"كتاب واحد" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir kitap
        
    • bir kitaba
        
    • bir kitabı
        
    • bir kitabım
        
    • bir kitapta
        
    Ben doğduğum zaman, çocukların nasıl yetiştirileceği konusunda sadece bir kitap vardı ve o da Dr. Spock tarafından yazılmıştı. TED عندما ولدت، كان هناك كتاب واحد فقط عن طريقة تربية الأطفال، وكان مؤلفه د.
    Sadece bir kitap okuyarak o ülkeye dair kapsamlı bir fikir edinmenin mümkün olduğunu ileri sürmüyorum. TED الآن، لا أريد أن أشير أن ذلك كان من الممكن الحصول ببساطة على صورة تقريبية للبلد من خلال قراءة كتاب واحد.
    bir kitap daha. Son bir tane. Open Subtitles فقط كتاب واحد أوعدك اني سأفعل ماتريدين , حسناً
    Gerekli olan her şey nasıl olur da bir kitaba sığar? Open Subtitles كيف يمكن لكل شئ أساسي أن يتلائم في كتاب واحد فقط؟
    Okumayı bile bilmeyen adamları tek bir kitabı aramaya gönderiyorsun. Open Subtitles أنت ترسل أشخاصاً لا يستطيعون القراءة، ليبحثوا عن كتاب واحد.
    Parasını cebimden vererek bastırdığım... tek bir kitabım olduğu hâlde Pulitzer Ödülü'nü hak ettiğimi biliyorum. Open Subtitles اشعر باننى نلت جائزة بوليتزر و بالرغم من ذلك , انا نشرت كتاب واحد دفعت انا تكاليفه
    O yüzden, geriye dönüp bakmam gerekirse diye, hepsini bir kitapta bulundurmanın iyi olacağını düşündüm. Open Subtitles لذا, فكرت انها قد تكون فكرة جيدة أن أبيقهم جميعاً في كتاب واحد في حالة إحتجت الى التأجيل
    Benim hakkımda, ailem ya da... neden sadece bir kitap olduğu hakkında soru sorulmayacak. Open Subtitles لن تطرح أسئله علي تتضمن حياتي و عائلتي أو لماذا نشرت كتاب واحد فقط
    Sadece bir kitap. Ama insanlar hoşlanmış görünüyor. Open Subtitles إنه فقط كتاب واحد لكن يبدو أن الناس قد أعجبت به
    1 adam, bir kitap, dünyayı değiştirdi. Karl Marx. Open Subtitles رجل واحد و كتاب واحد غير كل العالم؛ كارل ماركس
    Sadece bir kitap, sonra yayım hayatından kayboldu. Open Subtitles كتاب واحد فقط، ومن ثمّ اختفى من الحياة العامّة.
    Arka tarafta bir kitap daha var ama onu herkese göstermiyorum. Open Subtitles لدي كتاب واحد في الخلف، لكن لا أريه للكثيرين.
    Her seferinde, sıralanan tarafa yeni bir kitap eklemeye devam edin, yeni kitabı bir önceki kitapla karşılaştırıp değiştirerek o zamana kadar sıralananların arasına doğru şekilde yerleşene kadar. TED استمر بإضافة كتاب واحد في كل مرة إلى الخط الفرعي المرتّب، مقارنًا ومبدلًا الكتاب الجديد بالذي يسبقه حتى يوضع بشكل صحيح بين الكتب المرتبة حتى الآن.
    Orada sadece bir kitap var, diğer on ikisi kopya. Open Subtitles هناك فقط كتاب واحد ، 12 نسخه منه.
    Orada sadece bir kitap var, diğer on ikisi kopya. Open Subtitles هناك فقط كتاب واحد ـ 12 نسخه منه
    Tek bir kitap okudum, demedim. Open Subtitles أنا لم أقل أني أقرأ كتاب واحد فقط.
    Bu gerçekten üç parçaya ayrılmış bir kitap. Open Subtitles إنه كتاب واحد مقسم إلى ثلاث أجزاء
    - Bu kesinlikle benim okuyacağım bir kitap :) Open Subtitles ذلك كتاب واحد أنا اقرأة بالتأكيد
    "Kitap", bir kitap. Sadece bir kitap. Open Subtitles أنه كتاب مجرد كتاب . فقط كتاب واحد
    Gerekli olan her şey nasıl olur da bir kitaba sığar? Open Subtitles كيف يمكن لكل شئ أساسي أن يتلائم في كتاب واحد فقط؟
    Okumayı bile bilmeyen adamları bir kitabı bulmaları için gönderiyorsun. Open Subtitles انت تقوم بأرسال فتيان لا يعرفون القراءة للبحث عن كتاب واحد
    Henüz bir kitabım var ama başka bir tanesinin üzerinde çalışıyorum. Open Subtitles أنا لدي الأن كتاب واحد ولكني أعمل على كتاب أخر
    Hiçbir zaman fantastik dünyanın sırları, tek bir kitapta toplanmamıştı. Open Subtitles لم يسبق أبدا قبل هذا أن المعرفة بهذه المملكة الخيالية قد تم جمعها في كتاب واحد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more