Bunun şakası yok, çünkü yeterince güçlü değilseniz yaralanabilirsiniz, anlaşıldı mı? | Open Subtitles | تعاملوا بجدية، يمكن أن نُصاب بمكروه إذا لم نكن أقوياء كفايةً |
Ve seni düşünüp senin için yeterince iyi olup olmadığımı düşündüğümde. | Open Subtitles | وعندما افكر بشأنكِ وعندما اتساءل إذا كنتُ جيداً كفايةً من اجلكِ |
Kendimi onu kurtarmaya çalışırken gördüm ama yeterince hızlı değildim. | Open Subtitles | رأيت نفسي وأنا أحاول إنقاذها ولكني لم أكن سريع كفايةً |
Birkaç iyi eleştiri alınca birden arkadaşın olacak kadar yeterli olamadım mı? | Open Subtitles | تأتيك مجموعة من العروض الجيدة وفجأة لست جيدة كفايةً لأن أكون صديقتك؟ |
Cehennemin dibi benim için yeteri kadar derin değildi. verileri manipüle ederek hem sizi buraya getirdim hem de bir hayvan gibi ölmenizi izlemek için. | Open Subtitles | أعماق الجحيم ليست كفايةً لي أتعلمان لم فعلت هذا؟ تطوير خلية إم |
Ancak bu kayıp buzul havzasından gelen akış oranı yeterince yüksekse telafi edilebilir. | TED | لكن هذه الخسارة يمكن أن يتغلب عليها إذا كان معدل التدفق من المياه الجوفية مرتفع كفايةً |
Onları yeterince doyurabildiğimi pek sanmıyorum, doğrusunu söylemek gerekirse. | Open Subtitles | حسناً, لا أظنهم امتلأوا كفايةً في حقيقة الأمر. |
Ve 21 yaşında gayet fit ve sağlıklı iken kötü beslendiğini unutmak yeterince kolay olabilir ama 40lı, 50li ve | Open Subtitles | ويبد أنّه من السهل كفايةً أن تنسى هذا اﻵن، عندما كان عمرك 21 عام تنعم بصحة و لياقة جيّدة وتأكل بطريقة سيّئة. |
Bu işten çok uzun süre uzak kaldım ya da yeterince uzun değildi. | Open Subtitles | لقد ابتعدت كثيراً عن هذا العمل، لكن ليس بعيداً كفايةً. |
Çünkü o, benim için ölürdü. Senin hayatında uğrunda öleceğin yeterince önemli bir şey yok mu? | Open Subtitles | هل هناك أي شئ فى حياتك مهم كفايةً لتموتي من أجله ؟ |
Bu konu sizleri rahatsız hissettirdiği için üzgünüm ama bu insanlar yeterince acı çektiler. | Open Subtitles | آسفٌ إن كان هذا يُزعجكم، لكن عانى هؤلاء الناسُ كفايةً. |
Boşversene. Bu ezikle yatıyor olman yeterince kötü zaten. | Open Subtitles | . إنسي الأمر ، أقصد بأنني مستاءٌ كفايةً من مُضاجعتكِ لهذا الفاشل |
Birlikte olabilmemiz için birbirimize yeterince benzemediğimizden endişeleniyorsun. | Open Subtitles | تخشينَ ألّا نكون مُتشابهين كفايةً لنكون معاً. |
Ve ben de bana o korkunç şeyleri söyledikten sonra yeterince sinirlenmediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | و أنا أعتذر عن عدم غضبكِ كفايةً بعد كلّ ما قلتِه لي من أمور فظيعة. |
Kalbim yeterince güçlü olmadığı için donatmalarım etkisiz hale geliyor. | Open Subtitles | السبب في تحرير قوتي بأن قلبي ليس قوي كفايةً. |
Ama şu anda bunu yapmak için yeterli bilgimiz yok. | Open Subtitles | لكن الآن ، لانعلمُ كفايةً لفعلِ شئٍ كهذا |
Göremesem bile, senin gördüğünü biliyorum ve benim için, bu yeterli. | Open Subtitles | ،ولكن حتى إن لم أجدها ،أعلم أنكِ قد وجدتها وبالنسبة لي، هذا جيدٌ كفايةً |
Yanlış kızlara fazla dikkat etmek ve doğru kızlara yeteri kadar dikkat etmemek. | Open Subtitles | أُولي كثيرًا من الإهتمام للفتاة الخاطئة ولا أوليه كفايةً للفتاة الصحيحة |
Bazılarımız eğer yeteri kadar sarhoş olursan bu standartların düşeceğinin canlı kanıtı. | Open Subtitles | , أن بعضنا مثال حي على أنك اذا ثملت كفايةً, هذه المعايير ستسقط بشكل ملحوظ. |
Biliyormusun, bu kadar beyin jimnastiği yeter. | Open Subtitles | أتعلمين كفايةً مـن التلمحيـات المجهدة للدماغ |
Sınıfta olmaya yetecek kadar dengeli olduğunuz konusunda teminat istiyorum. | Open Subtitles | أحتاج بعض التوكيد أنك متزن كفايةً لتقف في فصل دراسي. |
Başıma burada gelenler... sizi tatmin edecek kadar sefalet yaşadım. | Open Subtitles | ما حدَثَ لي هُنا حسناً، فيما إذا كُنتُ قَد عانيتُ كفايةً لإرضائِكما |
Doğru kararı verecek kadar adil birisin, ve söyleyeceğim hiç bir şeyin fikrini değiştiremeyeceği kadar kibirlisin. | Open Subtitles | أنت عادلٌ كفايةً لتقوم بالقرار الصحيح ومتعجرف كفاية كي لا يؤثر فيك كلامي |
Olabilir, birinin CIA'den bilgi sakladığını anlayacak kadar çok bu tarz soruşturmalar yaptım ve bu iyiye işaret değil. | Open Subtitles | ربما، ولكني أنهيت كفايةً بعض تحقيقاتي لمعرفة ما إذا كان شخصًا ما يحتفظ بأسرار من المخابرات الأمريكية فهذا ليس مؤشر جيد |
Ona çıplak ellerimle boynunu kırabilecek kadar yaklaştıktan sonra sihre ihtiyacım olmayacak. | Open Subtitles | لن أحتاج للسحر طالما أستطيع الاقتراب منها كفايةً لأدقّ عنقها بيديّ المجرّدتَين |