"كراهيتك" - Translation from Arabic to Turkish

• nefret
• Nefretini
• nefretin
• nefretinin
• nefretiniz

Biliyorum. Eminim benden yeterince nefret ediyorsun.
اعرف و انا متأكد من كراهيتك لي بالقدر الكافي

Biliyorum. Eminim benden yeterince nefret ediyorsundur.
اعرف و انا متأكد من كراهيتك لي بالقدر الكافي

Binbaşı Allerton'a olan derin Nefretini kaşıyacak her zayıf noktanı keşfetti.
لقد اكتشف كل نقطة ضعف لأثارة كراهيتك العميقة تجاه الميجور اليرتون

Nefretini sona erdirir... ve sonra... bir şekilde...
كنت اتمنى ان ينهى كراهيتك و ايضا ربما بطريقة ما

- Senin nefretin çocuğun ölümüne yol açacak. - Bunu nasıl biliyorsun?
كراهيتك هذه ستقود لموت الطفل كيف يمكنك معرفة ذلك ؟

Bana nefretin, garezin ve nankörlüğün kalıyor...
وأنا أحصل علي لاشئ غير كراهيتك يا سامة ويا ناكرة للجميل

nefretinin sebebinin, mesleki olduğunu sanmıştım.
وأنا ظننت بأن كراهيتك كانت مجرد غيرة غير محترفة

Dünya'yı düşmanın olarak görmek için neden bu kadar nefret ettin?
لم تتخذ العالم عدوا بدلا من كراهيتك نفسها؟

1 ile 1 milyon arasında değerlendirince, benden ne kadar nefret ediyorsun?
لذا بنسبة واحد من المليون, ما مدى كراهيتك لى الآن؟

Birkaç saatliğine benimle gelir ve Charlie'den nefret etmeyi unutursun.
يمكنك أن تنسى كراهيتك لتشارلى لعدة ساعات هذا جيد

Kardeşinin her şeyi zaten anladığını onu öldürdükten sonra idrak ettin ve bu yüzden benden nefret etmen de, gayet doğal.
عندما أدركت أنها تخيلتها بعد ان قتلتها كراهيتك لي

Biliyorum. Eminim benden yeterince nefret ediyorsundur.
أعرف و أنا متأكد من كراهيتك لي بالقدر الكافي

Nefretini o kötü ülkeye boşalt
جهز كراهيتك لبعض البلاد التي تفرض سيطرتها

Bunca olaydan sonra bunca yıl bana karşı Nefretini adım adım büyüttüğünü tahmin etmeliydim.
كان يجب ان اعرف ان خلف هذا كله كل هذه السنوات كنت تبنى كراهيتك قطعه بقطعه

Ve onun çatısı altında yaşarken de, Nefretini bir taş gibi içinde taşıyabilirsin.
وبينما أنت تعيشين تحت سقفِه يمكنك ان تحملي كراهيتك كحجر بداخلك

Ve onun çatısı altında yaşarken Nefretini bir taş gibi sinende saklayabilirsin ama onun bunu görmesine asla izin vermemelisin.
و بينما تعيشين تحت سقفه , يمكنك أن تحملي كراهيتك كحجر بداخلك . لكن يجب أن لا تسمحى له برؤيه ذلك

- Hayır. Asıl kör olan sensin. İnsanlara olan nefretin, gözünü öylesine bürümüş ki sadece görmek istediklerini görüyorsun.
لا أنت الأعمى , تعميك كراهيتك للبشر ترى ما تريد أن تراه فقط

Bu nefretin seni ele verir, diye uyarmıştım seni ama dinlemedin.
حذرتكِ بأن كراهيتك ستدمرك و لكنكِ لم تنصتي

Senin şu yersiz kaplumbağa nefretin gözlerini kör etti baba.
إن كراهيتك الفظيعة للسلاحف قد أعمتك عن الحقيقة ، يا أبي

Beni asla kabul etmeyeceğini nefretinin dileyeceğim özürlerden daha fazla olduğunu söyledin.
أذكر أنك أخبرتني بأنك لن تتقبليني أبداً وأن كراهيتك أقوى من أي اعتذار قد أقوم به

Kıskançlığının ve nefretinin seni, Zalim Usta'nın kanını dökmeye sevk ettiğini inkar edebilir misin?
هل تنكر بسبب حقدك و كراهيتك قمت بإراقة دماء معلمنا؟

Mısır'lılara olan nefretiniz, bana olan nefretinizden, büyük olduğu için mi,?
هل لأن كراهيتك للمصريين أكبر من كراهيتك لى ؟