...ki öyle olmadığını herkes biliyordu ancak annem bunun zararsız, masum bir yalan olduğunu söyledi. | Open Subtitles | والجميع يعرف أنه ليس حقيقي لكن أمي قالت أنها كذبة بيضاء صغيرة ولم تضر أحداً |
ki öyle olmadığını herkes biliyordu ancak annem bunun zararsız, masum bir yalan olduğunu söyledi. | Open Subtitles | والجميع يعرف أنه ليس حقيقى لكن أمى قالت أنها كذبة بيضاء صغيرة ولم تضر أحداً |
Biliyorum fakat bu sadece küçük bir beyaz bir yalandı. | Open Subtitles | أعرف ، ولكن تلك كانت مجرد كذبة بيضاء صغيرة |
Evet Lori, yalan söyledim. Küçük beyaz bir yalandı. | Open Subtitles | حسناً يا (لوري) لقد كانت كذبة، إنها كذبة بيضاء صغيرة |
Sadece dizimizi yayına sokmak için beyaz bir yalan söyledik | Open Subtitles | لقد كانت كذبة بيضاء صغيرة لانقــاذ العرض من الالغاء. |
beyaz bir yalan karşılığında ebedi gençliğe kavuşacaktım. | Open Subtitles | أكثر كذبة بيضاء صغيرة في مقابل الشباب الأبديّ |
Zararsız bir yalandı. | Open Subtitles | لقد كانت كذبة بيضاء صغيرة. |
Düğünümüzü tam bir saçmalık yapmak adına, seni tekrar göremeyeceğim diye bir rahibe beyaz bir yalan söyeleyemem. | Open Subtitles | لم ترد أن تقول كذبة بيضاء صغيرة لقس لن تراه بعدها أبداُ ولكن تجعل من زواجنا مهزلة كبيرة ؟ |
Küçük beyaz bir yalan değil, kocaman olanından! | Open Subtitles | ليس كذبة بيضاء صغيرة بل كذبة كبيرة جداً |
- Sadece küçük beyaz bir yalan. - Yalan mı söyledin? | Open Subtitles | إنها مجرد كذبة بيضاء صغيرة هل كذبت؟ |