"كان هناك شيئاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir şey vardı
        
    • bir şey varsa
        
    • bir şey var mı
        
    • bir şeyler vardı
        
    • şey varsa o
        
    Ajan Scully'nin düştüğü mağarada bir şey vardı, bir yazıt. Open Subtitles كان هناك شيئاً بالكهف الذي سقطت به سكالي, إهداء ما.
    Aklına gelen tek bir şey vardı. TED كان هناك شيئاً واحداً فقط تفكر في القيام به
    Öyle olmasa bile, herkesin emin olduğu bir şey vardı: genişleme yavaşlıyor olmalı. TED ولكن مع ذلك حتى كان هناك شيئاً ما كان الجميع متأكدون منه ان التوسع يجب ان يتباطأ
    Eğer hayatta kesin olan bir şey varsa, eğer tarih bize bir şey öğrettiyse, o da kimi istersen öldürebileceğindir. Open Subtitles لو أن هناك شىء واحد مؤكد فى هذة الدنيا و اذا كان هناك شيئاً تعلمناة من التاريخ فهو أنة يمكنك قتل أى شخص
    Kontrol et, etrafı yokla ve bak bakalım eksik bir şey var mı. Open Subtitles تأكدِ , تحسسى المكان لنرى إن كان هناك شيئاً مفقوداً
    Müzikal farklılıklar hakkında bir şeyler vardı, bilmiyorum. Open Subtitles كان هناك شيئاً ما عن الأختلافات الموسيقية ، لا أدري
    Ancak öğrendiğim bir şey varsa o da şudur; kızımın asla kötü duruma düşmesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles لكن لو كان هناك شيئاً واحداً تعلمته، فهو ألّا أخذلها أبداً
    Havayolu çantasına baktığımızda eksik olan bir şey vardı "bir ajanda". Open Subtitles عندما فتشنا حقيبة السفر كان هناك شيئاً مفقوداً ... .. مفكرة
    Öğlen yediğim Pasta primaverada bir şey vardı herhâlde. Open Subtitles لا بد أنه كان هناك شيئاً في أوراق المعكرونة التي تناولتها على الغداء
    Orada bir şey vardı havuz gibi bir şey. Open Subtitles .. اريد ان اخبرك انه كان هناك شيئاً شبية باحواض الاسماك لا توجد اسماك ذهبية
    Ama kazağımın üzerinde bir şey vardı, sonra patladı, yani daha çok birdenbire yok oldu. Open Subtitles ولكن كان هناك شيئاً علي سترتي وأختفي بعد ذلك, فجأة
    Hayır, bu adam hakkında farklı bir şey vardı. Open Subtitles لا ، لقد كان هناك شيئاً ما مختلف بهذا الرجل
    Yapmam gerektiğini düşündüğüm bir şey vardı. Yapmam gerekmiyor. Open Subtitles لقد كان هناك شيئاً أعتقدت أنّني يجب أن أفعله، ولكن لا يجب عليّ ذلك
    Gözlerinde onu öldürme isteğimi engelleyen bir şey vardı. Open Subtitles كان هناك شيئاً في عيناه أرغمني على ألا أقتله
    Orada bir şey vardı. Beni tutan, beni iten bir şey vardı. Open Subtitles لقد كان هناك شيئاً ما شيئاً أمسك بي ودعني
    Kesinlikle oğlum. Galiba eggnogta bir şey vardı. Tadı çok lezzetliydi. Open Subtitles بالتأكيد يا رجل ، أعتقد أنه كان هناك شيئاً فى المشروب جميلاً للغاية
    Gördüğüm en güzel kız değildi ama kızda bir şey vardı. Open Subtitles إنها لم تكُن أجمل فتاة قابلتها في حياتي، لكن كان هناك شيئاً بها
    eğer hayatta kesin olan bir şey varsa eğer tarih bize bir şey öğrettiyse o da kimi istersen öldürebileceğindir. Open Subtitles لو أن هناك شىء واحد مؤكد فى هذة الدنيا و اذا كان هناك شيئاً تعلمناة من التاريخ فهو أنة يمكنك قتل أى شخص
    Eğer hayatta kesin olan bir şey varsa, eğer tarih bize bir şey öğrettiyse, o da kimi istersen öldürebileceğindir. Open Subtitles لو أن هناك شيء واحد مؤكد في هذه الدنيا و إذا كان هناك شيئاً تعلمتاه من التاريخ فهو أنه يمكنك قتل أي شخص
    Sarışınla ismi-lazım-değil arasında herhangi bir şey var mı diye merak ediyorsun. Open Subtitles أنتِ تتساءلين فيما إذا كان هناك شيئاً ما يحدث بين تلك الشقراء ومن يهمّك أمره
    İçimde çocuklarımıza zarar verecek bir şey var mı merak ediyorsun. Open Subtitles أنت تريد ان تعلم إذا ما كان هناك شيئاً ما بداخلى يؤذي أولادي
    ...bu seste çok tuhaf bir şeyler vardı. Open Subtitles لقد كان هناك شيئاً غريباً بخصوص الصوت
    ama bir şeyler vardı, bana anlatmadığı bir şeyler. Open Subtitles .. لكن كان هناك شيئاً شيء لم تخبرني به
    Sana söylüyorum. Göğüs uçlarımı uyaran bir şey varsa o da azgın kızlardır. Open Subtitles سأخبرك، إذا كان هناك شيئاً يزعجني حقاً فهو الفتيات المضطربات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more