Krandall'dan ayrıldığından beri hep burada. | Open Subtitles | إنها تبقى هنا طوال الوقت منذ أن انفصلت عن كراندل |
Ya da " Timsah Avcısı Krandall" ile yaptığı doğa yürüyüşlerinde. | Open Subtitles | أو في نزهاته في الطبيعة مع "التمساح كراندل" |
Bu adam Bayan Krandall'ı hatırlattı. | Open Subtitles | ذلك الرجل يجعلني أشتاق إلى كراندل. |
Rüyamda ona bir araba çarptı ve sen, Bay Crandall'la birlikte onu hayvan mezarlığına gömdünüz. | Open Subtitles | حلمت ان شيارة صدمته و انك والسيد كراندل دفنتماه فى مقبرة الحيوانات الاليفة |
William Crandall adında bir adamı tutukladık. | Open Subtitles | لقد قبضنا على رجلا مؤخرا اسمه وليام كراندل |
Burov'un verdiği istihbarat sayesinde William Crandall'ı yakaladık ve Sovyetleri laboratuvarımızdan ölümcül bir virüsü çalmadan durdurduk. | Open Subtitles | بوروف اعطانا معلومات جعلتنا نتمكن من القبض على ويليام كراندل وايقاف السوفييتيين من سرقة فيروس مميت |
Şu adam aynen Krandall gibi. | Open Subtitles | يبدو ذلك الرجل تماماً مثل كراندل |
Ama ne zaman buraya gelse, 3 kadının arasında kalıyor. Louise, sen ve Krandall. | Open Subtitles | أمّا هنا، فهو يعيش مع ثلاث فتياتٍ (لويز) و انتِ و (كراندل) |
Tom benimleyken, onun hayatına biraz daha "erkeklik özü" katacağım ve ne kadar "Krandall özü" varsa söküp atacağım. | Open Subtitles | بيت القصيد هو أنّه عندما يأتي (توم) إليّ، فسأضيف لحياته تأثيراً رجالياً و انزع عنها تأثير (كراندل) |
Benim oğlum bu tarz şeyleri Krandall ile mi konuşuyor? | Open Subtitles | هل يتحدّث ابني مع (كراندل) في مثل هذه الأمور؟ |
Bence de öyle, Krandall. | Open Subtitles | -أعتقد أنها نهايتي -أجل، أعتقد ذلك يا (كراندل ) |
Krandall'dan ayrıldığından beri fazlaca boş zamanın olduğunu kendin dedin, bu da dikkatimi çekti. | Open Subtitles | (لحظة يا (أليسون قلتِ بنفسك إن لديك فراغ كبير (منذ أن انفصلت عن (كراندل ولاحظت أنك تفرجين عن ذلك علي |
Tommy konusunda ciddiyim, Krandall! | Open Subtitles | أنا جادٌ بشأن (تومي) يا (كراندل) |
- Aynen Krandall gibi. | Open Subtitles | - يبدو تماماً مثل كراندل |
- Krandall yüzünden. | Open Subtitles | -السبب هو (كراندل ) |
Stone Crandall hava durumu programı için 7.30'ta kanalda olmam lazım. | Open Subtitles | لأنه يتوجب علي أن أكون بالمحطة في الساعة السابعة والنصف من أجل تقرير (ستون) لطقس مدينة (كراندل) |
Louisville Saha Ofisi, William Crandall adında birini buldu. | Open Subtitles | (المكتب الميداني لـ(لويزفل) وجد (ويليام كراندل |
Onu Crandall'daki ilkokuldan beri tanırım. | Open Subtitles | عرفته منذ أن درسنا في مؤسسة (كراندل) الإبتدائية |
Kaçaklardan biri. Belki de onu William Crandall ismiyle bilirsin. | Open Subtitles | غير قانوني, ربما عرفته باسم (ويليام كراندل) |
Durumunuzu bildirmemizi istediğiniz biri var mıydı Bay Crandall? | Open Subtitles | أتود منا الاتصال بأحد, يا سيد (كراندل)؟ |
- Ve ben de Arthur Crandall. | Open Subtitles | -وأنا (آرثر كراندل ) |