Evet, ama senin baban değil. Bu senin için büyük bir adım. | Open Subtitles | نعم يا عزيزتي، لكنه ليس والدك و هذا تقدم كبير بالنسبة لكِ |
Dünyadaki biyoçeşitlilik merkezlerinden bir tanesi olan, Hint Okyanusu'ndaki Mascarene Adaları'nda çalışıyor olmak benim için büyük bir ayrıcalık. | TED | إنه لشرف كبير بالنسبة لي العمل بإحدى أغنى مناطق التنوع البيولوجي بالعالم: جزر ماسكارين بالمحيط الهندي. |
Dönüp iki buçuk sene geriye baktığımızda bu bizim için büyük bir artı oldu. | TED | وبالنظر للوراء إلى السنتين والنصف الأخيرتين، واللتين كانتا إيجابيتين بشكل كبير بالنسبة إلينا. |
Büyükbabasını görmek isteyeceğini düşündüm bu, onun için önemli bir gün. | Open Subtitles | حسناً , علمت بأنه سيكون مسروراً إنه يوم كبير بالنسبة له |
Ama bir adamla otele gitmek, benim için önemli mesela. | Open Subtitles | لكن الذهاب لفندق مع رجل أمر كبير بالنسبة لي |
Ama 2 dolar Afrika için çok fazla. | TED | حسنا ، دولاران ، هو مبلغ كبير بالنسبة لأفريقيا. |
Biliyorum, bazılarınıza fazla bir para olarak gözükmeyebilir ama benim için fazla ve onu geri istiyorum. | Open Subtitles | أعرف أنها ستبدو مبلغاً بسيطاً لبعضكم لكنه كبير بالنسبة لي و أريده ثانيةً |
Senin için büyük değişiklik olmalı. | Open Subtitles | لابد أن هذا يعتبر بمثابة تغير كبير بالنسبة اليك |
Parti, süpermarkete gitmesi... Onun için büyük bir gündü. | Open Subtitles | الحفلة , القيادة إلى المتجر , إنه يوم كبير بالنسبة له |
Gidişim benim için büyük bir rahatlama olacak ve halk için de büyük bir kayıp olmayacak. | Open Subtitles | مغادرتي ستكون نجاحا كبير بالنسبة لي و ليست خسارة للمواطنون |
Sen muhtemelen uçanı kaçanı sikiyorsundur ama seks benim için büyük bir bağlılıktır. | Open Subtitles | ربما أنت تذهب وتضاجع أي شيء يتحرك ولكن ممارسة الجنس تشكل إلتزام كبير بالنسبة لي |
Desteğin için teşekkür ederim, Robin. Benim için büyük bir olay bu. | Open Subtitles | شكرا على دعمك يا روبين هذا حدث كبير بالنسبة لي |
Lucas için büyük bir değişim olacak ama yakınlarda zaten iyi bir okul da yok, o yüzden ben hazırım. | Open Subtitles | وتحضير الأرواح أعلم ان هذا سيكون تغيير كبير بالنسبة للوكاس لكن لايوجد مدرسة جيده ابعد من10أميال وأنا مستعدة للتغيير |
Biliyorum ama bu benim için büyük bir değişim. | Open Subtitles | نعم , أنا أعلم ذلك ولكن هذا تغيير كبير بالنسبة لي |
Birinin canını almak benim için önemli tamam mı? | Open Subtitles | سلب حياة أحدهم أمر كبير بالنسبة لي , هل تفهم ذلك ؟ |
Yani, senin için çok önemliymiş gibi görünmüyordu ama benim için, sana bunu yapmam için önemli olmalı. | Open Subtitles | حسنا، لا، على ما يبدو لا أعني ، لم لا يبدو كـ شيء كبير بالنسبة لك |
Bu onun için önemli bir karar. | Open Subtitles | حسنا، بل هو قرار كبير بالنسبة لها. |
Turuncu giysiler içinde, ayakları su toplamış bir kadın için çok konuşuyorsun. | Open Subtitles | هذا كلام كبير بالنسبة لامرأة تقف مرتدية حلّة برتقالية وهناك بثور على قدميها |
Bakın, o videoda şu an benim için çok önemli olan en iyi arkadaşım tarafından, hayvanlar gibi becerilme görüntülerim var. | Open Subtitles | اسمعي , ذلك الفيديو الذي يضاجعني فيه اعز اصدقائي له معنى كبير بالنسبة لي لمن بعته ؟ |
Yani, okula geri dönüyorsun ikinci iş olarak rol işleri alıyorsun-- bu senin için fazla mesai oluyor. | Open Subtitles | اقصد انكـ ِ ستعودين للمـدرسة وتتركين التمثيــل إنــه تحّول كبير بالنسبة لكـ |
Belki de apartman dairesi için fazla büyük. | Open Subtitles | ان حجمه كبير بالنسبة لهذا القفص. |
Çalışmanız biz petrol ve kimya sektörü çalışanları için çok büyük önem arz ediyor. | Open Subtitles | عملك موضع إهتمام كبير بالنسبة لنا في البترول وصناعة الكيميائيات |