"كان الطريق" - Translation from Arabic to Turkish

    • yolu buydu
        
    • Yol
        
    • Zorlu bir yolun
        
    • yoldu
        
    Sanırım, en sonunda kaçmasının 17 yıl önce olanları unutabilmesinin tek yolu buydu. Open Subtitles أعتقد، أخيرا، هو كان... الطريق الوحيد الذي هي يمكن أن تهرب. الطريق الوحيد الذي هي يمكن أن تنسي الذي حدث قبل 17 سنة.
    Fakat ben yapamadım. Daha güçlü olmanın yolu buydu. Open Subtitles لكن، لم أستطيع لقد كان الطريق صعبا جدا.
    Çünkü düşmanı yenmek için bundan başka bir Yol yoktu. Open Subtitles هو فعلها لأنه إعتقد بأنه كان الطريق الوحيد لهزيمة العدو
    Lobiye kadar uzun bir Yol vardı ve kadında çok parfüm sıkmıştı. Open Subtitles لقد كان الطريق طويل إلى الردهة، وقد كانت تبالغ في وضع العطر.
    "Zorlu bir yolun olsa da, hedefe mutlaka ulaşacaksın." Open Subtitles ""سوف نصل الى مسعانا حتى لو كان الطريق محتد."
    "Zorlu bir yolun olsa da, hedefe mutlaka ulaşacaksın." Open Subtitles سوف نصل الى مسعانا حتى لو كان الطريق محتد."
    Kanalizasyon Matanza'nın sığınağına girilebilen tek yoldu. Open Subtitles أنبوب المجاري كان الطريق الوحيد للوصول إلى مخبأ ماتانزا.
    Hayata devam etmenin tek yolu buydu. Open Subtitles لأنه كان الطريق الوحيد للإستمرار
    Evet, Abby'e öyle dedim çünkü, bittiğini kabul etmesinin tek yolu buydu. Open Subtitles ، أنا فقط أخبرت (آبي) بهذا لآني إعتقدت .. بان ذلك كان الطريق الوحيد لكيّ تقبل ذلك بأننا إنتهينا
    Swenet ve İskenderiye arasındaki Yol bir ticaret yoluydu ve ticaret yapanlar oraya ne kadar zamanda varacaklarını bilmek isterledi. TED كان الطريق بين أسوان والإسكندرية طريقاً تجارياً، ويحتاج التجار لمعرفة كم من الوقت يُستغرق للوصول هناك.
    Dul kadının evine giden Yol dışında aklıma bir şey gelmiyor. Open Subtitles لا أستطيع التخمين الا اذا كان الطريق لبيت الارملة
    Poligona giden en kestirme Yol pencerenin altından geçiyordu. Open Subtitles كان الطريق الأسرع إلى معرض الصيد يمر من تحت نافذتك
    Bu rahiplere göre körü körüne cevap aramak aşılması gereken bir ahlaki bozukluk ve varoluşun gizemlerini kabullenmeyi öğrenmekse aydınlanmaya giden gerçek yoldu. TED بالنسبة لهؤلاء الرهبان، كان السعي الأعمى وراء الإجابات خطيئة يجب التخلص منها، وتعلم قبول أسرار الوجود كان الطريق الصحيح للتنوير.
    Uzun bir yoldu, ama başka seçeneğim de yoktu. Open Subtitles كان الطريق طويلا لكني لم املك خيارا اخر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more