O, betondan duvarların içinden fare yakalama eğitimiyle çok meşguldü. | Open Subtitles | لقد كان مشغولاً جداً في التدريب. يتتبع الجرذان خلال الجدران، وخلال الخرسانة. |
Seni Roissy'den de aradım ama telefonunuz sürekli meşguldü. | Open Subtitles | حاولت أن أتصل بك من المطار لكن خطك كان مشغولاً |
-Artık onu kaydetmiyorum. "Ama geçen hafta fazlasıyla meşguldü. | Open Subtitles | بالطبع لا أقوم بتدوينه حالياً، لكنه كان مشغولاً بشكل مريع الأسبوع الماضي.. |
Rahibin işi vardı, konuşma fırsatı bulamadım. | Open Subtitles | القس كان مشغولاً ولم أجد وقتاً مناسباً لذلك |
Henry de güya gelirken bir şeyler getirecekti ama o çok meşgul. | Open Subtitles | كان هنري سيجلب واحدة على طريقه قادماً من العمل لكنه كان مشغولاً |
Ve bir insanın onun hangi işle meşgul olduğunu öğrenmesi zordu. | Open Subtitles | و اذا وجد شخصاٌ ما انه من الصعب أن يفهم ما هي مهنته التي كان مشغولاً بها، |
Editörü. Oldukça meşgulmüş. Hakkında birçok bilgiye sahipmiş. | Open Subtitles | إنه المحرر من الواضح أنه كان مشغولاً جداً في جمع معلومات عنك |
Çünkü onları ve diğer böcekleri toplamakla meşguldü. | Open Subtitles | لأنه كان مشغولاً بجمعهم وجمع الحشرات الأخرى |
Birkaç kez aradım, ama telefon meşguldü. | Open Subtitles | لقد حاولت الإتصال مرتين ولكن الهاتف كان مشغولاً |
Eğer yanlarında bir aynasız daha olsa onu yakalayabilirlerdi, ama memur Lee aile işleriyle meşguldü. | Open Subtitles | من الممكن ان يقبضوا عليه، اذا كان لديهم شرطي اخر. لكن الشرطي لي كان مشغولاً بظروف عائلية. |
Hemşireler sayısal lotoda kaybetmekle meşguldü. | Open Subtitles | طاقم التمريض كان مشغولاً بخسارة اليانصيب |
Özür dilerim aramaya çalıştım ama, telefonun sürekli meşguldü. | Open Subtitles | آسف, حاولت الأتصال بكِ لكن الخط كان مشغولاً |
Charlie Amca da, pantolonunu postalamakla meşguldü. | Open Subtitles | لم تجب عل هاتفك والعم تشارلي كان مشغولاً ,يحاول ان يرسل بنطاله |
Hayır, yeni süper gücünün keyfini çıkarmakla çok meşguldü. | Open Subtitles | لا، لقد كان مشغولاً جداً بالإستمتاع بـ وظيفته الجديده |
Bunu sana baban mı öğretti yoksa uçakları patlatmakla daha mı çok meşguldü? | Open Subtitles | هل علّمك أبوك ذلك أم أنه كان مشغولاً بتفجير الطائرات؟ |
Her zaman işiyle ya da, beni aldatmakla meşguldü. | Open Subtitles | كان مشغولاً على الدوام في التركيز على عمله أو على خيانته |
Eminim ki çok işi vardı. | Open Subtitles | . أنا متأكد أنة كان مشغولاً |
Bilmiyorum. Başka bir işi vardı. | Open Subtitles | لا أعلم، لقد كان مشغولاً |
Hemen evlenmedik bu arada fakat sadece çalışmasıyla çok meşgul olduğundan. | Open Subtitles | نحن لم نتزوج على الفور، ولكن فقط لأنّه كان مشغولاً للغاية بعمله. |
Ama şu anda çok meşgul, o yüzden onu görene kadar bekleyeceğim. | Open Subtitles | لكنه كان مشغولاً فسأنتظر إلى أن أراه فيما بعد |
Sonraki gün öğle yemeği yiyecektik ama telefonuna cevap vermedi, ben de meşgul olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | كان من الفترض أن نلتقى على الغداء في اليوم التالي لكنه لم يجب هاتفه لذا افترضت أنه كان مشغولاً |
Diğer kanıtları yok etmekle çok meşgul olduğunu düşündüğümüzde içinde çarpıcı bir detay olmalı. | Open Subtitles | تفصيلة واضحة بحد ذاتها، أنه كان مشغولاً للغاية بتخريب الكثير من الدلائل الاخرى |
Tyler, ülkenin her yerinde şube açmakla meşgulmüş. Uykuda mıydım? | Open Subtitles | تايلر ) كان مشغولاً بأنشاء) الفروع في كل أنحاء البلاد |