"كانت تبحث" - Translation from Arabic to Turkish

    • arıyordu
        
    • araştırıyormuş
        
    • arıyor
        
    • arıyormuş
        
    • bakıyordu
        
    • istiyordu
        
    Güneş gözlüklerini arıyordu ama bilemiyorum belki bir şeyler görmüş olabilir. Open Subtitles لقد كانت تبحث عن نظاراتها، لكن لا اعلم، ربما رأت شيء
    - Sergiye gidecek birini arıyordu. Open Subtitles لقد كانت تبحث عن شخص ما لكي يرافقها إلى العرض
    Ütopya, inanabileceği bir şeyler arıyordu ve Cuervo kara kutuyu çalmak için onu kullandı. Open Subtitles يوتوبيا كانت تبحث عن شىء تؤمن به لذلك استخدمها لسرقة الصندوق الاسود
    Diğer şeylerin yanında kan dopingini de araştırıyormuş. Open Subtitles كانت تبحث عن تعاطي الدم من ضمن أشيء أخرى
    Kız öylesine senin malı kokluyordu zaten. Yer mantarı arıyor sanki. Open Subtitles لقد كانت تشمشم فقط حول بضاعتك لأنها كانت تبحث عن الأكمام
    Çocuk bir gün karşısına çıkıvermiş. O da çalışma ortağı arıyormuş zaten. Open Subtitles لقد أتى ظهر في أحد الأيّام وهي كانت تبحث عن شريك للدّراسة
    O, bacakları olmayan kuşunu arıyordu. Open Subtitles كانت تبحث عن ساق أقل لها تساعدها على الطيران
    Yarasını arıyordu. Onu Douglas'a benzetti. Open Subtitles لقد كانت تبحث عن الجرح لقد اعتقدت انه دوجلاس
    Tüm şehir o çocukları arıyordu. Open Subtitles المدينة بأسرها كانت تبحث عن هاتين الطفلتين
    Onu llianskaia'da bulduk, erkek arkadaşını arıyordu. Open Subtitles لقد عثر عليها في يوليأنسكويا كانت تبحث عن صديقها
    Ama öyle görünüyor ki Spry insanlara kolay ulaşmak için normal bir insan arıyordu. Open Subtitles ويبدو أن الشركة كانت تبحث عن شخص عادى حتى يكون الممثل الأعلانى لها
    Jeolojiyi arıyordu ama, yalnış okumuştu. Open Subtitles إنها كانت تبحث عن صف الجيولوجيا ولكنها أخطأت في قراءة الإشارة.
    Büyükanne arıyordu ama büyükbabayı buldu. Open Subtitles ،هي كانت تبحث عن جدتها ولكنها وجدت جدّها أمامها
    Madem beni arıyordu neden yanıma gelmedi ki? Open Subtitles إذا كانت تبحث عنّي، لمَ لمْ تتواصل معي فحسب؟
    Şimdi, Spence polis o halhalı arıyordu yaklaşık iki yıldır. Open Subtitles الآن,سبنسر,الشرطه كانت تبحث عن الخلخال من سنتين
    Görünüşe bakılırsa kardeşin dini bir hikaye araştırıyormuş. Open Subtitles يبدو أن أختك كانت تبحث في قصة دينية
    - Vahiy kitabını araştırıyormuş, Şeytan'ı yani. Open Subtitles كانت تبحث في كتاب "سفر التكوين" -الشيطان
    Yumurtlamak için güvenli bir yer arıyor ve uzun gür kuyruklu, keskin dişli çekici bir beyle karşılaşıyor. Open Subtitles كانت تبحث عن مكان امن لوضع بيضها وقابلت امير ساحر ذو ذيل منفوش واسنان حادة
    Ama kimseyi incitmek istemedi. Karın kendinden geçmişçesine seni arıyormuş. Open Subtitles ولكنها لا تقصد أن تجرح أي شخص زوجتك كانت تبحث عنك باضطراب
    Ekonomik nedenler. Olivia boynunu kırdığında, senin finansal kayıtlarına bakıyordu. Open Subtitles أوليفيا كانت تبحث في بياناتك المالية عندما كسرت عنقها
    Bir dövmeden fazlasını istiyordu. Ben de verdim. Open Subtitles فقد كانت تبحث عن أكثر من مُجرّد وشمٍ، وقد كنتُ سعيداً لتقديم ذلك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more