Ona yetişkin gibi davranıyorum. | Open Subtitles | لأنني أعامله كراشد و أنت لازلت تعامله كطفل. |
Nerdeyse 30 yaşındasın. Seninde artık yetişkin gibi davranman gerekiyor. | Open Subtitles | يكاد يصبح عمرك 30 سنة يجب أن تبدأ بالتصرف كراشد كبقيتنا |
Bak, sana konuyu açıp yetişkin gibi davranmanın dışında seninle nasıl konuşabilirdim bilmiyorum. | Open Subtitles | اسمع، لم أجد طريقة أخرى لكي أعلمك بذلك، عدا اخبارك ومعاملتك كراشد. |
Bütün yetişkinlik hayatım paketleme tasarımında geçti. | Open Subtitles | حياتي كلها كراشد قضيتها في تصميم العبوات |
Ama kariyerimi, bir yetişkin olarak, sinemada yapmayı tercih ettim. | TED | ولكن عندما قررت اختيار وظيفتي كراشد اخترت صناعة الأفلام |
Hep sana bir yetişkin gibi davranılmasını istediğinden bahsediyorsun. | Open Subtitles | دائمًا ما كنت تتحدّث عن رغبتك في أن نعاملك كراشد |
Hep sana bir yetişkin gibi davranılmasını istediğinden bahsediyorsun. | Open Subtitles | دائمًا ما كنت تتحدّث عن رغبتك في أن نعاملك كراشد |
Hayır. Bir yetişkin gibi sorunlarınızı konuşup halledecektiniz. | Open Subtitles | كلّا، بل يفترض أن تخاطبها كراشد وتحلّ معها مشاكلكما. |
Neden bir tek ben yetişkin gibi davranıyorum? | Open Subtitles | لماذا أنا الوحيد الذي يتصرف كراشد هنا؟ |
Seni yakaladıklarında, ki yakalayacaklar, seni bir yetişkin gibi yargılayacaklar. | Open Subtitles | سيعاملونك كراشد أتفهم ما يعنيه هذا؟ |
Orada. yetişkin gibi konuş. | Open Subtitles | إنها فى الخارج واجهها كراشد |
Bir yetişkinim ve bunu yetişkin gibi çözeceğim. | Open Subtitles | و سأتعامل مع الأمر كراشد. |
Ben bir yetişkinim ve bir yetişkin gibi bunun üstesinden geleceğim. | Open Subtitles | أنا راشد و... سأتعامل مع هذا كراشد. |
Bana bir yetişkin olarak güveniyorlar ve zekice kararlarıma güveniyorlar. | Open Subtitles | يحترموني كراشد, ويثقون بقراراتي الحكيمة. |
Bak, bir yetişkin olarak senden durmanı istiyorum. | Open Subtitles | اسمع، أطلب منّك كراشد أن تتوقّف رجاءً |