"كان بإمكاني" - Translation from Arabic to Turkish

    • miyim
        
    • edebilirdim
        
    • sanmıyorum
        
    • isterdim
        
    • edebilirsem
        
    • ben de
        
    • yapardım
        
    • olabilirdim
        
    Başka bir buluşmam daha var, gidebilecek miyim diye merak ettim. Open Subtitles عندي موعد اخر اريد أن أتأكد إن كان بإمكاني اللحاق به
    Ayrılmadan önce cep numaranı veya e-posta adresini alabilir miyim diye düşünüyordum. Open Subtitles كنت أتسال , إذا كان بإمكاني أخذ رقم هاتفك وبريدك الإلكتروني ؟
    Bakalım daha çok test için onu ikna edebilecek miyim. Open Subtitles وسأرى ما إذا كان بإمكاني أن أُحضره لمزيد من الفحوصات
    Kariyerime devam edebilirdim, ama beni terk ettikten sonra her şey anlamını kaybetti. Open Subtitles كان بإمكاني أن أواصل مسيرتي. إلا أنني وجدت أن كل شيء لا يطاق عندما تركتني
    Milyonların ölümünü, ulusumuzun ve medeniyetimizin sonunun gelmesini engelleyebilmiş olacağımı bilerek yaşayabileceğimi sanmıyorum. Open Subtitles أنّه كان بإمكاني منع وفاة الملايين، ومنع نهاية أمتنا، ونهاية حضارتنا كما نعرفها
    ben de, dışarı çıkıp, onlarla oynamak isterdim. Open Subtitles لم يحدث أذى. أتمنى او كان بإمكاني الخروج واللعب معهم.
    Asansörü yangın çıktığına ikna edebilirsem, kapılar açılmaz. Open Subtitles إن كان بإمكاني جعل المصعد يضن أن هنالك حريق
    Sen kafamın içindeyken ben de senin hakkında bir şeyler gördüm. Open Subtitles أتعرفين, عندما كنتِ بداخل رأسي كان بإمكاني رؤية أشياء عنكِ أيضاً
    Eğer birisi önceden haber verip çok özel bir arkadaşını getirdiğini söyleseydi daha güzel şeyler yapardım. Open Subtitles كان بإمكاني أن أحضر شيئاً أفخم لو أن أحداً أخبرني أنه سيأتي ومعه صديقه المميز
    Onun kadar başarılı olabilirdim ve bu tamamen sizin suçunuz. Open Subtitles كان بإمكاني ان اصبح ناجح مثله. و كل هذا خطأكم.
    Merak ediyordum da, yarınki öğle yemeği aramı birkaç saat uzatabilir miyim? Open Subtitles كنت أتساءل إذا كان بإمكاني أخذ ساعتين إضافيتين من استراحتي للغداء غداً.
    Merhaba, kızım bugün burada ameliyat oluyor. Acaba görebilir miyim onu? Open Subtitles مرحباً، ابنتي تُجري عمليّة هنا اليوم أتساءل إن كان بإمكاني رؤيتها
    Ama konteynere koyarken kötü oldum, acaba sana verebilir miyim diye merak ettim. Open Subtitles ولكني شعرت بسوء لوضعهم بالحاوية لذلك. أتسائل إن كان بإمكاني أن أعطيكِ إياها
    Patrick'i görmeye gittim, davasıyla ilgili yardım edebilir miyim diye düşündüm. TED عدتُ لرؤية باتريك، عدتُ لأرى إن كان بإمكاني مساعدته في هذه القضية القانونية.
    Bekleyin, lütfen. Rahatsız edebilir miyim bir bakayım. Open Subtitles انتظري، رجاء سأرى ما إذا كان بإمكاني مقاطعته
    Şey, gelebilir miyim bilmiyorum. Open Subtitles حسناً، لا أعرف إن كان بإمكاني قبول دعوتك
    Meşgul olduğunu tahmin ediyorum ama yeni Buick'lerden birini alabilir miyim diye soracaktım. Open Subtitles ... أردت معرفة إن كان بإمكاني أخذ إحدى سيارات البيوك الجديدة ، الليلة
    Bir milyon kadarmış. Yardım edebilirdim. Open Subtitles كانت ديونها تبلغ مليون أو نحو ذلك كان بإمكاني أن أُساعدها
    Devam edebilirdim, ama dün parmağımı burktum. Open Subtitles كان بإمكاني الاستمرار لكني قمت بليّ اصبعي بالأمس
    Ben... Ben yardım edebilirdim. bir şeyler yapabilirdim. Open Subtitles كان بإمكاني المساعدة كان بإمكاني فعل شيء ما
    Elise, bunu yapabileceğimi sanmıyorum. Yani, buna ne gerek var, değil mi? Open Subtitles إليس ، لا أعلم إذا كان بإمكاني أن أفعل هذا أقصد ، لماذا ننحدر إلى هذا ، أتعلمين ؟
    "Benim" diyebilmek isterdim. Ama malesef amcamın. Open Subtitles أتمنى لو كان بإمكاني القول أنه ملكي و لكنه ملك لعمي
    Emniyet müdürünü kurulumuza katılması için ikna edebilirsem diğerleri de onu takip eder. Open Subtitles أفترض أنّه إذا كان بإمكاني إقناع قائد الشرطة للإنضمام إلى مجلسنا، سيحذو حذوه الآخرين.
    Küçükken yapardım ailemin her söylediğini duyardım. Open Subtitles لقد إعتدت فعل هذا عندما كنت طفلاً كان بإمكاني أن أسمع كل ما يقوله أبواي
    Ya da öğrenci temsilcisi olabilirdim veya sanatta kendimi geliştirebilirdim ve o alanda ilginin tamamını alabilirdim TED أو ربما كان بإمكاني أن اصبح رئيس مجلس الطلبة أو أتخصص بالفنون وأحصل على نسبة مائة بالانتباه في هذا المجال.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more