Şehirde istediğim kişiyi hayalet gibi izlediğim zamanları... ne çabuk unuttun. | Open Subtitles | انت تنسى بسرعه اننى كالشبح فى هذه المدينه اتتبع ما اريده |
bir hayalet gibi yola çıkıp, Çin mahallesinden, Doğu Avrupaya gitmişti. | Open Subtitles | وهو يتحرك كالشبح من طرقات الحي الصيني للأزقة الخلفية في أوروبا الشرقية |
Ama asıl korkunç olan zamanla kişinin bir hayalet gibi davranmaya başlaması. | Open Subtitles | والمخيف أنه بمرور الوقت يبدأ الشخص بالتصرف كالشبح أكثر وأكثر |
On iki yıldır hayalet gibisin. | Open Subtitles | لقد كنت كالشبح لما يقارب الاثنى عشرة سنة |
Adam hayalet gibidir..onu asla görmezsiniz | Open Subtitles | لا,لا أعرف بالفعل فهذا الرجل كالشبح لا تراه أبدا |
Hâlime baksana. Dört yıldır içerideyim. bir hayalet kadar beyazım. | Open Subtitles | تَعْرفُ، أنْظرُ لي أربع سَنَواتِ في العلبةِ وشاحبة كالشبح |
Oliver artık Luke'un yanında daha sık kalacak ve o gittiğinde evimde bir hayalet gibi dolanamam. | Open Subtitles | سيمكث أوليفر عند لوك أكثر في هذه الفترة وعندما يرحل، لا أستطيع التجوّل في الشقّة كالشبح |
Beni dinle. Son birkaç haftadır hayalet gibi dolanıyorsun. | Open Subtitles | حسنا، إسمع لقد كنت كالشبح بالأسابيع الماضية، حسنا؟ |
Tanja yüzüne biraz renk katsın. hayalet gibi bembeyazsın. | Open Subtitles | دعي تانيا تضع بعض المكياج تبدين شاحبة كالشبح |
Birisi penceremi bir kısmını açıp, hayalet gibi odama girmiş ve onu komodinimin üstüne yerleştirmiş. | Open Subtitles | ،شخص ما أزال جزء من نافذتي ودخل إلـى غرفتـي كالشبح ووضع العملات على منضدتي |
Bir şey olmuş çünkü hayalet gibi bembeyaz olmuşsun. | Open Subtitles | حسناً، كان لديه شيء لأن لونك كان شاحب كالشبح. |
Hemen pencerenin dibinde, hayalet gibi belirdi. Katil gibi. | Open Subtitles | خارج منزلنا تتسلل كالشبح , كاللصوص |
Beni dinle. Son birkaç haftadır hayalet gibi dolanıyorsun. | Open Subtitles | أنظر, أصبحت كالشبح خلال أسبوعين |
Ben de hayalet gibi insanların hayatlarına girip çıkabiliyorum. | Open Subtitles | أدخل وأخرج من حياة الناس كالشبح |
Oğlumun maçında hayalet gibi ortaya çıkıverdi. Hayatımı yıktı. | Open Subtitles | تظهر كالشبح في مباريات إبني تحطم حياتي |
Eve giren birisi mi yoksa hayalet gibi bir şey mi? | Open Subtitles | شخصا ما ... مثل دخيل بالمنزل ؟ أو شخصا ما كالشبح ؟ |
Evrak üstünde varlığı yok, efendim. hayalet gibi. | Open Subtitles | غير موجود على الورق، سيدي تماماً كالشبح |
Bebeğim hadi ama, evin içinde hayalet gibisin. | Open Subtitles | عزيزى ، أنت كالشبح بهذا المنزل. |
Zaten hayalet gibisin, bir de çocuk tüm hayatı boyunca melanoma ile uğraşmasın. | Open Subtitles | أعني . أنتِ بيضاء كالشبح .. اتريدين ان تمضي طوال حيات ابنكِ تخافين من إصابته بسرطان الجلد - اعتقد انه محق - |
Marksizm hayalet gibidir onu yakalamak çok zor, ...hatta imkânsızdır. | Open Subtitles | "فالماركسية كالشبح" "من الصعب جداً الأمساك بها" "بل ومن المستحيل حتى الأيقاع بها" |
Onu asla bensiz bulamazsın. Cervantes oralarda hayalet gibidir. | Open Subtitles | لن تجدها أبداً بدوني، (سيرفانتس) كالشبح هناك |
O bir hayalet. Yine aynı şekilde, tam arkamızdan çıktı. | Open Subtitles | انها حقاً كالشبح الطريقة التى ظهرت بها خلفنا |
Bunun gibi bir sayı onu bulması kolay yapmalıydı ama resmen hayalet gibiydi. | Open Subtitles | كان ينبغي لكمية كتلك أن تجعله سهل الإيجاد، لكنه كان كالشبح |