Eğer sana yeni bir karaciğer bulamazsak geriye yalnızca 24 saatin kaldı. | Open Subtitles | ،إن لم أجد لكَ كبداً جديداً ستتبقى لديكَ حوالي 24 ساعة فقط |
Aptalca hareketi sayesinde 24 saat içinde yeni bir karaciğer bulmazsak ölecek. | Open Subtitles | إذاً.. فبفضل حركتها الحمقاء ستموتُ في أربعٍ وعشرين ساعة إن لم ننقل لها كبداً جديداً |
Başka bir karaciğer bulunur ya da bebeği almamız gerekirse diye vücudunun hazır olması için destekleyici bakıma devam edeceğiz. | Open Subtitles | سـوف نسـتمر في الرعـاية لذا جسـدهـا سيكـون جاهزاً إذا كـان متـوفراً كبداً آخر |
Yeni bir karaciğer ve barsağa ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاجُ كبداً جديداً وأمعاءَ جديدة |
- Biri bana karaciğerini vermediği sürece, hiçbir şey. | Open Subtitles | ليس بوسعنا شئ إلا اذا كان احدهم سيعطني كبداً |
Az önce bir çocuktan karaciğer ve bağırsak aldın ölü bir çocuktan, ve umrunda bile değil. | Open Subtitles | لقد أخذنا كبداً وأمعاءً من طفلٍ صغير طفلٍ صغيرٍ ميت... وأنتِ لا تهتمّين إطلاقاً |
Kaşınan ayak karaciğer yetmezliği anlamına gelir. | Open Subtitles | القدم الحاكّة، تعني كبداً فاشلاً |
Size yeni bir karaciğer bulmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نزرع لك كبداً جديداً |
- karaciğer bulmuş olabilirim. | Open Subtitles | -يبدو أنّني قد وجدت كبداً -حقاً.. أين ؟ |
Bir karaciğer bulmuş olabilirim. | Open Subtitles | يبدو أنّني قد وجدت كبداً |
Hastaneden ayrılmadan önce, Sam, ikinci bir karaciğer buldu. | Open Subtitles | قبل خروجها وجد لها (سام) كبداً آخراً |
Mackie için bir karaciğer bulduk. | Open Subtitles | - وجدنا كبداً من أجل (ماكي) |
Burada bir karaciğer var. | Open Subtitles | نحن نملك كبداً هناك. (بوكي) |
Mackie, o güzel çocuk karaciğerini bulmuş olabilir. | Open Subtitles | (ماكي)، ذاك الفتى الجميل قد يكون وجد كبداً لك |