| Kendinden geçmiş bir topla, yalın ayak oynuyorlardı, kale olarak taş yığmışlardı. | TED | كانوا يلعبون حفاة الأقدام بكرة بالية ومرمى مصنوع من الصخور. |
| Poker oynuyorlardı ve adamın elini bildim. | Open Subtitles | كانوا يلعبون الورق و استطعت ان استنتج ما كان معهم |
| Onlar sahada kendileri için değil, şehir için oynuyorlardı. | Open Subtitles | لم يكونوا يلعبون لأنفسهم فقط . كانوا يلعبون لصالح مدينة |
| Bazı çocuklar etrafında oyun oynuyorlar ve ağızlarına oradakilerden koyuyorlar. | Open Subtitles | بعض الأطفال كانوا يلعبون بالقرب منه ويضعونه داخل أفواههم. |
| Onların sahip olduklarından daha fazlasına oynuyorduk. | Open Subtitles | نحن كنّا نلعب لأكثر بكثير مما كانوا يلعبون له. |
| Bir tabancayla oynuyorlarmış. Bir arabanın geldiğini görmüşler. | Open Subtitles | كانوا يلعبون بمسدّس , رأوا سيّارة قادمة ... |
| Bir gün yedi kız kardeş bir çayırda oyun oynuyormuş ve Orion isimli bir avcı çıkagelmiş. | Open Subtitles | حسنٌ، يوم ما، السبع أخوات كانوا يلعبون في الروضة و أتى صياد إسمه اورايون" برج الجوزاء" |
| Onlar sahada kendileri için değil, şehir için oynuyorlardı. | Open Subtitles | لم يكونوا يلعبون لأنفسهم فقط . كانوا يلعبون لصالح مدينة |
| Geçen gece de bu oyunu oynuyorlardı. | Open Subtitles | هم كانوا يلعبون الليلة الماضية بأكملها أيضا |
| Çocuklar domuz ahırını kim temizleyecek diye seçmek için dart oynuyorlardı. | Open Subtitles | كانوا يلعبون السهام ليعرفوا من سينظف حظيرة الخنازير |
| Misket oynuyorlardı. Ben de onlarla oynamak istedim. | Open Subtitles | كانوا يلعبون بالرخام حصلت على البعض وأردت الإنضمام إليهم |
| O ve arkadaşları marşandizle cesaret oyunu oynuyorlardı. | Open Subtitles | هو وأصدقائه كانوا يلعبون في سكّة قطار البضائع. |
| Bir çeşit eğlenceli bir oyun oynuyorlardı, Yenievli Oyunu... | Open Subtitles | كانوا يلعبون نوعاً من ألعاب المتعة؛ ألعاب حديثي الزواج |
| Oyun oynuyorlardı. Görür görmez müdahale ettim. | Open Subtitles | كانوا يلعبون فقط, ادبتهم عندما رأيت هذا فوراً |
| O iki olayın arasında borsacıların benim biricik ortak ofisimde Amerikan futbolu oynuyorlardı. | Open Subtitles | حسنا, بين هذا و ذاك متداولينك كانوا يلعبون كرة القدم في ساحة مكاتبي الحبيبة |
| Hırsız polis gibi bir şey oynuyorlardı. | Open Subtitles | كانوا يلعبون الشرطة واللصوص تقريبا |
| İnsan başıyla futbol oynuyorlardı. | Open Subtitles | كانوا يلعبون كرة القدم . برأس آدمي |
| - Annemin dişleriyle mi hokey oynuyorlardı? | Open Subtitles | كانوا يلعبون الهوكي بأسنان أمي؟ |
| Onlar oynuyorlardı. | Open Subtitles | أنا لم أكن ألعب هم الذين كانوا يلعبون |
| Hiç bir fikrim yok. Sanırım akıl oyunları oynuyorlar. | Open Subtitles | ليس لدى أى فكرة أعتقد أنهم كانوا يلعبون بعقولنا |
| Tombala oynuyorduk, herkesi bir arada tutmaya çalışıyordum... | Open Subtitles | كانوا يلعبون "بينغو..." فاستغرق تجميعهم وقتاً. |
| Bu tipler posta kutusu beysbolu oynuyorlarmış. | Open Subtitles | هؤلاء الشباب كانوا يلعبون على بريد "البيسبول" |
| Burada birilerinin çocukları oyun oynuyormuş. | Open Subtitles | أطفال شخص ما كانوا يلعبون هنا |