Bak, dostum Saygısızlık etmek istemem ama neden bahsediyorsun sen be? | Open Subtitles | أنت , أنت , صديقي مع كامل إحترامي مالذي تتحدث عنه؟ |
Saygısızlık etmek istemem Sayın Yardımcı, ama Washington'a geri dönmelisiniz. | Open Subtitles | مع كامل إحترامي سيدي نائب الرئيس يستوجب عليك العودة لواشنطن |
Size saygım sonsuz efendim ama, biraz fazla tepki gösterdiğinizi düşünmüyor musunuz? | Open Subtitles | ، مع كامل إحترامي يا سيدي ألا تعتقد أنك تبالغ قليلاً ؟ |
Tanrı'ya saygım sonsuz ama... | Open Subtitles | أو ربّما ما هو أسوأ، قد تصاب بالعدوى، لذا مع كامل إحترامي للرب |
Kabalık etmek istemem efendim... ama bunu kesim konusunda pratik bilgileri olan birinin yaptığına inanıyorum. | Open Subtitles | مع كامل إحترامي سيدي أظن من قام بهذا لديه خبره عمليه بالتشريح |
Kusura bakmayın, ama bize lazım olan şey oyunu kurtaracak biri değildir belki de. | Open Subtitles | مع كامل إحترامي لك، التجديد في عملنا ليس هو ما نحتاج إليه. |
Çünkü yanlış anlama ama bu kadar hırpalayacak fizik sende yok. | Open Subtitles | لأنه مع كامل إحترامي لا تملك القوة الجسديّة لإحداث هذا الضرر |
Bütün saygıma sığınarak söylüyorum ki, oğlun senden utanırdı. | Open Subtitles | مع كامل إحترامي ابنك كان سيخجل منك |
Saygısızlık anlamayın ama polis gibi çalışabilmek için balistik, suç geçmişi gibi şeylerin hepsinin elinizin altında olması gerekir ki ben bunu yapamam. | Open Subtitles | لكن ومع كامل إحترامي لكي أعمل كشرطي , يجب علي الولوج إلى المعلومات والتاريخ الإجرامي , والتحقيقات وأنا لا يمكنني الحصول على ذلك |
Saygısızlık etmek istemem efendim ama imkansızı istiyorsunuz. | Open Subtitles | سيدي الرئيس , مع كامل إحترامي لك ان ما تطلبه لا يمكن تنفيذه |
Saygısızlık etmek istemem ama elime daha yeni geçti. Nathan Biggs getirdi. | Open Subtitles | مع كامل إحترامي يا سيدي، لقد وصلت إليه ناثان بيجس" سقط منه" |
Saygısızlık etmek istemem ama bu dosyadan bundan başka bir bilginin basına sızmayacağını garanti etsem özellikle de seçim gününden önce bu şekilde bu işte kıdemli dedektiflerimi tutabilmem mümkün mü acaba? | Open Subtitles | لكن مع كامل إحترامي سيدي لو ضمنتُ لك عدم تسرّب معلومات إضافية للصحافة بشأن هذه القضيّة |
Saygısızlık etmek istemem ama ben onu çifte cinayetten yakaladım. - Sizinki çok küçük bir şey. | Open Subtitles | مع كامل إحترامي حضرة المدير، يجب أن أخذه بسبب جريمة قتل مزدوجة، وليس أدنى من ذلك. |
saygım sonsuz, ama keşke bana gelseydiniz. | Open Subtitles | مع كامل إحترامي أنا تمنيت بأن تأتي إلي |
EJ'in başından geçenlere saygım sonsuz ama... ..nasıl oldu da bizim onu korumamızdansa kendini tavaya atmanın daha doğru bir fikir olduğunu düşündü. | Open Subtitles | مع كامل إحترامي لما مرت به (إيه جيه)، يا (طوني)، لكن كيف لها أن تعتقد أن العيش بدون "وصف" هو إختيار أفضل من الإعتماد علينا لحمايتها؟ |
Kabalık etmek istemem efendim... ama bunu kesim konusunda pratik bilgileri olan birinin yaptığına inanıyorum. | Open Subtitles | مع كامل إحترامي سيدي أظن من قام بهذا لديه خبره عمليه بالتشريح |
Kusura bakmayın ama bu teklif falan değil, yanlış yazılmış herhalde. | Open Subtitles | مع كامل إحترامي, هذا ليس عرض إنه خطأ مطبعي |
Giddons, yanlış anlama ama sen dedektif değilsin. | Open Subtitles | جيدنز)، مع كامل إحترامي) |
Bütün saygıma rağmen, bir dahaki sefere... ..eğer önemli bir politik çıkış yapmak isterseniz, sizden ricam... ..bunu önce ulusal güvenlik danışmanınızla tartışın. | Open Subtitles | مع كامل إحترامي يا سيدي، في المرة القادمة ... إذا أردت أن تقوم بسياسة مغادرة كبرى ربما من الأفضل أن تتاقشها مع مع مستشارك للأمن القومي أولاً |
Komutanım yanlış anlamayın ama elimizdeki suyla adaya varabilmek için zaten çok az zamanımız var. | Open Subtitles | ,مع كامل إحترامي أيها القائد لدينا فقط القليل من الوقت لنصل إلى الجزيرة بالنسبة للماء الذي لدينا |