Birlikte büyüdüğümüz bir çocuk vardı. Benden daha gençti. Bana saygı gösterirdi. | Open Subtitles | لقد كان هناك فتى نشأت معة و كان أصغر منى |
Beraber büyüdüğüm bir çocuk vardı. Benden gençti. | Open Subtitles | لقد كان هناك فتى نشأت معة و كان أصغر منى |
Büyüdüğüm mahallede bir çocuk vardı. | Open Subtitles | انها الحقيقه كان هناك فتى من الحي الذي مُنت اسكن به |
Pekala, Bir genç vardı. | Open Subtitles | حسناً ، كان هناك فتى |
Bir genç vardı. | Open Subtitles | لقد كان هناك فتى. |
Yolun ortasında bir çocuk var, ...ve o... bisikletten düşmüş. | Open Subtitles | كان هناك فتى على الطريق وقد تعرض ل... لقد سقط عن دراجته. |
Erin'ın dükkanı kapattığını sanıyordun ama kahve içen bir çocuk vardı. | Open Subtitles | اعتقدت أن أغلقت المكان لكن كان هناك فتى يشرب القهوة |
Bir zamanlar sizin gibi kolay paranın tatlı yoluna baş koyan bir çocuk vardı. | Open Subtitles | كان هناك فتى لا يختلف عنك الذي اتجه لذلك الطريق من أجل المال السهل |
Burada genç bir çocuk vardı, ama kızla birlikte sarı güzel bir arabaya binip gitti... | Open Subtitles | كان هناك فتى هنا لكنه غادر مع فتاة في اجمل سيارة صفراء صغيرة |
Dokuzuncu sınıftaydım ve beysbol takımında benimle beraber siyah bir çocuk vardı. | Open Subtitles | كنت بالصف التاسع و كان هناك فتى أسود البشرة في فريق البايسبول معي |
Jason Voorhees adında bir çocuk vardı. | Open Subtitles | كان هناك فتى واسمه جايسون فورهيز |
Biliyorsun, Jersey'de genç bir polisken, her atışa karşılık veren bir çocuk vardı. | Open Subtitles | " عندما كنت شرطي صغير في " جيرسي كان هناك فتى إستجاب لإطلاق نار |
Bir dakika önce bu yatakta yaralı bir çocuk vardı bir dakika sonra ortadan yok mu oldu? | Open Subtitles | -لا تعرفين ؟ قبل دقيقة كان هناك فتى مصاب في هذا السرير و بعد دقيقة اختفى ؟ |
Gençliğimde, iki blok ötemizde yaşayan zengin bir çocuk vardı. | Open Subtitles | عندما كنت صغيراً، كان هناك فتى غني يعيش على بُعد مبنيان" |
Ben küçükken tanıdığım bir çocuk vardı. Adı Haro Jones. | Open Subtitles | كان هناك فتى ينضج اسمه كان هارو جونز |
Burada eskiden bir çocuk vardı. | Open Subtitles | أتعلم, كان هناك فتى اعتاد أن يكون هنا |
İşte, bir çocuk vardı. Senin durum nasıl? | Open Subtitles | كان هناك فتى واحد، وماذا عنك؟ |
Geçen yaz bir çocuk vardı. | Open Subtitles | كان هناك فتى العام الماضي |
Bir genç vardı | Open Subtitles | كان هناك فتى |
Bir genç vardı... | Open Subtitles | كان هناك فتى |
- Aralarında genç bir çocuk var mıydı? | Open Subtitles | -هل كان هناك فتى في سن المراهقة؟ |