Üniversiteden sonraki ilk işimde böyle bir gizli kapı arkasında çalıştım. | TED | وبعد التخرج، كان أول عمل لي خلف احد هذه الأبواب السرية. |
Nick Berg'in kafasının kesilişini ilk gösteren, El Kaide'ye bağlı web sitesi birkaç gün içerisinde yoğunluk sebebiyle kapanmak zorunda kaldı. | TED | موقع تنظيم القاعدة كان أول من بث عملية قطع رأس نيك بيرغ. ثم أُغلق بعد يومين بسبب الضغط الزائد على الموقع. |
Başka bir deyişle, bu hücre dunya tarihinde soyu bilgisayar olan ilk canlıdır. Bu hücrenin soyu organik değildir. | TED | بعبارة أخرى، ذلك كان أول مخلوق في تاريخ العالم يتوفر على كمبيوتر كأصل -- لم يتوفر على أصل عضوي. |
Onu dinleme, oğlum. O tekne iyidir. Benim ilk teknemdi. | Open Subtitles | لا تصدقه ,هذا القارب جيد لقد كان أول قارب لي |
O, dans ettiğim, sigara içtiğim çok sarhoş olduğum ilk insandı. | Open Subtitles | ...لقد كان أول شخص أرقص معه أو أدُخن معه، أو أسكر معه بشدة و ... |
yaptığım ilk şey literatüre bakmak ve füzyonun nasıl çalıştığını bulmak oldu. | TED | كان أول شيء أقوم به، هو أن أنظر في الكتب لأرى كيف يعمل مبدأ الانصهار؟ |
Ve aklıma gelen ilk şey, ihtiyacın asla değişmediği, ama ilişkilere uyguladığımız yolların ve içeriğinin çok fazla değişime uğradığı. | TED | ولهذا إذاً كان أول شيء أفكر به بأن الحاجة لا تتغير، ولكن المضمون والطريقة التي نُخضِع بها علاقاتنا تتغير بكثرة. |
İlk büyük ölçekli antibiyotik kullanımı, geçen yüzyılın 50'li yılların başındaydı. | TED | كان أول استخدام واسع النطاق للمضادات الحيوية أوائل خمسينيات القرن الماضي. |
Sinirimi bozuyor. O heykel ömrümde satn aldgm ilk seydi. | Open Subtitles | هذا يتعبني، ذلك التمثال كان أول شيءً في حياتي اشتريه |
İlk kez 15 yaşında bahis oynamış ve hep para kazanmıştı. | Open Subtitles | كان أول رهان لة عندما كان في الخامسة عشر من عمرة |
Dorie Miller kahramanlık madalyası alan ilk siyahi Amerikalı oldu. | Open Subtitles | دوري ميلر , كان أول أمريكي أسود يتقلد ميدالية البحرية |
Gerçekten temiz olan ilk kiracımdı. | Open Subtitles | في الواقع لقد كان أول مستأجر يقوم بالتنظيف |
10 Kasım 2013'te etkinliğimizi düzenledik ve ilginç bir şekilde, Tonks Brothers'daki Castlemaine'de olan ilk etkinliğimizde ben toplum tutumu hakkında konuşurken tüm camia oradaydı. | TED | في نوفمبر 10 عام 2013، كنا نعقد الحدث، ومن المثير للاهتمام، عندما أتحدث عن نهجنا المجتمعي كان أول حدث لنا في كاستل ماين في توكس بروذرز والكثير من أفراد مجتمعنا هناك. |
Benim ilk fotoğraf sergimdi ve hepsi oraya çıkarılmıştı, yaklaşık iki gün sonra, üçü dışında hepsi indirildi. | TED | لقد كان أول معارضي المرئية وتم وضعها جميعاً هناك، وبعد حوالي يومين، تم إنزالهم جميعاً باستثناء ثلاثة. |
Dört yıldan beri beraber olduğum ilk adam Bay Hsu'ydu. | Open Subtitles | السيد (سو) كان أول رجل أرافقه منذ 4 سنوات |
Bu yüzden yaptığım ilk şey konuyla ilgili bir sürü makale okumaktı. | TED | وعلى ضوء هذا كان أول ما قمت بفعله هو قراءة مجموعة من المقالات عن الموضوع. |
Uzun bir listenin ilki, hiç şüphe yok. | Open Subtitles | هو كان أول في طابور طويل، لا أشك في ذلك. |
Ayrıca, ciddi birşey istemediğini söyleyen ilk o olmuştu. | Open Subtitles | وقد كان أول من قال أنه لا يريد علاقة جدّية |
benim seccimin karakola varması için bir ilkti. | Open Subtitles | القسم بلدي كان أول واحد في المقبلة إلى مخفر الشرطة للضابط شرطة (الشرطة). |
Al Gore ile aynı sahnedeyim, kendisi oy verdiğim ilk kişi olur. | TED | أن أكون على نفس المسرح مع آل غور، والذي كان أول شخص مرشح للرئاسة صوت له في حياتي |
Suyun altında ilk defa ağlayışım 2008'de Kurasao adasındaydı, Karayipler'in güneyinde. | TED | كان أول بكاء لى تحت الماء عام 2008، فى جزيرة كوراساو جنوب منطقة البحر الكاريبي. |
Usman Riaz: Evet, o ilkiydi. Sonra -- O öğrendiğim ilk şeydi, sonra başka şeylere ilerlemeye başladım. | TED | عثمان رياز: نعم، ذلك كان أول واحد. ثم - كان ذلك أول شيء تعلمته، وبعد ذلك بدأت أتقدم إلى أشياء أخرى. |
Milt subayların içinde beni masasına oturmak için davet eden ilk kişiydi. | Open Subtitles | ميلتون " كان أول رجل دعاني للجلوس" على مائدة الضباط أثناء الفوضى |