Her parçanın şekli ve içi yegane olduğundan, sahtesi imkansız. | Open Subtitles | ولأن كل قطعة مختلفة عن الأخرى فانها مستحيل أن تزيف |
Yaptığımız Her parçanın bir kopyası burda, ilk yaptığımızda dahil. | Open Subtitles | كل قطعة صنعناها لدينا نسخه واحدة هنا حتى اول قطعة |
her bir parçanın 5 renkte gelmesi gerektiği nerde yazıyor? | Open Subtitles | اليس مكتوب انه كل قطعة يجب ان تأتي بخمس ألوان |
Her eser için tren saatlerini, makbuzlarını ve evraklarını kaydettim. | Open Subtitles | إحتفظت بسجلات الرحلات و الإرساليات حرف مقابل كل قطعة |
Eğitici bir video açtım ve çıkardığım Her parçayı etiketliyorum. | Open Subtitles | لدي فيديو تعليمات، وأضع علامة على كل قطعة وأنا أخرجها. |
Ya da istiyorsan gemini parça parça da kazanabilirsin. | Open Subtitles | أو يمكنك ربح سفينتك مجددا كل قطعة على حدة |
Ayrıca sizden Her parçanın çıkmadan önce sonra resmini çekmenizi istiyorum. | Open Subtitles | واريد منكم أن تصوروا كل قطعة في كلا الحالتين داخل و خارج غلافها |
Her parçanın hangi kata gitmesi gerektiğine bakarız. | Open Subtitles | جد الدور الذي ستذهب اليه كل قطعة |
Bu koleksiyondaki Her parçanın içinde platin var. | Open Subtitles | كل قطعة في التشكيله بها البلاتين |
Her parçanın kendine has bir hikayesi vardır. | Open Subtitles | كل قطعة لها قصتها الخاصة بها |
Her parçanın bir görevi vardır. | Open Subtitles | كل قطعة تخدم هدف |
STEM her bir parça olmaksızın, tek kelime ile eksik kalacaktır. | TED | لا يكتمل المجال العلمي تماما بدون وجود كل قطعة. |
Her yediğimiz şey, her bir pirinç tanesi her bir maydanoz yaprağı, her bir brüksel lahanası zaten insanoğlu tarafından değiştirilmiş durumda. | TED | كل شئ نأكله , كل حبة أرز , كل قطعة صغيرة من الأعشاب , كل ثمرة كرنب قد عُدلت بواسطة الإنسان . |
Yani, kıçını zımbaladığımda dostum, her bir uzvun doğrudan cehennemi boylayacak. | Open Subtitles | لذا , عندما أنسفك , يا رجل . ستذهب كل قطعة منك إلى الجحيم مباشرة |
Düşen Her parçayı toplamalıyız. Geride kanıt bırakmamalıyız. | Open Subtitles | . علينا أن نلتقط كل قطعة خشب لا يمكننا أن نترك أي دليل |
Ya da istiyorsan gemini parça parça da kazanabilirsin. | Open Subtitles | أو يمكنك ربح سفينتك مجددا كل قطعة على حدة |
Ben sadece bir askerdim, asla planın her parçasına verilmedim. | Open Subtitles | كنت مجرد جندي، لم يكن أبدا نظرا كل قطعة من الخطة. |
Tekrarlama, müziğin her parçasını çok etkili bir biçimde kendisini takip eden parçaya bağlar. | TED | التكرار يربط كل قطعة في الموسيقى بطريقة لا تقاوم بالقطعة التالية التي تتبعها |
Yani gerçekten başarmak için, arabanın tek tek her parçasının bire bir olması için çok çalıştık. | Open Subtitles | أعني، لقد عملنا بجد حقا أن الظفر به، مسمار كل قطعة واحدة على السيارة، |
Yani kolayca bozulmayacak ama bozulursa da bu makinedeki adeta her parça bir anahtar ve tornavida ile çıkarılıp değiştirilebilir. | TED | ومن ثم لن تتعطل بسهولة، لكن إن تعطلت، نظريا كل قطعة في هذه الآلة يمكن إخراجها واستبدالها باستخدام مفك براغي. |
Hayatının her parçası ve anne babasını hayatlarının her parçası üzerinde kafa patlattı, ne gördüğünü anlamaya çalıştı. | TED | تحيرت مرة تلو الأخرى حول كل قطعة من حياتها وحياة والديها، تحاول فهم ما كانت تراه. |