"كانت من المفترض أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • gerekiyordu
        
    Annenin bu dünyanın hakimi olması gerekiyordu, onun müthiş güç ve bilgeliğiyle. Open Subtitles أمي كانت من المفترض أن تكون حاكمة هذا الكوكب بقوتها العالية ومعرفتها
    Bunun bir süpriz olması gerekiyordu. Open Subtitles كانت من المفترض أن تكون تلك المفاجأة الرائعة
    Arayıp yeni bir randevu ayarlaması gerekiyordu. Open Subtitles كانت من المفترض أن تتصل بي و تأخذ ميعاداً ثانياً
    Güya dün gecenin bizim, bilirsin seks orucumuzu bozacağımız gece olması gerekiyordu. Open Subtitles ليلة أمس كانت من المفترض أن تكون الليلة حيث نكسر أثرنا البارد في الجماع.
    Evet ve özel bir konuşma olması gerekiyordu. Open Subtitles نعم, والتي كانت من المفترض أن تكون خصوصية
    Rüşvetin çevre dostu uygulamaları finanse etmesi gerekiyordu. Open Subtitles لماذا ؟ يبدو أن أموال المنحة كانت من المفترض أن تمول الممارسات الصديقة للبيئة
    Yarım saat önce gelmesi gerekiyordu. Open Subtitles لقد كانت من المفترض أن تأتي قبل نصف ساعة.
    Sürpriz olması gerekiyordu. Open Subtitles وسيفكر بي دائماً كانت من المفترض أن تكون مفاجأة
    İçki satma ruhsatımızın bugün gelmesi gerekiyordu. Open Subtitles رخصة تقديم الكحوليات خصاتنا كانت من المفترض أن تأتي اليوم
    Aşk büyüsüydü ve işe yaraması gerekiyordu, garantiydi. Open Subtitles و التي كانت من المفترض أن تنجح بضمان.
    Hastaneden çıkıp doğruca eve gelmesi gerekiyordu. Open Subtitles لأنها كانت من المفترض أن تأتي ... إلى المنزل فور خروجها من المشفى
    Evet, çünkü seninle olması gerekiyordu Cate! Open Subtitles نعم , لأنها كانت من المفترض أن تكون معكِ "كيت
    Yakuza ödeme göndermek gerekiyordu ve ben onlara ödeme sonrasında diğer isimler verdi. Open Subtitles عصابة " الياكوزا " كانت من المفترض أن ترسل دفعاتٍ مالية
    Bu vuruş, Sidalman'a olması gerekiyordu. Open Subtitles الضربة كانت من المفترض أن تحدث مع (سيدلمان).
    Aslında Caryn'e nişan partisi için yemek yapmasına yardım ediyorum ki bunun bir sürpriz olması gerekiyordu, Howard! Open Subtitles أنا كُنت في الحقيقة أساعد (كارين) في الطبخ من أجل حفلة الخطوبة، و التى كانت من المفترض أن تكون مفاجأة،(هاورد)!
    Kahvaltı etmemiz gerekiyordu ama Serge bu notu bırakmış. Open Subtitles كانت من المفترض أن نتناول الإفطار ثم ترك (سيرغي) هذه الرسالة.
    Sniperların Bay Finch'in bana güvenmesini sağlamak için ıskalaması gerekiyordu. Open Subtitles طلقات القناص كانت من المفترض أن تخطئني فحسب لتدفع السيد (فينش) لائتماني

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more