"كعقاب" - Translation from Arabic to Turkish

• Ceza olarak
• cezası olarak
• çeşit cezalandırma

- Birine zarar verdin diye bütün ırkının Ceza olarak Goa'uld tarafından öldürüldüğüne inansan, yine olacağını sandığında sen ne yapardın?
إذا كنت تظن أن جنسك أبيد بالكامل بواسطة الجواؤلد كعقاب لأذى أحدهم ماذا كنت ستفعل اذا ظنيت أن هذا سيحدث ثانية

Kefalet hiçbir zaman Ceza olarak tasarlanmadı.
لم يُقصد من الكفالة قط أن تُستخدم كعقاب.

Ceza olarak ise, sonsuza dek, bu ağır zincirleri taşımaya mahkum edildim.
ولذلك كعقاب انا مجبر على حمل هذه السلاسل الثقيلة الى الابد

Ölümlülüğe hükmeden vaftiz oğlunun ahmakça teşebbüsünün cezası olarak, Ölüm, onun mumunu fitiline kadar kesti.
كعقاب لمحاولة ابنه بالمعمودية الساذجة بالتحكم بالخلود، قلص الموت شمعته لتصل إلى فتيلها.

Saygısızlığına Ceza olarak, düğün yemeğini kaçıracak.
كعقاب لإزدرائِها , سَتَتغيّبُ عن حفل الزفاف.

Ceza olarak da eteği ve boneyi giydi.
وهو يعتمر القلنسوة ويرتدي التنورة كعقاب.

Ceza olarak kasaba halkı bir araya toplandı ve büyük bir ateş yaktı.
كعقاب اجتمع سكان البلدة معاً و قاموا ببناء مشعل نار كبير

Ceza olarak, gece boyunca yağmur altında çalışmıştım.
و كعقاب لي أمرني بالتدرب تحت المطر طوال الليل

Çalıştığım her yerde tutuklu nakli en boktan görevdi şef Ceza olarak verirdi ama burada hepimiz yapıyoruz.
بني ، كل مكتب عملت فيه، نقل السجناء كانت أسوأ مهنة الرئيس كان يستعمله كعقاب

Ceza olarak onu okulun önünde beklettiler bone ve eteği giymiş halde.
أُجبر على الوقوف خارجاً أمام المدرسة... وهو يعتمر القلنسوة ويرتدي التنورة كعقاب.

Ceza olarak bedensiz bir enerjiye dönüştürüldü ve kâinatın dışına sürüldü.
كعقاب له تم تحويله إلى طاقة لا جسدية، والتي تم بعثرتها بكافة أنحاء الكون.

Ceza olarak yarın, halk tarafından taşlanacaksın.
غداً، ستخوض تحدي الحجارة بالحلبة. كعقاب.

Yarın Ceza olarak herkesin içinde taşlanacaksın.
غداً، ستخوض تحدي الحجارة بالحلبة. كعقاب.

- Sana Ceza olarak Andy'nin o gece sana ne yaptığını anlatacağım.
الآن كعقاب لك أنا سأقوم بإخبارك مافعله آندي لك الليلة السابقة

Yarın, Ceza olarak çimenli yolda taşlanacaksın.
غداً، ستخوض تحدي الحجارة بالحلبة. كعقاب.

Bu evliliği Ceza olarak değil de, şans olarak görebilirsin.
يمكنك رؤية هذا الزواج ليس كعقاب بل كفرصه

İhanetinin cezası olarak Zeus Hades'i Tartarus Çukuru'na sürdü.
كعقاب لخيانته، زيوس يلقي الهاوية حفرة من الجحيم،

Fakirler de bundan usanıp, isyan ettiler ve zenginleri kibirliliğin cezası olarak kendi kuyularına düşürdüler.
و لكن عندها يمكن للفقراء تمرير حبل بأحدى الحلقات و رفعهم بإستخدامه و تعليقهم و جعلهم يتدلون كعقاب على غرورهم

Ama hiçbir şeyi umursamamamın cezası olarak kıdemlilerim tarafından donduruldum ve uzaya sürgün edildim.
لكنني جُمّدت وتم نفيي إلى الكون من قبل كبار عائلتي كعقاب حيال عدم إهتمامي بأي شيء.

Bir çeşit cezalandırma. Onları canlı olarak kulesinde hapsediyor ve "bitirici vuruş"
كعقاب لها قاموا بدفنها في برجها حية