"كلبتي" - Translation from Arabic to Turkish

    • köpeğim
        
    • Köpeğimi
        
    • Köpeğime
        
    • Köpeğimin
        
    • köpeğimdi
        
    köpeğim ısrarla çekmeye devam etti ve o da ne, alanın sonu nehirdi. TED لكن كلبتي استمرت في سحبي وأصابتني الدهشة، ففي نهاية هذه الأشياء يوجد النهر
    Ve bu, tıpkı köpeğim gibi, tahminimden daha büyük bir fikir haline geldi. TED وتماماً مثل كلبتي الجديدة، فقد كانت فكرة جديدة كبرت بشكل لم أكن أتخيله
    Ama onu görmeye... evine gittim... köpeğim ve bir arkadaşımla. Open Subtitles لكنني ذهبت لرؤيته في نزله مع كلبتي وصديقتي
    - Bunlar nedir? - Kanıtlar işte. Köpeğimi veterinere götürmüş. Open Subtitles هذا يثبت أنه كان هو لقد أخذ كلبتي إلى الطبيب البيطري
    Bu hasta şerefsiz sadece sistemimi ele geçirip hayatımı bitirmedi üstüne bir de Köpeğimi çaldı. Open Subtitles هذا اللعين لم يخترقني فقط و يدمر حياتي و لكنه سرق كلبتي أيضاً
    Köpeğime sorun yani. Veterinerim, daha fazla kaz ciğeri verirsem, köpeğin gut olup öleceğini söyledi. Open Subtitles إسألوا كلبتي فقط، الطبيب البيطري يقول لو أني أعطيتها المزيد من الفطائر
    köpeğim yeni arkadaşım. Open Subtitles ما هذا بحق الجحيم ؟ إنها كلبتي ,صديقتي العزيزه الجديده
    Brian, buraya gel ve ödüllü köpeğim Deniz Yeli ile tanış. Open Subtitles براين , تعال هنا وقابل سي بريز كلبتي صاحبة الجوائز
    köpeğim benim gözlerim. Onsuz hiçbir yere gitmiyorum. Open Subtitles كلبتي هي عيناي لن أذهب إلى أي مكان من دونها
    Babamla, ninemle, köpeğim Mookie ile, ninem koydu ismini. Open Subtitles والدي مربيتي , كلبتي موكي . اسمتها المربيه
    Çocukken köpeğim Poppy çimlerde koşardı ve ona vurduğumda bu his hoşuma giderdi. Open Subtitles عندما كنت طفلا كلبتي بوبي كانت تركض على العشب عندما ضربتها احببت ذلك الشعور
    köpeğim 40 kilo kadar. Kahverengi ve beyaz Open Subtitles ولكن كلبتي في حدود الـ100 باوند، بنية وبيضاء
    Ben Köpeğimi koşuya hazırlamaktayken, bir adam da bir barda içkisini bitirmekteydi, anahtarlarını aldı, arabasına bindi ve güneye doğru yola çıktı, ya da her nereye gidiyorsa oraya. Bense karşıdan karşıya geçmekteydim TED بينما كنت اعد كلبتي للجرى، كان رجلًا ينهي شرابه في الحانة، ملتقطًا مفاتيح سيارته، راكبًا إياها، قاصدًا ناحية الغرب أو أي ناحية أخرى. كنت أجري عبر الشارع
    Şimdi, Köpeğimi bırakın yoksa yine vururum. Open Subtitles والآن، اترك كلبتي وإلا ضربتك مجدداً
    Köpeğimi Brookville'de mi bulmuşlar? Open Subtitles ماذا تعني بأنهم وجودا كلبتي في بروكفيل؟
    Köpeğimi korkuttunuz. Open Subtitles لقد أخفتما كلبتي نحن لم نرد فعل هذا
    Yalnızca, Köpeğimi kurtaracağın için teşekkür ediyorum. Open Subtitles أردت فقط.. أن أشكرك لإنقاذك حياة كلبتي
    Köpeğimi bulmamda yardımcı olduğun için teşekkür ederim. Open Subtitles شكراً لمساعدتي في العثور على كلبتي
    Köpeğime sorun yani. Veterinerim, daha fazla kaz ciğeri verirsem, köpeğin gut olup öleceğini söyledi. Open Subtitles إسألوا كلبتي فقط، الطبيب البيطري يقول لو أني أعطيتها المزيد من الفطائر
    Sadece Köpeğime iyi davranıyor diye bir adamla beraber olmamalıyım. Open Subtitles لم يجدر بي أن أبقى مع شخص لأنه يعامل كلبتي بلطف
    Nasıl olur da Köpeğimin öldüğünü söylemezsin? Open Subtitles و كيف لم تخبريني أن كلبتي ماتت؟
    Jackie benim köpeğimdi. Open Subtitles جاكي كانت كلبتي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more