"كثيرة من" - Translation from Arabic to Turkish

    • birçok
        
    • bir sürü
        
    • çok fazla
        
    • bir çok
        
    • pek çok
        
    • çok farklı
        
    Bence bu doğru. Bu önemli çünkü evrimleşmiş cinselliğimiz modern dünyanın birçok boyutuyla çatışma halinde. TED أعتقد أن ذلك صحيحا. هذا يهم لأن حياتنا الجنسية في صراع مباشر مع جوانب كثيرة من العالم الحديث.
    Aksi halde bu tedavi edilmemiş birçok kanser vakası demekti. TED تلك حالات كثيرة من السرطان التي كان من الممكن ألا يتم علاجها.
    South Bronx'tan ve ülkedeki birçok şehirden beyazlar kaçmaya başlamış. Bankalar ayrımcı şekilde borç vermemeye başlamış ve bizim bölgemiz de TED وانتشر هروب البيض في جنوب برونكس وفي مدن كثيرة من الولايات المتحدة استخدمت البنوك الخطوط الحمراء، في بعض الأجزاء من المدينة
    Bunun için bir sürü para verdin. Yemek yapman gerekmemeli. Open Subtitles دفعتَ نقود كثيرة من أجل هذا لا ينبغي أن تطهو
    İçinde bulunduğu cümleyi şekillendiren böyle düzinelerce, bir sürü fiil var. TED هنالك العشرات او أعداد كثيرة من نوعية هذه الافعال، كل واحد منها يُشكل جملته.
    Geçen işimde çok fazla tecrübe kazandım. Hızlı bir şekilde terfi etmiştim. Open Subtitles حصلت على خبرات كثيرة من وظيفتي السابقة حتى أنّهم قاموا بترقيتي بسرعة
    Bu kararlar, bir çok farklı bilgilerin doğru bir şekilde yargılanmasıyla alınır. TED هذه هي القرارات التي تتطلب الأحكام الصحيحة عن أنواع مختلفة كثيرة من الحقائق.
    Bu taraklıların pek çok türü vardır - ...hepsi de etkili avcılardır. Open Subtitles هناك أنواع كثيرة من هذه القناديل المتدحرجة هذه. وكلها ماهرة في الصيد.
    Bunun gibi başka birçok detay var. TED حتى أن هناك تفاصيل أخرى كثيرة من هذا القبيل.
    birçok yerde telefonlar kesik. Bazı yerlerde elektrik ve su da kesik. Open Subtitles وأنحاء كثيرة من البلاد تعطلت فيها الكهرباء والتليفونات ..
    Sevginin birçok çeşidi olduğunu ve bizimkinin en iyisi olduğunu fark ettim. Open Subtitles هناك انواع كثيرة من الحب وحبنا جميل على ماكان عليه
    birçok isim takıldı, hepsi de çok gösterişliydi. Open Subtitles كانت لدي أسماء كثيرة من النوع الأكثر غرورا
    Eminim doktordan birçok raporun vardır. Open Subtitles حصلت على أذونات كثيرة من الطبيب بالتأكيد
    Bu durum iklîmin istikrârını bozdu ve dünyanın birçok bölgesinde çetin koşullara yol açtı. Open Subtitles وهذا يزعزع إستقرار المناخ ويؤدي إلى ظروف قاسية في مناطق كثيرة من العالم
    Burada bir sürü İnsan Oğlu var. Farklı yerlerden farklı kabileler. Open Subtitles هناك آدميون كثيرون هنا مجموعات كثيرة من موطني
    Hayatımda bir sürü sihir gördüm, ama bu bir mucize. Open Subtitles لقد رأيت أنواعاً كثيرة من السحر في حياتي، ولكن هذه معجزة
    Görünüşe bakılırsa bu çöplükten bir sürü DNA örneği çıkacak. Open Subtitles بالنظر لها ، يبدو أن لدينا عيّناتٌ كثيرة من هذا الموقع
    Burada, Kuzey Atlantik'te kuşların kullanabileceği çok fazla boş kıyı seçeneği vardır. Open Subtitles فهنا في شمال الأطلنطي.. تتوفر خيارات كثيرة من السواحل الخالية التي يمكن للطيور استخدامها
    Pirinç Tarlası Ülkesi'nde çok fazla shinobi klanı var, bu biz Fuuma Klanı'nı da içeriyor. Open Subtitles في بلاد حقول الأرز كانت هناك عشائر نينجا كثيرة من بينهم نحن عشيرة فيوما
    Bu zamana kadar bir çok tehdit oldu. Sürekli yeni bir tane, ben de kitaplık aldım. Open Subtitles كانت هناك تهديدات كثيرة من قبل وفي كل مرة ، أقوم بشراء رف كتب جديد
    Daha bir çok çevresel etmen var. Böcek ilaçları, soyalı ürünler. Open Subtitles هناك أنواع كثيرة من العوامل البيئية مبيدات الحشرات، منتجات الصويا
    Onun gözünden pek çok hikayem var. Ama sizin gözünüzden yok. Open Subtitles لدي قصص كثيرة من منظوره ولا قصة واحدة من منظورك أنتِ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more