"كان جالسا" - Translation from Arabic to Turkish

    • oturuyordu
        
    o gün orada ziyaret için gelmiş bir veli vardı, odanın arka tarafında oturuyordu. TED كان هنالك أحد الآباء في زيارة ذالك اليوم، و كان جالسا في خلفية القسم.
    Bunun tamamen güvenli bir iskelet sistemi, güvenli bir roket fırlatılması olarak hatırlıyordu çünkü en düşük teklifle yüz binlerce sterlinden oluşan bir rokette oturuyordu. TED كان يتذكر نظام قناطر وإطلاق صاروخ آمن تماما لأنه كان جالسا بصاروخ يزن ما يعادل 50 طن من قوة الدفع مبني من طرف أقل مزايد.
    Peki, Hammond bu şekilde konuşurken, hâlâ sandalyesinde mi oturuyordu? Open Subtitles عندما كان هاموند يتحدث بهذه الطريقة, هل كان جالسا فقط على كرسيه ؟
    Yanına vardığımızda orada öyle oturuyordu.Parçalanmış yüzüyle bağırmaya çalışarak. Open Subtitles عندما وصلنا إليه كان جالسا يحاول الصراخ ووجهه ممزق
    Arazinin sınırını çevreleyen duvarın üstünde oturuyordu. Open Subtitles لقد كان جالسا على السور الذي يحيط بمنزلنا
    Kazı makinasının içinde oturuyordu, toprağın altından bir şeyler çıkarıyordu. Open Subtitles كان جالسا على حفارة، وكان الخطاف قد قام بتقوير مساحة من الأرض.
    Bir dakika önce orada oturuyordu, sonrasında ölmüştü. Open Subtitles للحظه كان جالسا ً هناك.. وفي اللحظة التي تليها كان ميتا ً
    En son Los Angeles'dan gelirken George Clooney iki sıra önümde oturuyordu. Open Subtitles اخر مرة اتيت من لوس انجليس جورج كلوني كان جالسا امامي بفارق مقعدين
    Çalışma odasına girdim. Masasında oturuyordu. Open Subtitles ذهبت إلى مكتبه لقد كان جالسا على مكتبه
    Jason Street, tam da şurada oturuyordu. Open Subtitles جايسون ستريت كان جالسا هناك بالضبط
    Babam koltugunda oturuyordu Open Subtitles والدي كان جالسا في كرسيه الهزاز
    Tamam, tamam. Burada oturuyordu, değil mi? Open Subtitles حسنا حسنا ، كان جالسا هنا أهذا صحيح؟
    Dün gece Lindy'nin Yeri'nde yemek yiyordum, o yan bölmede oturuyordu bir adamdan satın alırken onları duydum. Open Subtitles ، كنت أتعشى مع (ليندي) الليلة السابقة ، و كان جالسا في المائدة المجاورة و رأيته يشتريها من رجل
    O.çocuğu. O oturuyordu. Open Subtitles ابن الساقطة كان جالسا
    Tam olarak burada oturuyordu. Open Subtitles . و كان جالسا هنا
    Masasının başında oturuyordu. Kalbi konusunda endişeliyiz. Open Subtitles كان جالسا الى مكتبه
    - Kanepede oturuyordu. Open Subtitles كان جالسا علي الاريكه
    William da John Paul ile oturuyordu. Open Subtitles (ويليام ) كان جالسا مع (جون بول)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more