"كانت تلك هي" - Translation from Arabic to Turkish

    • buydu
        
    • buysa
        
    - Bebeği orada bıraktığını sanıyordum. - Amacımız da buydu. Open Subtitles وظننت أنها تركت الطفلة هناك فقد كانت تلك هي الخطة
    Şimdi tarih öncesine ait gibi gözükebilir. Ama teknolojideki seviyemiz buydu. TED يبدو ذلك من العصور ما قبل التاريخ، لكن كانت تلك هي التكنولوجيا التي نتوفر عليها آنذاك.
    dedim. Böylece adalar hakkında öğrendiğim ilk şey buydu. Ve nasıl bir yere gittiğimi bilmiyordum. TED إذن، كانت تلك هي المرة الأولى التي أسمع بتلك الجزر و لم تكن لدي فكرة عمّا أقحمت نفسي فيه.
    Elimden gelen tek şey buysa, yapacağım. Open Subtitles وإن كانت تلك هي الطريقة الوحيدة, فلتكن إذا.
    Dileğin buysa, uğruna yaşadığın hedefin için gerekliyse, sana yardımcı olacağım. Open Subtitles إذا كانت تلك هي أمنيتك و إذا كان ذلك يخدم الهدف الذي تعيش من أجله سأساعدك
    Belki de sorun buydu. Bir gece Shogun adamlarını... Open Subtitles وربما كانت تلك هي المشكلة ففي ليلة من الليالي أرسل الشوجان
    Babama verdiğim sözü tutabilmemin tek yolu buydu. Open Subtitles كانت تلك هي الطريقة الوحيدة بالنسبة لي لأحافظ على وعدي لأبي
    Onu heyecanlandıran tek şey buydu. Open Subtitles كانت تلك هي الطريقة الوحيدة التي تجعله متحمسا
    Şaka yapmıyorum, sürprizim işte buydu. Open Subtitles أنا لا أمزح. لقد كانت تلك هي المفاجأة الكبرى.
    Kulağıma gelenler bir tek buydu, Şansölye'm. Open Subtitles كانت تلك هي الكلمات الوحيدة التي هُمست سيدي المستشار
    Kulağıma gelenler bir tek buydu, Şansölye'm. Open Subtitles كانت تلك هي الكلمات الوحيدة التي هُمست سيدي المستشار
    Ailemi güvende tutmanın bildiğim tek yolu buydu. Open Subtitles كانت تلك هي الطـــريقة الوحيدة التي أعرف لأجــعل عائلتي آمنة.
    Bilbao'nun asıl sürprizi buydu. TED كانت تلك هي المفاجأة الحقيقية في بلباو
    Ön sayfada bulunan resim buydu. Ben de Tina Brown'un bu fotoğrafları New Yorker'a taşımasının muhteşem olduğunu düşünenlerdenim zira bu fotoğraf tamamiyle beni benden aldı. TED على اية حال. كانت تلك هي الصورة المقابلة للمقال, و أنا أحد الذين يعتقدون أن تينا براون أحسنت في جلب الصور لمجلة ذا نيويوركر لأن تلك الصورة غيرت حياتي كليًا.
    Belki de amaç buydu. Belki de değildi. Open Subtitles ربّما كانت تلك هي الغاية، وربما لا.
    Evet ama sorun da buydu. Open Subtitles نعم ، ولكن كانت تلك هي المشكلة
    Anlaşmamız buydu, mektuba karşılık takım. Open Subtitles كانت تلك هي الصفقة، الرسالة للفريق
    Eğer durum buysa daha tırmanması gereken uzun bir yolu var. Open Subtitles ان كانت تلك هي الحالة فقد قام هذا الجاني بالتسلق لقترة طويلة
    Ve eğer durum buysa öldürmeler yeni başlıyor. Open Subtitles و ان كانت تلك هي الحالة فقد بدأ القتل للتو
    Eğer olay buysa neden baştan bekâr birinin peşinden gitmedi? Open Subtitles لأنه لم يتوافق مع معاييره ان كانت تلك هي القضية فلماذا لم يطارد
    Mesele buysa, sıradaki kurbanını arıyor olma şansı yüksektir. Open Subtitles إن كانت تلك هي القضية فعلى الأغلب أنه يبحث عن ضحيته التالية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more