Devletin bir planı vardı, ...ancak şiddetin önüne geçmek çok zordu. | Open Subtitles | الحكومة كان لديها خطة لكنها كانت مشغولة جدا في محاولة ايقاف العنف |
Onun planıydı. Bilirsiniz, meclislerde böyle söylemek zorundayım -- Onun planıydı beni kısa bir süreliğine koruma altına vermek, henüz o okuyorken. Ama sosyal hizmet görevlisinin, farklı bir planı vardı. | TED | كانت خطتها. تعرفون لابد ان اقول هذا في المنازل كانت خطتها أن أكون في الرعاية لفترة بسيطة في حين تدرس، ولكن الراعية الاجتماعية، كان لديها خطة مختلفة |
Belki de bizim için bir planı vardı. | Open Subtitles | ربما كان لديها خطة من أجلنا على كل حال |
- Bir planı vardı, Malcolm. | Open Subtitles | . كان لديها خطة ، مالكولم. |
Şirketimi ona sattım çünkü dünyayı büyük bir felaketten kurtaracak önemli bir planı vardı. | Open Subtitles | {\pos(190,200)} لقد بعت لها شركتي لأنها كان لديها خطة مستقبلية لإنقاذ العالم من حادث كارثيّ |
Dünyayı büyük bir felaketten kurtarma planı vardı. | Open Subtitles | - إحياء).." كان لديها خطة مستقبلية لإنقاذ العالم من حدث كارثيّ |
Onun başka bir planı vardı. | Open Subtitles | كان لديها خطة مختلفة. |