| Birisi anneme mektup yazdı. O da müdüre yazdı... | Open Subtitles | كتبَ أحدهُم رسالةً لوالدتي، و قامَت بمُراسلَة الآمِر |
| Kadın üç yıl önce öldü ve geçen ay, beni tekrar görmek istediğini yazdı. | Open Subtitles | توفيت قبل ثلاث سنوات والشهر الماضي كتبَ يطلب رؤيتي مجدداً |
| 90'larda, dijital veritabanı güvenliği üzerine bir kitap yazdı. | Open Subtitles | بالعودة إلى التسعينيات ، كتبَ كتاباً عن الأمن في قاعدة البيانات الرقمية |
| Polis memuru üç kovan bulmuş ve olayın raporunu yazmış. | Open Subtitles | وجدَ الضابط ثلاثة طلقات فارغَة و كتبَ تقريراً حولَ ذلك |
| Kitaplarının her birine bayıldım ve gerçekten daha fazla yazmış olmasını dilerdim. | Open Subtitles | أنا أعتز بكل كتبه، و أتمني لو كتبَ كتبٌ أكثر. |
| Tarih kitaplarına gelince sayfalar uzunluğundaki bir maddenin ilk cümlesini yazmıştı. | Open Subtitles | وطبقًا لكتب التاريخ، فقد كتبَ الجملة الأولى فقط للمدخل الذي قد يمتد إلى عدة صفحات. |
| Hükümeti eleştiren bir yazı yazdığı için öldürüldü. | Open Subtitles | لقد كتبَ مقالاً إنتقادياً للحكومة، فقامتْ بقتله. |
| Colossae'deki kiliseye bir mektup yazdı ve dedi ki: | Open Subtitles | كان قد كتبَ رسالة إلى كنيسة كلوزيزاي و قال |
| Rocky'yi yazdı, dört Rocky'yi de o yazdı. O adam zeki yani. | Open Subtitles | أقصد, لقد كتبَ روكي كتبَ كل الأجزاء الأربع' إنهُ ذكي |
| Terapisinin bir parçası olarak bir müzikal yazdı ve diğer mahkumlarla birlikte canlandıracak. | Open Subtitles | كجزء من علاجة لقد كتبَ مسرحية موسيقية وسيؤديها مع زملاؤه |
| Borcu için bana çoktan bir çek yazdı bile. | Open Subtitles | إنـهُ بالفعل كتبَ لي شيكاً ليغطيها |
| Theodor von Martius, buradaydı ve benim aradığım bitkiyle ilgili birşeyler yazdı. | Open Subtitles | (تيودور فون مارتيس) لقد كانَ هنا ولقد كتبَ حول النبات الذي أُريده |
| Bu kitabı o adam yazdı. | Open Subtitles | لقد كتبَ هذا الكتاب |
| Bu kredi kartı slipinin arkasına bir adres yazmış. | Open Subtitles | مهلاً. لقد كتبَ عنواناً على الجزء الخلفي من قسيمة الإيداع هذه |
| O zamanki gazetelere göre sorgu tekniklerinin kitabını yazmış. | Open Subtitles | بحسب كلام الصحفيين الذينَ كانوا متواجدينَ في ذلكَ اليوم لقد كتبَ كتاباً عن تقنيات الإستجواب |
| Ve yazmış olduğu bu güzel mektupta: "Gözlerini kapat ve kelimelerin sesini dinle | TED | وهذه الرسالة الجميلة حيثُ كتبَ: "أغمضي عينيك وأنصتي إلى صوت الكلمات. |
| Şöyle yazmış "Olmuş olan, olacak olanın aynısıdır ve yapılmış bütün şeyler, yapılacak olanlarla aynıdır. Güneş'in altında, yeni olan hiçbir şey yoktur." | TED | كتبَ: "إنّ ما كان هو ما سوف يكون، وإنّ ما حدث هو ما سوف يحدث؛ لا جديدَ تحت الشمس. |
| - Dostum, adam "veri tabanı güvenliğinin kitabını yazmış" cümlesinin neresini anlamadın? | Open Subtitles | -يا صاح ماذا عن "كتبَ كتاباً عن الأمن في قاعدة البيانات الرقميّة" فإن كنتَ لا تفهمه |
| Sarhoş olduğu zamanı hatırlayamadığını anlatan dilekçeler yazmış. | Open Subtitles | هو كتبَ في العريضة... أنه لا يتذكر شيء عندما يشرب الكحول |
| Şöyle yazmıştı: "Hatalarım için özür dilerim, senin için orada olamadığımdan dolayı özür dilerim." | TED | فقد كتبَ: "أنا آسف على أخطائي، أنا آسف لأنني لست هنالك من أجلك." |
| Buradaki hayatı hakkında bir kitap yazmıştı... | Open Subtitles | لقد كتبَ كِتاباً عن حياتهِ هُنا... |
| Komutanlarını öldürüp adamın kanıyla yazdığı mektuba dilini de tutturduğunu söylemişler. | Open Subtitles | - نعم ، هذا صحيح - قالوا أنه قتل قائدهم و كتبَ رسالة بدمائه و ثبّتَ لسانه عليها |