"كان يسعى" - Translation from Arabic to Turkish

    • peşinde
        
    • peşindeydi
        
    • peşindeymiş
        
    • çalışıyordu
        
    Bana SNEU timinin uyuşturucu satıcılarının peşinde olduğunu mu söylüyorsun? Open Subtitles هل تخبرني أن فريق مكافحـة المخدرات كان يسعى وراء تجار المخدرات ؟
    Bana SNEU timinin uyuşturucu satıcılarının peşinde olduğunu mu söylüyorsun? Open Subtitles هل تخبرني أن فريق مكافحـة المخدرات كان يسعى وراء تجار المخدرات ؟
    Evet, bir koyunun ya da bokunun peşindeydi heralde. Open Subtitles أجل، على الأرجح كان يسعى وراء نعجة ما أو ما شابه
    Büyük bir şeyin peşindeydi, o kadar büyük ki nükleer reaktör adeta bir pile benzeyecekti. Open Subtitles بعمل قوي لقد كان يسعى خلف شيء كبير شيء كبير جدا سيجعل القنبلة النووية تبدو مثل بطارية صغيرة
    Telesekreter mesajı açıkça gösteriyor ki katil intikam peşindeymiş. Open Subtitles البريد الصوتي يشير بوضوح أن القاتل كان يسعى للإنتقام.
    Her kimse sanki bir ödül peşindeymiş. Open Subtitles . يبدو أنّه أيّاً كان، فقد كان يسعى للتذكارات
    Herkes dışarı çıkmaya çalışıyordu. Hepsi de çıldırmıştı. Open Subtitles كل شخص كان يسعى للهروب لقد جن جنونهم آنذاك
    Eğer kızın peşinde değilse onu öldürmemesi çok mantıksız. Open Subtitles هذا لا معنى له كونه لم يقتل الفتاة اذا لم تكن هي , فماذا كان يسعى اليه
    Siz ofise gidin ve katilin neyin peşinde olduğuna bakın. Open Subtitles إذهبوا إلى المكتب، يا رفاق وأعرفوا ما كان يسعى إليه القاتل
    Bu yüzden peşinde olduğu asıl şey, o şubeden para gönderen 2.000 küsür kişinin isimleri ve paraları nereye gönderdikleriydi. Open Subtitles بناء على ذلك، هذا ما كان يسعى خلفه أسماء الـ 2000 شخص الذي أرسلوا الحوالات الماليّة عبر ذلك المخزن حيث أرسلوا أموالهم
    O dosyaların peşinde olan adam annenin dosyasının peşinde olmayabilir. Open Subtitles فقط لأنّ هذا الرجل كان يسعى خلف ملفات، ذلك لا يعني أنّه كان يسعى خلف ملف قضيّة أمّكِ.
    Ne olursa olsun, peşinde olduğu şey yemeklerimdi ben değil... Open Subtitles على كل حال لقد كان يسعى من أجل الأكل و ليس من أجلي
    size neden korktuğuna veya peşinde birisinin olduğuna dair bir şeyler söyledi mi? Open Subtitles أأعطاكِ أيّ مُؤشر لما كان خائفاً منه أو من كان يسعى خلفه؟
    Babam bir şeyin peşindeydi. Ne var biliyor musun? Open Subtitles أبي كان يسعى إلى شيءٍ، وأنتِ تعلمين ذلك.
    - Ama bence onu kim öldürdüyse, başka bir şeyin peşindeydi. Open Subtitles لكني أعتقدُ بأن من قتلهُ كان يسعى لشيءً أخر
    Yani, tek bir şeyin peşindeydi ve o ben değildim. Open Subtitles لقد كان يسعى وراء شيء واحد وهذا الشيء لم يكن أنا
    Belli ki kurbanın yanında getirdiği bir şeyin peşindeymiş ve almak için cinayet işleyebilirmiş. Open Subtitles بشكل واضح, كان يسعى خلف شيء أحضرها ضحيتنا معه, وكان يعتزم القتل من أجله.
    Anlaşılan saldırgan bir şeylerin peşindeymiş . Open Subtitles يبدو أن المهاجم كان يسعى لشيء
    Neyin peşindeymiş öğren. Open Subtitles اكتشف ما الذى كان يسعى إليه
    İsimsiz ihbar, birileri Lisa Amis'i lekelemeye mi çalışıyordu acaba? Open Subtitles بلاغ من مجهول. أحدهم كان يسعى لتلويث سمعة ليزا؟
    Gob, herkesi romantik bir havaya sokmaya çalışıyordu. Open Subtitles ..احتشام، وأنا كان يسعى إلى جعل الجو رومنسي عليهما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more