Senin için yalan söyledim ve artık seni her gördüğümde, söylediğim yalanı hatırlıyorum, | Open Subtitles | كذبتُ من أجلِك و الآن، كُلما رأيتُك أتذكرُ كِذبَتي |
Hayatımı kurtarmak için yalan söyledim. Sen yapmaz mıydın? | Open Subtitles | لقد كذبتُ كي أنقذَ حياتي، أما كنتِ لتفعلي ذلك؟ |
Sevdiğim adama yalan söyledim. En yakın arkadaşımı incittim. | Open Subtitles | كذبتُ على الرجل الذي أحبه جرحت مشاعر صديقتي المقربة |
Sivil görevdeyken sana yalan söylediğim için senden özür dilerim. | Open Subtitles | أردتُ أن أعتذرَ لكِ لأني كذبتُ عليكِ عندما كُنتُ مُتخفياً |
Aşık olduğum adama yalan söyledim. En iyi arkadaşımı incittim. | Open Subtitles | كذبتُ على الرجل الذي أحبه جرحت مشاعر صديقتي المقربة |
Yalan yere yemin ettim, enerji komisyonuna yalan söyledim. Sen birleşmeni yaptın. | Open Subtitles | كذبتُ على "اللجنة الفيدرالية لتنظيم الطاقة"، حصلت أنت على مبتغاك من الإندماج! |
Evet, size yalan söyledim, ama sadece bir yalandan dolayı beni sevdiniz. | Open Subtitles | نعم لقد كذبتُ عليكنّ لكنكن احببتني لأني كذبت عليكن |
yalan söyledim çünkü o gün avukatımın yanındaydım. | Open Subtitles | كذبتُ لأنني كنتُ عند محاميّ بعد ظهر ذلك اليوم |
Ama sana yalan söyledim. Beni cezalandırman gerekmiyor mu? | Open Subtitles | ولكنّي كذبتُ عليك ألا ينبغي أن تُعاقبني؟ |
O gün yemek yedik, sana yalan söyledim. | Open Subtitles | ذلك اليوم الذي تناولنا فيه الغداء ، لقد كذبتُ عليكِ |
Ve size yalan söyledim. Bütün zaman boyunca size yalan söyledim. | Open Subtitles | وأنا كذبتُ عليّك، كذبتُ أيضاً على كل شخص هنا؟ |
Sen, hayatını benim için tehlikeye attın ben ise kim olduğum hakkında yalan söyledim. | Open Subtitles | خاطرت بحياتك لأجلي وأنا كذبتُ عليك بشأن من أكون |
Bunu düzeltebileceğimize ben de inanmıyorum. yalan söyledim, hata yaptım. | Open Subtitles | لا أصدق أنّ ليس بإمكاننا معالجة هذا الأمر ، أنا كذبتُ و كنتُ مُخطئة |
Bu sabah yalan söyledim. Başkasıyla görüşmeni umursuyorum. Biraz canımı acıtıyor. | Open Subtitles | لقد كذبتُ هذا الصباح ، أنا أبالي أنّك تواعد شخصاً آخر ، إنّه يؤلمُ قليلاً |
Hayır, üzgün olan benim, çünkü... yalan söyledim. | Open Subtitles | كلا ، أنا الذي عليه الإعتذار لأنّني كذبتُ عليكِ |
Ve kuşkusuz, ben de sana yalan söyledim. | Open Subtitles | وعلى نحوٍ لا يمكن إنكاره، لقد كذبتُ عليكَ أيضًا. |
Hayır, bu konuda yalan söyledim. 33 yaşındayım. Her şeye baştan başlamak istemiyorum. | Open Subtitles | لا ، لقد كذبتُ عليك ، لديّ 33 عاماً أريد أنّ أبدأ هذا الأمر من البداية معك ، مرة آخرى |
Eğer yüzümü görebilseydin sana yalan söylediğim için ne kadar üzgün olduğumu görürdün. | Open Subtitles | وأردتُ منكِ معرفة ذلك أنّني لم أقم بفتح الملف ولو كان بقدرتكِ رؤية وجهي لعلمتِ أنّني متأسف لأنّني قد كذبتُ عليكِ |
Eğer yüzümü görebilseydin sana yalan söylediğim için ne kadar üzgün olduğumu görürdün. | Open Subtitles | ولو كان بقدرتكِ رؤية وجهي لعلمتِ أنّني متأسف لأنّني قد كذبتُ عليكِ |
Bu yüzden telefon konusunda yalan söylemiştim. | Open Subtitles | لهذا كذبتُ بشأن الهاتف |
Neyse, sonuçta ben sana, sen de bana yalan söyledin. Seni affediyorum. | Open Subtitles | على كلّ حال، المغزى أنّني كذبتُ عليكِ، وأنتِ كذبتِ عليّ، وأنا أسامحكِ |
Bize yalan söylediniz. | Open Subtitles | لقد كذبتُ علينا , نحنُ فريق |
Ama Harvard'a gittiğin hakkında yalan söylediğimi anlarlarsa... - ...diplomamı elimden alırlar. | Open Subtitles | -لكنّهم إن علمواْ أنّ كذبتُ بشأنِ التحاقكَ بـ(هارفرد )، سيسحبون منّي رخصتي. |
"yalan söyledim" derken de yalan söylüyordum. | Open Subtitles | تبيّن أني كذبتُ عندما قلتُ بأني كذبتْ |