"كبده" - Translation from Arabic to Turkish

    • Karaciğeri
        
    • karaciğer
        
    • karaciğerini
        
    • karaciğerine
        
    • Karaciğerinde
        
    • karaciğerinin
        
    • karaciğerinden
        
    • ciğeri
        
    • Ciğerini
        
    • ciğerinden
        
    • karaciğere
        
    • Ciğerinin
        
    • Akciğerini
        
    Ya da Karaciğeri o kadar hasarlı ki enzim değerleri yükselemiyor bile. Open Subtitles او ان كبده قد انهار تماما بجيث لا يمكن ان ينتج انزيمات
    Ama Karaciğeri her gün tabiki yenileniyordu ve böylece her gün yeniden ve sonsuza kadar tanrılar tarafından cezalandırılmış oluyordu. TED ولكن بالطبع سيتجدد كبده كل يوم، وهكذا فإنه يُعاقب يوماً بعد يوم إلى الأبد بأمر الآلهة.
    Karnofsky skoru hâlâ 80 ve CBC ve karaciğer enzimleri iyi durumda. Open Subtitles مقدار نجاح الجراحة 80 و تعداد عناصر الدم و افرازات كبده جيدة
    Eğer Sam karaciğerini vermemiş olsaydı, 6 ay önce ölebilirdi. Open Subtitles كانت لتموت قبلها بستة أشهر إن لم يكن أعطاها كبده
    Haklıysam, verdiğin antibiyotikler böbreklere ve karaciğerine zarar vererek virüsle savaşmasını engelleyecektir. Open Subtitles إن كنت محقاً فإن المضاد الحيوي الذي وصفت يمكن أن يعزل كليتيه و كبده و يعوق قدرته على محاربة الفيروس
    Karaciğerinde kitle var gibi gözüküyor ama kaburgalarındaki iletken metaller görmemize engel oluyor. Open Subtitles وبدا لنا أنه يوجد ورم في كبده لكن القضيب المعدني الموصل في أضلاعِه يحجب الرؤية
    Kültür yapmak zaman alır ve karaciğerinin fazla vakti yok. Open Subtitles نتائج الزرع تستغرق وقتا و كبده لم يتبقى فيه الكثير
    Yavaşça karaciğerinden toplanıp sonra da hep birlikte sistemine sızmaya başlamadılarsa, testte çıkmaz. Open Subtitles ليس إن كان يتجمّع ببطئ في كبده وبدأ بالتسرّب داخل جسده مرّة واحدة
    Birinin karnı yarılmış ve Karaciğeri alınmışsa ne kadara gider? Open Subtitles إذا نُزعت أحشاء شخص ما و تم أخذ كبده ماذا سيؤول اليه؟
    Karaciğeri hasarlı akciğerler su topladığından nefes almada sorunlar yaşıyor. Open Subtitles لقد تدمر كبده النزف التجويفي أفسد وظائف الرئتين
    Alkolik olduğunu göz önüne alacak olursak muhtemelen Karaciğeri buraya geldiğinde de iyi durumda değildi. Open Subtitles نظراً لحقيقة أنه سكير فيحتمل أن كبده لم يكن
    Alkolik olduğunu göz önüne alacak olursak muhtemelen Karaciğeri buraya geldiğinde de iyi durumda değildi. Open Subtitles نظراً لحقيقة أنه سكير فيحتمل أن كبده لم يكن بخير حال عندما جاء
    Karaciğeri bugün çöküyorsa, dün de iyi değildi demektir. Open Subtitles إذا كان كبده قد توقف اليوم فهو لم يكن سليم البارحة
    Eğer toksin olduğunu düşünüyorsan sabahleyin karaciğer biyopsisi yapabilirsin. Open Subtitles إذا كنت تظن حقاً أنه سم يمكنك فحص كبده بالصباح
    Bir kaç gün içinde beyin hücreleri bir kaç milyon azalmış ve biraz da karaciğer dokusu kalmış bir şekilde geri gelir. Open Subtitles سيظهر خلال يومين فاقداً بضعة ملايين من خلايا دماغه و بعضاً من أنسجة كبده
    Ama sıtma karaciğerini bu kadar hızlı mahvetmezdi özellikle ona vermediğime göre. Open Subtitles لكنّ الملاريا لن تدّمر كبده بهذه السرعة خصوصاً وأنّنا لم نصبه بها
    Bir kayaya bağlanmıştı ve her gün bir kartal gelerek karaciğerini yiyordu. TED بأن يُقيَّد إلى صخرة، ويأتي نسر كل يوم ليأكل كبده.
    Koroner arteri neredeyse tamamen tıkanmış ve karaciğerine çok kötü davranılmış. Open Subtitles شرايينه التاجية كانت مسدودة تماماً و كبده يظهر إشارة على سوء الإستعمال
    MR'da Karaciğerinde granülom çıktı. Şahane. Open Subtitles أظهرت صورة الرنين ورماً في كبده - رائع -
    karaciğerinin bir kısmını kurtarabilirsek en azından zaman kazandırmış oluruz. - Alex. Open Subtitles لأرى إن كان بوسعي إنقاذ كبده الحالي على الأقل ليعيش لبعض الوقت
    House, kalbini dinledik, karaciğerinden parça alıp inceledik. Open Subtitles عندما أجرينا تخطيط صدى لقلبه رأينا جزء من كبده
    Böbrekleri Boston'a, ciğeri Dallas'a ve korneaları da Oregon'a götürüldü. Open Subtitles كِلاه ذَهبتْ إلى بوسطن، كبده إلى دالاس وقرنيته إلى أوريغون.
    - O zaman Ciğerini, dalağını geliştirdikten sonra söyle ona, aklını başına toplayıp odama gelmesi için bir saati var. Open Subtitles حسنٌ، حينما ينتهي من فتح كبده وطُحاله أخبره أنّ لديه ساعةٌ واحدة فحسب كي يصحو من سُكْرِه ويأتي إلى غرفتي.
    Bıçakla adamın karnını deşer, ciğerinden bir parça keser göğsüne koyardık ki, ruhu cennete gitmesin. Open Subtitles والعمليات باالسكاكسين نخرج أحشاء الرجل نضع كبده على صدره كي لا يذهب جنة البوذا
    Ciğerlerde başlayıp su toplanmasına neden olduktan sonra karaciğere geçip hücreleri bozdu. Open Subtitles بدأ في الرئة مما سبب النزف ثم انبث إلى كبده مما جعله ينسلخ عن الخلايا
    6 ay sonra Ciğerinin sağ kısmını bu kadına bağışladı. Open Subtitles ـ لأنه وبعد 6 أشهر ـ تبرع بنصف كبده الأيمن لهذه السيدة
    - Akciğerini almadan önce ölmesini istemiyorum. Open Subtitles - لا أريد أن أقتل الرجل لآخذ كبده

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more