أن تنهض و نناضلَ هـذا او تزحفُ بعيداً و تموت واحيداً كالجبان |
Şimdi de bir korkak gibi kaçıyorsun! | Open Subtitles | أنا مثلت على زوجـي ثم هربت أنت كالجبان |
korkak gibi davranmayı kes. Kimse seni ihbar etmez. | Open Subtitles | توقف عن التصرف كالجبان - لن يشي بك أحد - |
Unutma sakın korkak gibi davran. | Open Subtitles | وتذكّر.. تقبل منهم أيّ شيء كالجبان. |
korkak gibi geri çekilerek olmaz. | Open Subtitles | ليس القيام بعقدِ إتفاق كالجبان. |
Onun ilerlemesine hayretler içinde olurdun bir korkak gibi New York'tan kaçmadın mı? | Open Subtitles | كنت لتتعجب من تقدمه لو لم تغادر "نيويورك" كالجبان |
Bir korkak gibi görünmek istemiyorsun. | Open Subtitles | . أنت لا تريد أن تظهر كالجبان |
saklandım korkak gibi | Open Subtitles | لقد أختبئت كالجبان |
Kardeşinin korkak gibi kaçtığına şahit oldu. | Open Subtitles | لقد شهِد أخوك يَفِر كالجبان |
Sonra da korkakça kolay yolu seçip kendini sallandırmaya kalktın. | Open Subtitles | وبعد ذلك تأرجحت كالجبان من شجرة |
Baba olarak da koca olarak da korkakça davranma artık. | Open Subtitles | و كزوج توقف عن التصرف كالجبان |
Bu sabah çadırımı geri almaya gittiğimde bana arkadan saldırıp bir ödlek gibi ormana kaçtı. | Open Subtitles | هذا الصباح، عندما ذهبت لأستعيدها، هاجمني من الخلف. ثم يختفي في الغابة كالجبان. |
Kendini haklı çıkarmaya çalışan bir ödlek gibi geldi bana. | Open Subtitles | يبدو لي كالجبان الذي يحاول تبرئة نفسه |
Kendini haklı çıkarmaya çalışan bir ödlek gibi geldi bana. | Open Subtitles | يبدون لي كالجبان الذي يحاول تبرئة نفسه |
Oysa sen. Ödleğin tekisin. | Open Subtitles | على عكسك، تبدوا كالجبان |