Tek söylediğim bu derece vahşetin, herkesi kendi seviyelerine çekmek için... bir meydan okuma olduğu. | Open Subtitles | كل ما أقوله هو أن هذا المستوى من الوحشية يعد بمثابة تحدي من قِبل المجرمين محاولين جرّنا إلى مستواهم |
Tek söylediğim, burası oldukça sade. | Open Subtitles | كل ما أقوله هو أن هذا المكان عارٍ قليلًا |
Tek söylediğim bu yaşadıkların tamamen kitaba uygun. | Open Subtitles | كل ما أقوله هو أن ما تخوضينه هو دليل بالكامل |
Tamam, Bay Aziz. Tek demek istediğim, bu işin ırklarla ilgisi yok. | Open Subtitles | كل ما أقوله هو أن الأمر لا يتعلّق بلون البشرة |
Tek demek istediğim, dünyanın merkezi istediğin her yer olabilir. | Open Subtitles | كل ما أقوله هو أن محور العالم يمكن أن يكون أي مكان تريدينه |
Tüm söylediğim bu adamlarda artık bu işin içinde. Ve geriye dönüş yok. | Open Subtitles | كل ما أقوله هو أن هؤلاء أصبحوا معنا في هذا الشيء و لا يوجد تراجع |
Tek söylediğim... Tek söylediğim hayatta kalmak. | Open Subtitles | كل ما أقوله هو أن تنجو بحياتك, حسنا؟ |
Utanılacak bir şey yok, Tek söylediğim bu. Bazıları... | Open Subtitles | لا يوجد ما يدعي للخجل، كل ما أقوله هو أن... |
Tek söylediğim Hodgins'e yaptığının güzel bir şey olduğu. | Open Subtitles | كل ما أقوله هو أن ما فعله من أجل (هودجينز) هو لطيف |
Tek söylediğim Benny'nin masum olduğu. | Open Subtitles | كل ما أقوله هو أن (بيني) بريء |
Tek söylediğim Benny'nin masum olduğu. | Open Subtitles | كل ما أقوله هو أن (بيني) بريء |
Tek demek istediğim işin onunki kadar iyi. Onun şey olduğunu... | Open Subtitles | كل ما أقوله هو أن عملك جيد بنفس قدر عمله، عليك أن تعرف كيف يقوم... |
Tüm söylediğim bu adamlarda artık bu işin içinde. | Open Subtitles | كل ما أقوله هو أن هؤلاء أصبحوا معنا في هذا الشيء |