"كفء" - Translation from Arabic to Turkish

    • beceriksiz
        
    • yetersiz
        
    • verimli
        
    • yeteneksiz
        
    • yetersizse
        
    • beceriksizin
        
    • beceriksizdir
        
    • bir eşitsizlik
        
    • beceriksizliğini
        
    Gizli servisimizin bu kadar beceriksiz olacağı kimin aklına gelirdi? Open Subtitles من كان يظن أن البوليس السري غير كفء لهذه الدرجة؟
    Halkı, beceriksiz bir kralın aşırılığından koruyor gibi davranmak istiyor. Open Subtitles يريد أن يطرح نفسه كمنقذ للشعب من تجاوزات الملك الغير كفء للعرش
    Yaşadığına sevindim ama insanların bana beceriksiz demesini istemiyorum o yüzden seni yine öldürsem iyi olacak. Open Subtitles حسناً، أنا سعيد أنك حي و لكن لا أريد أن يقول الناس عني أني غير كفء لذلك من الافضل أن أقتلك مرة أخرى إثبت مكانك
    Bulunduğum mevki için, benim ne kadar kalifiye senin ne kadar yetersiz olduğunu her gün daha da fazla anlıyorum. Open Subtitles مع مرور كل يوم, أدرك أكثر كم أن مؤهلاتي أرفع قدراً من وظيفتي الحالية و كم أنك غير كفء في وظيفتك
    Bemin daha çok verimli çalışan, sağduyulu ve detaylara odaklı birine ihtiyacım var. Open Subtitles حقاً، الموضوع فقط أني أحتاج إلى شخص كفء متكتم، ملم بتفاصيل الأمور
    Ama, hizmetlerinin ışığında, ve bu yeteneksiz savcıyla korkarım ki tüm suçlamaları düşürmek zorundayım. Open Subtitles و لكن ،لما قدمه من خدماته لهذه السنين و مدافعه الغير كفء للأسف وجب علي اسقاط التهم عنه
    Sen çalış. Sweets yetersizse sana söylerim. Open Subtitles واصل دراستك، وإن كان (سويتس) غير كفء فسأعلمك.
    Senin avukatın beceriksizin tekiymiş. Open Subtitles يقول أن محاميك كان غير كفء
    Cahil, beceriksizdir ve sadece yemek israf eder. Parazit gibidirler. Open Subtitles إنهم جهلة غير كفء ونفايات طعام ويشبهون الديدان
    Daha hareketli şeyler denersek bunu bir eşitsizlik olarak mı görürsünüz? Open Subtitles هل تحبين أن نجرب شيئاً أكثر نشاطا أَو أنك تشعرين أنك غير كفء لهذا الاختبارِ؟
    Piç oğlunun beceriksizliğini ortaya çıkarıp işi öğrensin diye sürgüne gönderdiğim için beni hiç affetmedi. Open Subtitles انه لن يغفر لي أبدا لأنني حاسبت ابنه النذل باعتباره غير كفء وطرده ليكون درساً له.
    Sana cikis verdim cunku sen tembel kendini beyenen, beceriksiz, ofisinden daha cok karisinin Yaninda vakit geciren birisin diye. Open Subtitles لا، طردتك لأنك كسول و غير كفء و تقضي وقتاً تخون زوجتك أكثر مما تعمل في مكتبك
    nasıl biri Ortiz kadar beceriksiz olabilir? Open Subtitles كيف أن يأتي شخص بعد أورتيز ويكون كفء له ؟
    Benim verdiğim görevi bitir yoksa seni yok ederim, seni beceriksiz aptal! Open Subtitles أكمل مهمتي أو سأقضي عليك أيها الأحمق الغير كفء
    Fazla ayrıntıya girmeyeceğim ama dünyadaki her bir müteahhit sefil ve beceriksiz birer hırsızdır. Open Subtitles لا أريد الرسم بالفرشاة هنا ولكن كل عامل بناء في العالم هو سارق بائس غير كفء
    Bunca zamandır burnunun dibinde olduğumu bilmenin seni beceriksiz yapacağı için mi? Open Subtitles لأن ذلك سيجعلك غير كفء بمعرفتك أنني كنت أمامك طيلة الوقت
    Kadınlarla hep bu kadar beceriksiz misiniz? Open Subtitles أنت دائما غير كفء حتى مع النساء؟
    Söylesene, Dean, makalemde senden bahsederken "embesil" denmesini mi tercih ederdin "yetersiz" mi? Open Subtitles أخبرني أيها العميد عندما أشير إليك بمقالي هل تفضل أن أقول أبله أو غير كفء
    Tabii eğer sen bu kadar sorumsuz, yetersiz, dangalak olmasaydın. Open Subtitles لكى أعالج طاقمك إذا لم تُجرى أكثر الاعمال غير المسئولية والغير كفء
    - O zaman da senin yetersiz olduğunu düşünürler. Open Subtitles ليس إذا أنا واحد الذي يلتفت له بالدخول. ثم أنها سوف تعتقد ان كنت غير كفء.
    Bu kaynakların dikkat çekici bir şekilde verimli kullanımıdır. Open Subtitles هذا إستخدام كفء و رائع للمصادر
    Bence eğer ikinci kişi korkaksa, hazırlıksız, yeteneksiz ve... Open Subtitles ليس عندما يكون الرجل الثانى جبان و غير كفء
    Ya beceriksizin tekisin, ya da yalancısın. Open Subtitles إما أنك غير كفء أو كاذب
    Çok beceriksizdir Spike bu, Riley. Open Subtitles انه غير كفء للغاية إنه سبايك يا رايلي
    Daha hareketli şeyler denersek bunu bir eşitsizlik olarak mı görürsünüz? Open Subtitles هل تحبين أن نجرب شيئاً أكثر نشاطا أَو أنك تشعرين أنك غير كفء لهذا الاختبارِ؟
    Piç oğlunun beceriksizliğini ortaya çıkarıp işi öğrensin diye sürgüne gönderdiğim için beni hiç affetmedi. Open Subtitles انه لن يغفر لي أبدا لأنني حاسبت ابنه النذل باعتباره غير كفء وطرده ليكون درساً له.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more