| Bu bölümü kayıp olarak yazmışlar. | Open Subtitles | لقد كتبوا مسرحية بها بعض الأجواء المفقودة.. |
| E, Diane Court'a ne yazmışlar? | Open Subtitles | اذًا, ماذا كتبوا لك, ماذا كتبوا لـ دايان كورت؟ |
| Bakalım o pislikler bizimle ve o salak filmle ilgili yeni bir şeyler yazmışlar mı? | Open Subtitles | هيا نرى اذا كان هؤلاء الملاعين قد كتبوا اى شىء جديد عننا فى الانترنت |
| Bana ulaşan okuyucuların çoğu güzel sözler yazdı. | TED | الكثير من القراء الذين تواصلوا معي كتبوا لي كلمات تعزية رقيقة. |
| Yolda, bana yazan yabancıların bazılarını ziyaret ettim. | TED | على طول الطريق، زُرنا بعض الغرباء الذين كتبوا إليّ. |
| Adamlar gelişmiş sorgulama tekniklerinin kitabını yazmış ki eminim o kitap şu an senin başucunda duruyordur. | Open Subtitles | إنّهم كتبوا كتباً لأساليب متطورة في الاستجواب، التي بالتأكيد أن تجعلك مستلقياً على جنبك في فراشك في الحال؟ |
| Birazdan getirir sana kendim okurum. Harika şeyler yazıyor, canım. | Open Subtitles | سوف أُحضرها وأقرأها لك بنفسى لقد كتبوا عنك بصورة رائعة |
| Onlar sevgiyi, büyüyü, güzelliği, kökenimizin tarihini ve felsefesini gelecek neslin vücutlarına yazdılar. | TED | كتبوا بها الحب السحر الجمال تاريخ و فلسفة نسبنا على أجساد الجيل التالي |
| Röportaj yapmak istiyorlarmış... sana iki kez yazmışlar, üç defa da aramışlar. | Open Subtitles | تقول بأنهم يريدون مقابلة, وأنهم كتبوا مرتين وإتصلوا بك ثلاث مرات |
| Kilisenin etrafına da Şeytan falan yazmışlar. | Open Subtitles | كتبوا شيطانا زتفاهات في جميع أنحاء الكنيسة، أيضا |
| Bu insanları gebertmişler ve onların kanıyla duvarlara mesajlar yazmışlar... | Open Subtitles | لقد قاموا بخنقهم حتى الموت، ثم كتبوا رسالة بدمائهم |
| Soğutucunun kapısına da motor yağıyla "Geldiğiniz yere dönün" yazmışlar. | Open Subtitles | ثم كتبوا "عودوا إلى دياركم" بزيت محرك على باب البراد |
| Birbirlerini aylardır tehdit ediyorlarmış, Birbirlerine şarkı bile yazmışlar. Tahmin et adı ne. | Open Subtitles | كانوا يهدّدون بعضهم لأشهر، كتبوا أيضًا أناشيد صغيرة عن بعضهم، |
| Soğutucunun kapısına da motor yağıyla "Geldiğiniz yere dönün" yazmışlar. | Open Subtitles | ثم كتبوا "عودوا إلى دياركم" بزيت محرك على باب البراد |
| Çünkü sözlerini bir avukat yazdı bestesini bir yargıç yaptı. | Open Subtitles | لأن المحامين كتبوا الكلمات والقضاة ألفوا اللحن |
| Binlerce kişi mektup yazdı, telefon etti ve senin dönmeni istedi. | Open Subtitles | الاف من الرجال كتبوا لنا و اتصلوا يحاولون اعادتك |
| Herkesin ayrı ayrı deneyimleri oldu, herkes de ayrı hikâyeler yazdı. | Open Subtitles | كان لدى الجميع تجربة مختلفة ليسوع, لذا كتبوا القصص المختلفة . |
| İncili yazan kişiyle konuşan Yüce Tanrının sözleridir o. | Open Subtitles | إنه كلام الرب المكشوف كما قاله إلى الذين كتبوا الكتاب المقدس |
| Mektup yazan 30-40 kişiyi dahil etmedim. | Open Subtitles | ولا يتضمن عدد ال30 أو ال40 شخص ممن كتبوا خطابات |
| Bilirsin, çok zeki insanlar bunları yazmış. | Open Subtitles | . تعرفين ، أُناس أذكياء حقاً من كتبوا ذلك |
| Güzel. Eskiden şurada benim adım yazılıydı, ama orada artık havuçlu kek yazıyor. | Open Subtitles | حسنا ، لقد كان إسمي على اللوحة و لكنهم كتبوا بدلا منه كعكة الجزر ؟ |
| Bu görüşü desteklemek için çizelgeme Yale Hukuk Fakültesi ödevimi yapamadığımı yazdılar. | TED | و ليدعموا ذلك فقد كتبوا في ملفي بأنني غير قادرة على متابعة دراستي في كلية الحقوق بجامعة ييل |
| St. John gazetesinde ben ve topumla ilgili yazı yazıldı. | Open Subtitles | لقد كتبوا عني والكرة في صحيفة سانت جون |
| - Söz ettiğim için beni affet sana yazdıklarını düşünmüştüm. | Open Subtitles | ؟ اغفري أنني ذكرت ذلك، تصورتُ أنهم كتبوا لك بذلك |