Sanki biri gelip ezsin diye sinek gibi bir araya toplanmışlar. | Open Subtitles | متجمعون سويا كالذباب في إنتظار من يسحقهم |
İstersen gül, ama benim yaşımdaki erkekler sinek gibi düşüyorlar! | Open Subtitles | اضحك لو أردتِ ولكن الرجال بعمري يتساقطون كالذباب |
Ben sevdiklerinizin sinek gibi düşüşünü seyrederken bunun gibi yüz yıl daha, beni yakalamak için uğraşırsınız. | Open Subtitles | , بعد 100 عام من مطادرتي بينما تشاهدين أحبائكِ يتساقطون كالذباب |
Veba her yeri kasıp kavuruyor. İnsanlar sinekler gibi ölüyor. | Open Subtitles | إن الطاعون يجتاح كل مكان الناس يموتون كالذباب |
Ne yaparsak yapalım, sinekler gibi ölüyorlar. | Open Subtitles | ومهما حاولنا المساعدة نجدهم يتساقطون كالذباب |
Hastalarınız sinek gibi ölüyor... Doktor. | Open Subtitles | إنّ جاز التعبير، فمرضاك يتساقطون كالذباب أيّها الطبيب. |
Şu anda da onu kaçıran insanları ortadan kaldırıyor. Etrafınızdakiler sinek gibi avlanıyor. | Open Subtitles | وهي الآن تطارد مختطفيها، ويتساقط الناس من حولكَ كالذباب |
Bölüm'ün ajanları sinek gibi etrafta öldürülüyor. | Open Subtitles | مما أفهمة، أنّ العملاء كانوا يموتون كالذباب بالأرجاء هُنا |
Maskotlar sinek gibi düşüyor bunun tüm dikkati dağıtacağını düşünüyorlar. | Open Subtitles | وسيسقط التمائم كالذباب, ويعتقدون أن الموسيقى ستصرف إنتباهنا |
Her ne ise duyduğum kadarıyla Batı Kanadı, bok çukurundaki bir sinek gibi hareketli. | Open Subtitles | حسنا, مهما يكن, أني استمع إن الجناح الغربي في فوضى, كالذباب في الحمام |
Bir de baktık ki tüm mürettebat sinek gibi yere yığılmaya başladı. | Open Subtitles | رئيات الملازمين. ثمَّ فجأةً، الطاقم بأسره كان يتساقط كالذباب. |
Ağır silahları var. sinek gibi düşüyoruz. | Open Subtitles | إنها مُسلّحة بكثافة نحن نتساقط كالذباب هنا |
İnsalarımın sinek gibi öldürüldüğünü gördüm. | TED | لقد رأيت أهلي يموتون كالذباب. |
sinek gibi yere düşüyorlardı. Aynen bir sinek gibi. | Open Subtitles | جميعهم تساقطوا كالذباب، تماماً كالذباب |
Kahretsin, adamlarım sinek gibi düşüyorlar! | Open Subtitles | اللعنة لقد سقطت الفصيلة كلها كالذباب |
Hepsi sinek gibi ölüyor, Lordum. | Open Subtitles | كلهم يتساقطون كالذباب , ياسيدي. |
İnsanlar her zaman ölür, sinek gibi düşerler. | Open Subtitles | يموت الناس دائما، إنهم يسقطون كالذباب |
Beş saat sonra insanlar sinekler gibi uçuşmaya başlar. | Open Subtitles | نعم ، الساعة الخامسة والناس بدأت تتساقط كالذباب |
Kauçuk baronlarını, eksiksiz, adeta sinekler gibi bir araya getireceğiz. | Open Subtitles | سنجعل أباطرة المطاط يتجمعون كالذباب |
Boka üşüşen sinekler gibi ortalıkta olurlar. | Open Subtitles | كالذباب عندما يهجم على الفضلات |