"كان لابد من" - Translation from Arabic to Turkish

    • gerekiyordu
        
    • zorunda
        
    Çok sayıda gemi inşa edilmesi gerekiyordu. Open Subtitles كان لابد من الأسراع فى تصميمها وإنتاجها بأعداد هائله
    Ya da gerçek doğamı bulmam için bir felaketin ışığı mı gerekiyordu? Open Subtitles أو كان لابد من ضوء كارثة ليُنير طبيعتي الحقيقية؟
    Aman Tanrım! Normal vücutlu bir vejetaryen olman gerekiyordu. Open Subtitles يا إلهي ، كان لابد من أن تكون نباتي متوسط البناء
    Don'la birlikte yaşamaya başladığımızda, ayrı ayrı CD rafları almak zorunda kalmıştık, çünkü ben, Cd'lerimi aldığım yere geri koymazdım. O ise, her şarkının, her an, nerede olduğunu bilmek isterdi. Open Subtitles عندما انتقلنا انا ودون للعيش معاً، كان لابد من أن نجعل رفوف للسديات لأننا كنا نخلط أغانينا في ما بيننا
    Evet, yaklaşık üç hafta önce Vadi'de çalışan bir cerrah tarafından çıkarılmak zorunda kalınan hatalı bir tane bulundu. Open Subtitles كان لابد من إزالتها من قبل جراح أسفل الوادي
    Başta biraz göz korkutucuydu ama yapılması gerekiyordu. Open Subtitles ، كان الأمر مُخيفاً بعض الشيء .. لكن كان لابد من القيام به
    Söylemedi, ama ben de düşünüyorum. Birinin Jamey'yi işe alması gerekiyordu. Open Subtitles انه لم يقل هذا و لكننى فكرت به ايضاً كان لابد من شخص ان يجند "جيمي"
    Üzgünüm ama bir seçim yapmam gerekiyordu. Open Subtitles متأسف ولكن كان لابد من الاختيار
    - Sahi mi? Hayatım, birinin bir şeyler yapması gerekiyordu. Open Subtitles - .حبيبتي, كان لابد من أحدٍ أن يفعل شئ ما -
    Acıydı ama yapılması gerekiyordu ve... Open Subtitles ولقد كان هذا مؤلماً ولكن كان لابد من القيام به ، و...
    Bir randevum vardı. Bir haberciyi devre dışı bırakmam gerekiyordu. Open Subtitles اَسفة، فلقد كان لديّ اجتماعاً في شارع "كي" كان لابد من أن أتدخل مع صحفي
    Evet, kimsenin bilmeyeceği bir yer olması gerekiyordu. Open Subtitles أجل كان لابد من مكان لا أحد يزوره
    Bunu ortaya koymak gerekiyordu. Open Subtitles كان لابد من ذكر هذا
    Bakmam gerekiyordu. Open Subtitles كان لابد من ذلك ..
    Yapılması gerekiyordu efendim. Open Subtitles كان لابد من هذا، سيدي
    Yapılması gerekiyordu. Open Subtitles . كان لابد من فعل هذا
    - Yıkamnası gerekiyordu, değil mi? Open Subtitles ــ كان لابد من غسلهم, صحيح؟
    Lord'larım, eğer işin ucunda dünyaya ve krallığıma yarar sağlayacak bir şey olmasaydı, hiçbir güç beni, yapmak zorunda olduğum şeyi gerçekleştirmem için zorlayamazdı. Open Subtitles انها تبدو مثل حصان ايها اللورد, لو كان لابد من إرضاء العالم و مملكتي فلن أفعل ما يجب أن أفعله في هذا اليوم من شيء دنيوي
    Yani beynin içerisinde kendi kendini telkin eden bir kavram olmak zorunda yoksa dışarı giden bir şey sonsuza dek kaybolur. Open Subtitles لذلك كان لابد من وجود مفهوم منغرس في الدماغ نفسه يُجسد وجود كائن ما هناك مستمر إلى الأبد
    Birileri Toby'nin yediği haltları aydınlatmak zorunda. Open Subtitles كان لابد من احد ان يقوم بازعاج توبي حتي يقوم بعمله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more