"كانت تعتقد" - Translation from Arabic to Turkish

    • düşünüyordu
        
    • sanıyordu
        
    • düşündü
        
    • düşünürdü
        
    • düşünmüştü
        
    • inanıyordu
        
    • sanıyormuş
        
    Muhtemelen yola yeterince dikkat etmediğimi düşünüyordu. Open Subtitles محتمل انها كانت تعتقد اننى لم اكن منتبها للطريق.
    Bayan Shaw iyi olduğumu düşünüyordu. Ama bu yaklaşık dört yıl kadar önceydi. Open Subtitles السيدة "شو" كانت تعتقد بأنني جيده جداً ولكن كان هذا منذ 4 سنوات
    Annem beni okula bıraktığı zamanlar okulda olacağımı sanıyordu, bense o arkasını döner dönmez bir U dönüşü yapıp kaçıyordum ve bahçenin arkasındaki kulübeye saklanıyordum. TED لذلك عندما كانت والدتي تأخذني إلى المدرسة كانت تعتقد أنني كنت في المدرسة كنت أخذ منعطفا عندما تدير ظهرها وأركض وأختبئ في سقيفة خلف الحديقة.
    Para için sıkıntıdaydı, eminim kuralları desteklemek için bunun kolay bir yol olduğunu düşündü. Open Subtitles كانت يائسة فى ايجاد امول ، لدعم حكمها. وأنا واثق من أنها كانت تعتقد ان هذا طريقُ سهل للحصول على الأموال.
    Annem beni bununla cezalandırdığını düşünürdü ama.. Open Subtitles أمي كانت تعتقد دائماً أنها تعاقبني بذلك ولكن
    Kendisinden üst düzeyde biriyle evlendiğini düşünmüştü ve babam da ona imkansızı vaat etmiş, ama sözünü tutmamıştı. Open Subtitles كانت تعتقد انها تزوجت من طبقة غنية لقد وعدها بالكثير ولكنه لم يستطع الوفاء بوعوده
    Öyleyse şeytan çarpmasının hastanede başladığına mı inanıyordu? Open Subtitles لذا، كانت تعتقد أن التلبس بدأ في المستشفى؟
    Ses tanımlamayı. Yapabileceğini sanıyormuş, şimdi ise yapamayacağını düşünüyor. Yapamayacağından emin. Open Subtitles معرفة الصوت كانت تعتقد أنها تستطيع ذلك لكنها الآن تقول أنه لا يمكنها
    Sally kapısını kaçırınca kendisini öldürmeye Azrail'in geldiğini düşünüyordu. Open Subtitles نعم،سالى كانت تعتقد أنه كان. هناك حاصد أرواح قد اُرسل ليقتلها بعد أن تركت الباب الخاص بها..
    Elbette çok kötü, ama ne yaptığını düşünüyordu ki? Open Subtitles بالطبع الأمر فظيع, مالذي كانت تعتقد أنه يفعل؟
    Sürekli dua ettiği için ilahi olan II. Philip vardı ve Elizabeth vardı, o da ilahiydi ama tam olarak değildi çünkü o ilahi olduğunu düşünüyordu ama ölümlü olmanın verdiği kan damarlarında dolaşıyordu. TED فيليب الثاني، الذي كان ربانيا لأنه كان دائم الصلاة، وهناك إليزابيث، التي كانت ربانية، ولكن ليس تماما لأنها كانت تعتقد أنها ربانية، ولكن دم البشر الفانين يسري في عروقها.
    Madam Pengelley, bana gelmişti çünkü zehirlendiğini düşünüyordu. Open Subtitles لقد تحدثت معي السيدة "بينغللي" من قبل و كانت تعتقد أنها تُسمم
    Ötekiler gibi olacağını düşünüyordu. Open Subtitles كانت تعتقد أنك ستكون مثل الآخرين0
    Dün gece o odada uyurken yerden topladım. Uyuduğumu sanıyordu. Open Subtitles لقد أخذتهم عندما كانت فى الحمام لقد كانت تعتقد أننى نائمة
    Kimselerin orayı satın almayacağını mı sanıyordu ki? Open Subtitles ماذا. هل كانت تعتقد انه ما من أحد سوف يرغب بشرائها؟
    Anneme benden sır sakladığı için çok kızmıştım ama aslında beni korkunç gerçekten koruduğunu sanıyordu. Open Subtitles لكن, تعرفين, كانت تعتقد فقط أنها كانت تحميني من الحقيقة المزعجة
    Ve karnı büyümeye başladığında fark etmeyeceğimi mi düşündü? Open Subtitles وماذا كانت تعتقد انى لن ألاحظ ذلك عندما تنتفخ بطنها
    Atlas'ın onu o hayattan kurtarcağını düşündü. Open Subtitles كانت تعتقد بان اتلاس سيخرجها من حياتها
    Belgeselin, konuyu ele alması gerektigini düşünürdü. Open Subtitles كانت تعتقد بأن الفيلم الوثائقي يجب أن يكون متعلقاً بالموضوع
    Suda çözündüğümü düşünürdü. Open Subtitles لقد كانت تعتقد بأنني يمكن أن أتحلل بالماء
    Molly ünlü filan olacağımızı düşünmüştü. Open Subtitles مولي كانت تعتقد بأننا بعد نشرنا لهذه الفديوهات سنصبح مشهورين
    Ama binlerce yıl boyunca, dünyanın en büyük beyinleri ışığın farklı olduğunu nesneden göze doğru hızlıca gittiğini düşünmüştü. Open Subtitles لكن، ولآلاف السنين ...فإن أعظم عقول العالم كانت تعتقد أن الضوء أمر مختلف الضوء الذي ينتقل فوراً من الجسم الى العين
    Bana babam saklanıyor gibi geliyordu ama teyzem öldüğüne inanıyordu ve ikimizin hayatı da değişip kötüleşmişti. Open Subtitles شعرت بأن والدي كان يختبئ، ولكن خالتي كانت تعتقد أنه مات، وحياتي وحياتها اتخدتا منحى سيئاً.
    Bize çalıştığını sanıyormuş ve bunun öyle olmadığını öğrenince işbirliğinde bulundu. Open Subtitles حسناً ، لقد كانت تعتقد أنها تعمل لدينا وقد تعاونت عندما وجدت الأمر خلاف ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more