İnsan Kaynakları'ndan aradılar. Tüm söyleyebileceğim bu. | Open Subtitles | الموارد البشرية اتصلوا بي هذا كل ما أستطيع قوله |
Tüm söyleyebileceğim,.. | Open Subtitles | كل ما أستطيع قوله مع ملابس التسعينات ومعرفة قليلة بالتوافه التي حدث بها |
Tek söyleyebileceğim, umarım çok sağlam bir hoş geldin partisi hazırlamışsındır. | Open Subtitles | كل ما أستطيع قوله من الأفضل أن تخطط لحفلة أستقبال كبيرة |
Tek söyleyebileceğim şu, herhalde bu kokuşmuş jüriler... başka bir maçı izledi. | Open Subtitles | .... كل ما أستطيع قوله أن هؤلاء الحكام كانوا يشاهدون مباراة أخرى |
Söyleyebileceğim tek şey, her sabah Pavlov'un köpeğinin sesiyle uyandığım gibi seninle uyanıyorum. | Open Subtitles | كل ما أستطيع قوله هو أنه فيب كل صباح أستيقظ على هذا الصوت وأعتقد بأن الحب يتحدث |
Sana Söyleyebileceğim tek şey en gelişmiş insan teknolojisi herhangi bir sorun göstermedi. | Open Subtitles | كل ما أستطيع قوله هو أن أفضل التقنيات البشرية لا تشير إلى وجود مشكلة |
Olur da anüsümde bir çift polip çikarsa, direkt sizin adinizi verecegim onlara. | Open Subtitles | كل ما أستطيع قوله هوَ إن ،أصابتني البواسير سأعلم ما سأسمّيهم. |
Çok şükür ki yarın Paris'e gidiyorum. Tek söyleyeceğim bu. | Open Subtitles | شكرا لله أننا سنغادر إلى باريس غدا هذا كل ما أستطيع قوله |
Evet, bütün söyleyebileceğim vanalarla bir şey yapmanız gerektiği | Open Subtitles | أجل، كل ما أستطيع قوله هو أن هنالك خطب ما في الصمامات |
Tüm söyleyebileceğim Brian, bütün gün boyunca benimle ürpertici bir şekilde göz teması kurdun ve buna artık bir son vermeni istiyorum. | Open Subtitles | كل ما أستطيع قوله , برايان. أنك كنت تقوم بإتصال عيني بشع. معي كل صباح و أريد أن أوقفه حالا. |
Tüm söyleyebileceğim, söyledikleri dehşetti. | Open Subtitles | كل ما أستطيع قوله هو أنني كنت منذهلة بما قالوه |
Şu anda Tüm söyleyebileceğim bu. | Open Subtitles | هذا كل ما أستطيع قوله الأن |
Kim olduğunu söyleyemem. Tek söyleyebileceğim, çok güzel olduğu. | Open Subtitles | لا أستطيع أخبارك من كل ما أستطيع قوله أنها جميله جداً |
Tek söyleyebileceğim bunun bir süreç olduğu ve zaman gerektirdiği. | Open Subtitles | كل ما أستطيع قوله هو ان هذه عملية مازالت جارية, والوقت جزءٌ منها |
Ben Tek söyleyebileceğim ise Doktor Knox'un iyi giyimli birisi olduğudur. | Open Subtitles | كل ما أستطيع قوله عن الطبيب نوكس" أنهُ يلبس بشكل جيد" |
Söyleyebileceğim tek şey, umarım benim beğendiğim kadar beğenirsin. | Open Subtitles | كل ما أستطيع قوله هو أنني أتمنى أن تعجبك كما أعجبتني |
Şu anda Söyleyebileceğim tek şey gerçekten bu. | Open Subtitles | العمل هو... حسنا، انه سري هذا كل ما أستطيع قوله حقا الآن |
Sadece bilmem gerektiği kadarını öğrenirim. Söyleyebileceğim tek şey bu. | Open Subtitles | بما يتعلق بعملي و هذا كل ما أستطيع قوله |
Olur da anüsümde bir çift polip çıkarsa, direkt sizin adınızı vereceğim onlara. | Open Subtitles | كل ما أستطيع قوله هوَ إن أصابتني البواسير، سأعلم ما سأسمّيهم. |
Bu beyaz çöpler için iyi bir sıyrılma yolu. Tek söyleyeceğim bu. | Open Subtitles | فالتحرر من البشر هو قمه الحقارة هذا كل ما أستطيع قوله |
Bunu söylemek bana düşmez efendim, bütün söyleyebileceğim, ne yazık ki, büyük gün öncesinde tüm fındıklarımızın işini bitirebilmemiz hariç, sıradan bir Noel işte. | Open Subtitles | ليس لي أن أقول, سيدي. كل ما أستطيع قوله هو أنه كالكريسماس المعتاد، باستثناء أننا أنهينا كل مالدينا من البندق قبل يوم العيد. |