Bazen, bazen Doğa Ana, bunların hepsini yapamaz. | Open Subtitles | أحياناً، فقط أحياناً، الطبيعة، لا تسطيع عملُ كلَّ ذلك. |
Bu yüzden ben de paranın hepsini geçen sefer olduğu gibi yurtdışı hesabına gönderdim. | Open Subtitles | لقد حولتُ كلَّ المال إلى حسابك الخارجي مثل آخر مرّة. |
Parçaladığınız onca hayat, kovduğunuz insanlar hepsini bilmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | كلَّ الحيوات التي حطمتها، وكلَّ الذين قمتَ بترحيلهم. نحن بحاجة لمعرفة كلّ شيءٍ عنهم. |
Onun yüzünden her şeyimi ve sevdiğim herkesi kaybettim. | Open Subtitles | و بسببه خسرتُ كلّ شيء، و كلَّ أحدٍ اهتممتُ لأمره. |
Şehre doğru gelen bir ayı olduğu hakkında herkesi bilgilendir. | Open Subtitles | لكي أعلم كلَّ فرد أنَّ هناك دُبَّا ً يتجه نحو القرية |
- Her cinayet teşebbüsünde risk arttı. | Open Subtitles | ومع كلَّ جريمةِ قتلٍ فإنَّ الخطرَ يكبرُ ويزدهر |
Onlar hakkında herşeyi bilmezsem onları en iyi şekilde nasıl kullanabilirim ki? | Open Subtitles | وأنا أقوم بذلك مع فريق وكيف لي أن أعرف الطريقة المثلى لاستخدام فريقي... إن لم أعرف عنه كلَّ شيء؟ |
- Evet, biliyorum ama kaçarken hepsini anlamadım. | Open Subtitles | لقد أخبرتُكَـ أجل, أعلم ولكنَّنا كنا نركضُ لذلكْـ لم أفهم كلَّ ما قلت |
Birini değiştirirsen, hepsini değiştirmiş olursun. | Open Subtitles | وإن غيّرتَ واحداً فقد غيّرتَ كلَّ شيء |
- Eğer o ilaçların hepsini yuttuysa- | Open Subtitles | إن كان هناكَ أدنى احتمالٍ في أنّها تناولت كلَّ هذه الحبوب... لا يوجد أدنى احتمال |
Şöminedeki kurabiyenin hepsini yedin mi? | Open Subtitles | هل اكلت كلَّ الكوكيز من رف الموقد؟ |
İlk kelimemizden, ilk sigaramıza kadar hepsini onlar gördü. | Open Subtitles | "من أوّل كلمة نطقنا بها إلى أوّل سيجارة، لقد رأوا كلَّ شيء." |
- hepsini raporuma yazdım. | Open Subtitles | لقد كتبتُ كلَّ ما حدثَ في التقرير |
Ve hakkımızda hepsini söyler. | Open Subtitles | ومن ثم ستخبرهم كلَّ شئٍ عنّا |
hepsini hatırlayamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيعُ أن أتذكر كلَّ شئ |
hepsini biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلمُ كلَّ هذا مسبقاً |
...Web sitesi işleten herkesi polis memuruna konumuna düşürüyor. | Open Subtitles | فقد كان سيُحيل كلَّ من ينشر موقعا على الوِب إلى شرطي |
Sen herkesi herhangi bir şeye inandırabiliyorsun. | Open Subtitles | يمكنك أن تجعل أيَّ أحدٍ يصدّق كلَّ شيءٍ. |
Beni vurursan, SPIRAL bu binadaki herkesi öldürür. | Open Subtitles | أطلق النارَ عليَّ وسيقتلُ الفيروسَ كلَّ شخصٍ في هذا المبنى |
- Her şeyi anmayı seviyorsunuz herhalde. | Open Subtitles | إنَّكم تحبون أن تحتفظوا بذكرى كلَّ شئٍ هنا |
- Her şeyi temizliyoruz Abbe. | Open Subtitles | إننا نُخْرج كلَّ شيء .أيها الخوري |
onun sahip olduğu herşeyi çalmaktan vazgeçecek misin? | Open Subtitles | هل أنت مُصممة على سرقة كلَّ شيءٍ مِنها؟ |
herşeyi yapıyoruz- herşeyi değil. | Open Subtitles | لقد بدأ توب بالمعالجة ...نحن نقومُ بكلّ شيء يمكنـ - ليس كلَّ شيء - |