"كل الكلمات" - Translation from Arabic to Turkish

• tüm kelimeleri
• bütün kelimeleri
• şarkı sözlerini

Baba! Okumaya uğraşıyorum ama tüm kelimeleri anlayamıyorum.
أبي أنا أحاول أن أقرأ لكن لا أفهم كل الكلمات

İlkin tüm kelimeleri saydım. Bir şey çıkmadı.
لذا، في البداية عددت كل الكلمات وهذا لا شيء

bilgisayarın bu resimdeki tüm kelimeleri deşifre etmesi gerekiyor. Bunun için OCR isimli bir teknoloji kullanıyor,
هي أن الحاسوب يجب أن يفك شفرة كل الكلمات في تلك الصورة. وتستخدم لذلك تقنية تدعى أو - سى - آر

Sanırım söylenecek bütün kelimeleri söyledim o yüzden yapmam gereken hayatım boyunca bunları sana kanıtlamak.
أعتقد أنه لا يمكنني قول كل الكلمات لذا كل ما أريده هو العمر كي اثبت لك ذلك

Bu yüzden şunu yapıyoruz, bilgisayarın tanıyamadığı bütün kelimeleri alıyoruz ve insanların İnternette bir CAPTCHA yazarken bunları bizim için okumalarını sağlıyoruz.
لذا فما نقوم به الآن هو أننا نأخذ كل الكلمات التي لا يستطيع الحاسوب التعرف عليها ونجعل الناس تقرأها لنا بينما يكتبون كابتشا على الإنترنت.

Tüm şarkı sözlerini marş gibi söylüyorlardı, gerçekten acayip bir olay.
كنت الغناء. كنت أنهم يرددون كل الكلمات. وشيء حقيقي قبلية.

Eğer daha büyük bir tavamız olursa, o zaman tüm kelimeleri koyabiliriz.
لو أننا إستخدمنا حلة كبيرة , عندها نستطيع أن نضع كل الكلمات بها .

Ve hepsini oraya yazmaya çalışması, tüm kelimeleri sığdırmaya çalışması daktilonun yuvasında o küçücük kağıdı tutmak için uğraşması.
وأن عليه كتابة كل الكلمات هناك... وإبقاء قطعة الورق الصغيرة... داخل الآلة الكاتبة

Ve durum şu ki, eğer tüm kelimeleri koyabilirsek, iyi ve kötü arasındaki yapay ayırım artık olmazsa, dili gerçekten bir bilim adamı gibi açıklayabiliriz.
الشيء هو , لو إننا نستطيع أن نضع كل الكلمات معا . الاختلافات الجوهرية بين الجيد و السيئ غير متاحة حاليا , نستطيع فعليا أن نصف اللغة مثل العلماء .

tüm kelimeleri öğrenmek zorunda.
يجب أن يتعلم كل الكلمات

tüm kelimeleri doğru söyledim.
لدي كل الكلمات الجيدة

tüm kelimeleri hatırladı.
السيّد (دان) مُستفيق ومُتجاوِب يمكنُه تذكر كل الكلمات السّابقة

Şimdi de bütün kelimeleri bira yap!
الان اجعل كل الكلمات بيرة

bütün kelimeleri biliyordum.
وكنت أعرف كل الكلمات.

Tanrı diğer bütün kelimeleri yener.
"القدر" يربط كل الكلمات معاً.

Söz veriyorum tüm şarkı sözlerini anlayabileceksin.
وأنا أعدكم سوف يكون قادرا على فهم كل الكلمات.

Tüm şarkı sözlerini biliyorum.
أعرف كل الكلمات الآن

Kid Brain şarkı sözlerini yazıyordu.
الفتى (براين) تولى أمر كل الكلمات