"كبيرة بما" - Translation from Arabic to Turkish

    • kadar büyük
        
    • büyüdün
        
    • kadar büyüktüm
        
    Kırk tane dev küp bulacağız, kırk kilo güzel kokulu yağ ya da kırk haramiyi taşıyacak kadar büyük olmalılar. Open Subtitles سنقوم بتجميع أربعين جرةً ضخمة كبيرة بما يكفي لتحمل حمولة أربعين من الزيت وكبيرة بما فيه الكفاية لتحمل أربعين لصاً
    O şişko benzin deposunu taşıyabilecek kadar büyük bir araç. Open Subtitles العربة كبيرة بما يكفي لسحب تلك الدبابة السمينة من الغاز
    Bu kafa için o kadar büyük bir kaskımız yok. Open Subtitles لا يوجد خوذة كبيرة بما فيه الكفاية لتحتوي تلك الرأس.
    Ama annesinin onu yalnız bırakarak ava çıkabileceği kadar büyük. Open Subtitles كبيرة بما يكفي لتُترك وحدها عندما تصطاد والدتها في البحر
    Hayır, memnunum çünkü, uh-- çünkü hayattaki en önemli dersi öğrenebilmek için yeterince büyüdün: Open Subtitles لا، أنا ممتنة لأن , اه لأنك كبيرة بما فيه الكفاية لان تتعلّمى الدرس الأكثر أهمية في الحياة:
    Onların ilişki yaşadıklarını bilecek kadar büyüktüm ama neden beni seçmediğini anlamayacak kadar da küçük. Open Subtitles كنت كبيرة بما يكفي لأفهم أنهما كانا ثنائي لكن صغيرة لأفهم لماذا لم يستطع اختياري بمثل تلك السهولة
    Ve konumları konusunda endişelenecek kadar büyük olmayan yavrular hâlâ anneleri tarafından korunuyorlar. Open Subtitles وليست الصغار كبيرة بما يكفي لتقلق على المكانة بينما لا تزال تحميها أمهاتها
    Bence bu salon hepimizin egolarını içine alacak kadar büyük. Open Subtitles أعتقد هذه الصالة كبيرة بما يكفي لجميع من الغرور لدينا.
    Devletlerin şehirler barındırabilecek kadar büyük yeni reform bölgeleri oluşturmalarını teklif ettim ve onlara bir de isim verdim: pilot şehirler. TED لذلك اقترحت ان تقوم الحكومات بانشاء من مناطق مستصلحة جديدة كبيرة بما يكفي لتحتضن مدن واعطائها تسمية : مدن الامتياز.
    Sonra garajımızın artan faaliyetlerimizi gerçekleştirebileceğimiz kadar büyük olmadığının çabucak farkına vardık. TED وخلال لحظات، أدركنا أن ورشتنا لم تكن كبيرة بما فيه الكفاية لاحتواء صناعة القطع
    Atomlar ya da elektronlar gibi küçük nesneler ise fizik deneyleri ile ölçülebilecek kadar büyük dalgaboyludurlar. TED الأشياء الصغيرة كالذرات أو الإلكترونات يُمكن أن يكون لها أطوال موجية كبيرة بما يكفي لقياسها في التجارب الفيزيائية
    Kolları göğsü kadar büyük değil. Open Subtitles ذراعيه ليست كبيرة بما فيه الكفاية لمجاراة صدره
    Harita boyutundaki şeyleri alacak kadar büyük mü? Open Subtitles أهى كبيرة بما يكفى لتصوير ورقة بحجم خارطة؟
    Hayır, ama şansını bir kez daha deneyene kadar paranı güvende tutacak kadar büyük. Open Subtitles لا ،ولكن كبيرة بما يكفي للحفاظ على الخاص المال آمنة حتى كنت على استعداد ان يكون آخر محاولة في الحظ ،سيدي..
    Bu benim savaşım değil ve Cehennem ikimize yetecek kadar büyük değil. Open Subtitles هذه لَيستْ حربَي وجحيمَي لَيستْ كبيرة بما فيه الكفاية لكِلانَا.
    Görünüşe göre uçağımız içinde bir çocuğun kaybolmasına yetecek kadar büyük. Open Subtitles يبدو ان طائرتنا كبيرة بما فيه الكفاية لتتوه طفلة فيها
    ...içinden ateş açabilecek kadar büyük ama fark edilmeyecek kadar küçük bir araba kullanıyor. Open Subtitles يقود سيارة كبيرة بما فيه الكفاية ليطلق النار منها ولكن ليست كبيرة جدا و إلا لوحظت
    Öldüğünde onu hatırlayacak kadar büyük değildin. Open Subtitles لم تكوني كبيرة بما يكفي لتتذكريعندماتوفي.
    Anne babaların da cinsiyetleri olduğunu, ve onlarında hata yapabileceklerini bilecek kadar büyüdün. Open Subtitles أنتِ كبيرة بما يكفي لتعرفي أن والديكِ كائنات محبة للغزل و انهما يقترفان غلطات
    - Sanırım 12 yaşındaydım, belki 13 koruyucu ailemin alçak olduğunu bilmeme yetecek kadar büyüktüm adam kadından daha alçaktı ama kadın onunla evliydi, yani... Open Subtitles أعتقد أن عمري كان 12 أو ربما 13 كبيرة بما يكفي لأعلم أن من تبنوني كانوا غير سويين الأب كان بمستوى أكثر من الأم ...لكنها من تزوجته لذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more