"كان جميع" - Translation from Arabic to Turkish

    • tüm
        
    • herkes
        
    • bütün
        
    Gördüğün gibi gündüz vakti, babasının tüm hizmetkarlarının ve arkadaşlarının babasına olan saygısını göstermek için eve geldiği zaman. TED كما ترون، باكراً، في اليوم الذي كان جميع عملاء والدها وأصدقاؤه يأتون لرؤيته في المنزل والتحدّث إليه.
    tüm erkekler eşcinsel olsa mükemmel olurdu. Open Subtitles لو كان جميع الرجال شواذ, لكان افضل بكثير
    Benimle aynı fona sahip herkes böyle. TED كان جميع أعضاء الصندوق المبجل الخاص بي.
    Kontrolün altındaki herkes içinde favorin bendim. Open Subtitles لقد كان جميع الرفاق تحت سيطرتك و انا كنت المفضل لديك
    bütün Kimler tatlı rüyalar görmekteyken o gece meydandaki ilk eve sokulmuş sinsice. Open Subtitles كان جميع الهوز يحلمون أحلام جميلة بدون أي معاناة عندما جاء للبيت الأول بيت صغير على شكل مربع
    bütün arkadaşlarım arasında çalışıyorum seyahat ediyorum ve Liamı hastanede ziyaret ediyorum. Open Subtitles حسناً , بينما كان جميع أصدقائي , يقضون أجازاتهم بالسفر والعمل
    Keşke tüm dünya bu odada olsaydı. Open Subtitles أتمنى لو كان جميع الناس هنا في هذه الغرفة
    tüm polisler beyazken onlarla normal biriymiş gibi konuşabilirsin. Open Subtitles لأنه سابقا، عندما كان جميع رجال الشرطة بيضاً كان يمكن التحدث معهم مثل أي شخص عادي
    Yıllar boyunca, tüm sınıf arkadaşlarım evlenip aile kurdu. Open Subtitles عبر السنين وبينما كان جميع رفقتي يتزوجون وينشئون عائلات كنت أنا أهوي
    İçeride bakayım, tüm mücevherlerin orada olup olmadığını görmek için. Open Subtitles حسناً، يجب أن أنظر بداخلها لمعرفة ما إذا كان جميع المجوهرات مازالت هناك أم لا
    tüm melekler korku içindeydi ama ben değildim. Open Subtitles كان جميع الملائكة خائفين لكني لم أكن كذلك
    Simülasyonda yer alan tüm insanlar aynı bilgisayar programının parçası olduğundan hepsi aynı sayı dizisini üretecektir. Open Subtitles وإذا كان جميع أفراد المحاكاة جزءاً من نفس البرنامج فسيعطون السلسلة نفسها من الأرقام
    Kontrolün altındaki herkes içinde favorin bendim. Open Subtitles لقد كان جميع الرفاق تحت سيطرتك و انا كنت المفضل لديك
    Bu konuyla ilgili bir şeyler yapılmalı. Gençlik zamanlarımda, herkes kurtlarla mücadelede birbirine destek olurdu. Open Subtitles يجب أن نفعل شيء حيال ذلك عدما كنت صغيرًا، كان جميع الناس يتحدون لقتال الذئاب
    Kasabadaki herkes, yangını onun çıkardığına ve o insanların ölümüne sebep olduğuna emindi. Open Subtitles .. كان جميع من في البلدة متأكدين أنه هو الذي أشعل الحريق وقتل أولئك الناس
    İşten sonra bana yemek hazırlardı herkes ne zaman çıkacağız diye beklerken gelir benimle konuşurdu. Open Subtitles كانت تود صنع طعام خاص لي وبعد العمل، وبينما كان جميع زملائها يستعدون للخروج كانت تتسكع معي وتتحدث إلي
    - Eğer herkes içerideyse katil simülasyona dışarıdan girmiş olmalı. Open Subtitles حسناً، إذاً إن كان جميع الناس في الداخل مبررين، عندها إذاً لا بد أن قاتلنا قد آتى من خارج المحاكاة
    Aynı zamanda, büyük Yahudi ailemde herkes zaten evliydi ve bol bol çocuk yapma yoluna girmişlerdi. Hayatımı devam ettirebilmek adına çok büyük bir baskı altındaymışım gibi hissettim. TED في تلك الأثناء، كان جميع أفراد عائلتي اليهودية الكبيرة متزوجون و ينجبون الكثير الكثير من الأطفال، و شعرت بضغط هائل لأن تكون لي حياتي.
    bütün çocuklar birlikteydi, sonra George gelip Lisa'yı aldı. Open Subtitles كان جميع الأولاد معاً، ثم جاء جورج لأخذ ليزا.
    Eğer cebinizdeki bütün para biterse o an ne kadar paranızın olduğu bir şey ifade eder mi? Open Subtitles ان كان جميع المال في اللعبة في النهاية سيكون لك ما الفرق الذي سيصنعه كمية ما تملك من المال بالاصل؟
    bütün Çinliler psişik olsaydı, doğum kontrolünü yüz yıllar önce kullanmaya başlardınız. Open Subtitles إذا كان جميع الصينيين وسطاء روحيين لكنتم قد بدأت... في استخدام وسائل التحكم في الولادة منذ قرون.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more