Geçen sene gasp kurbanı olmuş. 2 gün yoğun bakımda kalmış. | Open Subtitles | كان ضحية سرقة العام الماضي امضى يومان في العناية المشددة |
Uyuşturucu kaynaklı sanrılar yaşıyor olabileceği gibi vahşi bir suçun kurbanı olmuş da olabilir. | Open Subtitles | ليس من المحتمل فقط بل بالأغلب يعاني من ذهان بسبب المخدرات لكن نظن أنه كان ضحية لجريمة عنيفة |
Bu kişinin kendiliğinden insan yanması kurbanı olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | وتدعي أنّ هذا الشخص كان ضحية احتراق بشري عفوي. |
Billy'nin fırsat kurbanı olduğunu sanmıyoruz. | Open Subtitles | لا نظن ان بيلي كان ضحية الفرصة المواتية |
Çünkü eminim ki, Bay Packington, tamamen masum bir kurbandı. | Open Subtitles | لكنني واثق من أن السيد باكينتون كان ضحية يريئة من اي جرم إذا لماذا تم قتل؟ |
kurbandı ve her şeyini kaybetti. | Open Subtitles | . لقد كان ضحية و خسر كل شيء أيضاً |
Istenmeyen gelişmelerinin kurbanı olmuş birisini, başka birisine anlatırken, | Open Subtitles | اذا اوصيت بشخص كان ضحية لمبادرات غير مرغوبة |
Nükleer felaket kurbanı olmuş, şimdi de kendi sebep olmak istiyor. | Open Subtitles | كان ضحية إنصهار قلب مُفاعل نووي لذا يود الآن في التسبب بحدوث حادث آخر |
Bak bakalım hiç şiddet suçu kurbanı olmuş mu? | Open Subtitles | ولنرى ان كان ضحية جريمة عنيفة بنفسه |
Mike, oğlumuz zorbalık kurbanı olmuş. | Open Subtitles | .(أبننا كان ضحية تعدي يا(مايك |
Isırık izlerine, derisinin kopmasına, delik yaralarına bakılırsa Astsubay Hanson köpek saldırısı kurbanı olmuş diyebilirim. | Open Subtitles | {\pos(192,210)} بالنظر لإنتشار علامات العض، اللحم الممزق، وثقوب الجروح... {\pos(192,210)} -سأسلّم أن ضابط الصف (هانسون) كان ضحية هجوم كلب . |
Kohlhaas'ın, büyük bir adaletsizliğin kurbanı olduğunu mu? | Open Subtitles | أن خولاس كان ضحية العدالة العظيمة؟ |
Polis Frank'in bir araba çalma olayının kurbanı olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | تعتقد الشرطة أن (فرانك) كان ضحية لسرقة سيارة |
Paul Blankenship'in, bu hastalığın kurbanı olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن (بول بلانكنشيب كان ضحية تفشِّي للفيروس |
Hala tereddütler varsa, şahsen arayıp Yezit Fahad'ın terörist bombalama eyleminin faili değil, kurbanı olduğunu söylerim. | Open Subtitles | إذامازالهناكتخوف، فسأتصل شخصيا لطمـأنتهم... أنّ (يزيد فهد) كان ضحية تفجير إرهابي وليس مرتكب الجريمة. |
Sanırım Bay Habib masum bir kurbandı. | Open Subtitles | أظن السيد " حبيب " كان ضحية بريئة |
O zaman o da bir kurbandı. | Open Subtitles | إذا لقد كان ضحية هو الاخر |
O bir kurbandı, Bayan Schroeder, tuzağa düşürülen bir günah keçisiydi. | Open Subtitles | كان ضحية يا سيدة (شرودر) مغفّل دُبّر له أن يقع في الفخ |