"كان عليهم" - Translation from Arabic to Turkish

    • gerekiyordu
        
    • zorunda kaldılar
        
    • zorundaydılar
        
    • gerekirdi
        
    • zorunda kalmışlar
        
    • zorunda kaldıkları
        
    • gerekmiş
        
    • zorunda kaldı
        
    Bir şekilde girip çıkmaları gerekiyordu. Bu gemide halka var. Open Subtitles كان عليهم الدخول والخروج وأعرف أن هذه السفينة تملك حلقات
    Gidip o kadınları bulmaları ve onlardan açıklamalarını istemeleri gerekiyordu. TED اذا كان عليهم التوجه الى هناك ومقابلة النساء واخذ التفصيل منهن.
    Beyninde ödem oluşmasın diye bu sabah onu bayıltmak zorunda kaldılar. Open Subtitles كان عليهم أن يضعوه في الخارج هذا الصباح للحفاظ على دماغه
    Bir üniversitenin kopyalama odasına sızarak ve tüm gece gizlice çalışarak 52.000 broşürü teksir makinesi ile çoğaltmak zorunda kaldılar. TED لذا كان عليهم طبع 52,000 منشور عن طريق التسلل إلى غرفة التصوير بجامعة والعمل طوال الليل فى السر.
    Trafoyu patlatıp, yedek jeneratörleri etkisiz hale getirmek zorundaydılar ki havalandırma boşluğundan tırmanabilsinler. Open Subtitles كان عليهم تفجير المُحوّل، ممّا عطّل المُولّدات الاحتياطيّة، ثمّ تسلّقوا هذا العمود الهوائي.
    Bir üsse onun adını vermeleri gerekirdi, onu buraya göndermeleri değil. Open Subtitles كان عليهم أن يسموا قاعدة بإسم الرجل. لا يرسلوه إلى هنا
    Bu yüzden istediklerini elde etmek için biraz maceracı olmak zorunda kalmışlar. Open Subtitles لذا كان عليهم التحلي بروح المغامرة فيما هم مُقدمين للتعامل معه.
    Evet. Evet, yığmak zorunda kaldıkları Milli Çorba fazlasıyla stoklandı. Open Subtitles أجل،أجل الحساء كان متكدساً كان عليهم التخلص منه
    Dalgalardan hayatlarını kurtarmak için kaçarken sahip oldukları her şey, hem de her şeyin geride bırakılması gerekiyordu. TED وهم يهربون من الأمواج، للنجاة بحياتهم، جميع ما يملكون، كان عليهم ترك كل شيء خلفهم.
    Ama enteresan olan şey ise sistem administratörleri bunu düzeltebiliyordu fakat bunun için internetteki her kapatmaları gerekiyordu. TED كان الشيء المثير للاهتمام، أن مسؤلوا النظام تمكنوا من إصلاحه، لكن كان عليهم إيقاف كل شيء في الإنترنت.
    Tabi ki insanlara bu sözde varlıkları kabul ettirmeleri ve hayli zayıf olmalarına rağmen bunlar için para ödemelerini sağlamaları da gerekiyordu. TED وهم أيضا، بطبيعة الحال، كان عليهم إقناع الناس بقبول ما يسمى بالأصول ودفع الأموال لهم حتى ولو كانت ضعيفة للغاية.
    Ve nihayetinde organizasyonu da thruscenium diye adlandırılan ön sahne ve çıkıntı sahne arasında melez bir biçime sabitlemek zorunda kaldılar. TED وفي النهاية كان عليهم أن يجمدوا نظامهم على شيء يدعى ثروسينيوم فاسد.
    İşleri kötü gidiyor, evlerini kiraya vermek zorunda kaldılar. Open Subtitles لقد اصابهم سوء للغاية ، لقد كان عليهم تأجير منزلهم فقط لتغطية نفقاتهم
    Çok utanç vericiydi. Onu dışarı taşımak zorunda kaldılar. Open Subtitles كان هذا محرج للغاية كان عليهم أن يحملوه للخارج
    İlk başlarda, farklı gök cisimlerini ayırt edebilmek için çıplak gözlerini kullanmak zorundaydılar. Open Subtitles في البدايات الاولي كان عليهم إستخدام أعينهم المجردة لتوضيح الفرق بين الاجسام النجمية
    Bill ve "beyin sigortası" diye adlandırdığı yönetici takımı soruna bir çözüm bulmak zorundaydılar. TED بيل وفريقه القيادي الذي كان يسميه هيئة الخبراء، كان عليهم أن يتوصلوا لحل هذه المشكلة.
    Devamlı olarak gazların dumanıyla uğraşmak zorundaydılar. Open Subtitles وكان هذا شيء كان عليهم أن الكفاح المتواصل أبخرة الغاز.
    Ah, bu peruk o kadar sıkı ki, yanında bir de aspirin göndermeleri gerekirdi. Merhaba. Open Subtitles تلك البروكة ضيقة للغاية كان عليهم أن يرسلوا دواء للرأس معها
    Ah, bu peruk o kadar sıkı ki, yanında bir de aspirin göndermeleri gerekirdi. Merhaba. Fikir nedir? Open Subtitles تلك البروكة ضيقة للغاية كان عليهم أن يرسلوا دواء للرأس معها
    Son bilgilere göre, kafasındaki şişlik inene kadar doktorlar onu komaya sokmak zorunda kalmışlar. Open Subtitles اخر الملاحظات تقول ان الاطباء كان عليهم ان يضعوه في غيبوبة حتى يهدا التورم الذي في دماغه
    - Ve Angelo ve bütün bu dramayla baş etmek zorunda kaldıkları için kendimi suçlu hissediyorum. Open Subtitles -واني ، قد شعرت بالذنب لأنه كان عليهم حتى للتعامل مع انجيلو وكل الدراما.
    Konu matematik olsa da ilk önce iyi konuşmayı öğrenmeleri gerekmiş. Open Subtitles كان عليهم تعلم التكلم جيداً حتى إن كان الأمر متعلقاً بالرياضيات
    ilk yılında okulu bırakmak zorunda kaldı o panik ataklar yaşar,bazılarıda onu taciz ediyor. Open Subtitles الطلبه الجدد في المدارس كان عليهم التسرب كانت تعاني من نوبات الذعر تعتقد أن بعض الناس تهاجمها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more