"كان جزءاً من" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir parçasıydı
        
    • bir deney
        
    • bir parçası olduğunu
        
    Sızıntı güncelleme diskleri yüzünden oluştu ve son baktığımda bunlar da senin sisteminin bir parçasıydı. Open Subtitles الذي حسب آخر مرة تفحصت الأمر بها كان جزءاً من نظامك
    Hayır, bu güvenliğimi sağlayan bilgisayar sistemlerinin bir parçasıydı. Open Subtitles لا, لقد كان جزءاً من نظام الحاسوب الذي يتولي آمني
    İşimizin bir parçasıydı. Open Subtitles كنّا نملك هذا المبني، لقد كان جزءاً من عملنا.
    Amerikan ordusu adına gizli bir deney programında çalıştı. "Sınır Bilim" adı verilen alanda. Open Subtitles كان جزءاً من برنامج سري للجيش الأمريكي، ضمن ما يسمى بالعلوم الهامشية.
    Bu ölümün de onun dalaverelerinin bir parçası olduğunu söyleyebilirsiniz. Open Subtitles حسنا، يمكن أن تقول أن القتل كان جزءاً من نشاطه
    Bilinen adıyla "Güneş Ağacı" 2015 Milan World Expo'da Alman Standının bir parçasıydı. TED المدعو "بالشجر الشمسي" كان جزءاً من الجناح الألماني في معرض إكسبو العالمي في ميلان في 2015.
    Onun yemek yaparken mırıldandığı şarkı ona yabancı gelmeye başlayan hayatın bir parçasıydı ve ana yemekle tatlı arasında onu terk etmeye niyetliydi Open Subtitles ,دوامة الحياة , التي ظلت تدندنها خلال إعداد الطعام كان جزءاً من الحياة التي أصبحت غريبة بالنسبة له و التي كان بنيّته أن يهجرها , ما بين الطبق الرئيسي و الحلوى
    O zaman, utanç eğlencenin bir parçasıydı. Open Subtitles في تلك الحالة العار كان جزءاً من المتعة
    Daha önceki hayatımın bir parçasıydı. Open Subtitles لقد كان جزءاً من الشخص الذي كنته
    O planın bir parçasıydı. Parçaların hepsi olmadan plan işe yaramaz. Open Subtitles كان جزءاً من الخُطّة، ودون كلّ الأجزاء، فالخطة عقيمة!
    Rin'i oradan kurtarıp kaçırmayı başarmıştın fakat bunlar da aslında Kirigakure'nin planının bir parçasıydı. Open Subtitles لقد نجحت أنت في إنقاذ رين ... و إخراجها من هناك لاكن هذا كان جزءاً من خطة الضباب المخفية
    Bu istila onun büyük planının bir parçasıydı. Open Subtitles هذا الغزو كان جزءاً من خطته الكبرى
    Bu işgal dedenin büyük planının bir parçasıydı. Open Subtitles هذا الغزو كان جزءاً من خطته الكبرى
    Baban bunun bir parçasıydı. Open Subtitles والدك كان جزءاً من الأمر
    Clark, o para, boşanma anlaşmasının bir parçasıydı. Open Subtitles كلارك)، ذلك المال كان جزءاً) من تسوية الطلاق
    Çünkü bu, planın bir parçasıydı. Open Subtitles لأنّ ذلك كان جزءاً من الخطّة
    Dr. Bell'in 1981'de yaptığı klinik deneyinin bir parçasıydı. Open Subtitles كان جزءاً من تجربة سريرية لعقار اخترعه الدكتور (بيل) سنة 81.
    Riley bu geminin bir parçasıydı ve onu kaybetmek sadece üzücü değildi. Open Subtitles (مهما إليك (كميل رايلي) كان جزءاً من هذه السفينة) و فقدانه
    Amerikan ordusu adına gizli bir deney programında çalıştı. "Sınır Bilim" adı verilen alanda. Open Subtitles كان جزءاً من برنامج سري للجيش الأمريكي، ضمن ما يسمى بالعلوم الهامشية.
    Amerikan ordusu adına gizli bir deney programında çalıştı. "Sınır Bilim" adı verilen alanda. Open Subtitles كان جزءاً من برنامج سري للجيش الأمريكي، ضمن ما يسمى بالعلوم الهامشية.
    Mellie'nin sözlerinin ülkeyi ve müttefiklerimizi harekete geçirmek için benim tarafımdan yürütülen halkla ilişkiler stratejisinin bir parçası olduğunu ve Kinyazi'nin ölüm mangalarına engel olmak ve bölgedeki çıkarlarımızı korumak için.. Open Subtitles شرق السودان أخبرهم أن تصريح ميللي كان جزءاً من استراتيجية عامة وضعتها لأجمع بين أمريكا وحلفائنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more