Yeğenim hakkında konuşuyorsun ve ben ona yardım etmek için elimden geleni yaparım. | Open Subtitles | أنت تتحدث عن ابن أخي هنا، و أنا سأفعل كل ما بوسعي لمساعدته. |
Bu işe devam etmek için elimden geleni yaptım ama Nathan- | Open Subtitles | لقد فعلت كل ما بوسعي ..لجعل الأمور تستمر , لكن نايثن |
Yardıma ihtiyaç duyduğunu biliyordum ama o ara elimden geleni yaptığımı düşündüm ve o zamandan beri bu kararımdan pişmanlık duyarım. | Open Subtitles | عرفت أنه يحتاج إلى مساعدة , لكنني وقتها شعرت أنني فعلت كل ما بوسعي, وندمت على هذا الشعور منذ ذلك الوقت. |
Evet, fakat hastalanmaması için elimden gelen her şeyi yaptım. | Open Subtitles | نعم، لكن فعلت كل ما بوسعي للتأكد أنها لن تمرض |
Hayır, o ölüyor ve ben elimden gelen her şeyi yapıyorum. | Open Subtitles | وليس هناك ما يمكن فعله لا أنا أفعل كل ما بوسعي |
Sosyal medyadan arkadaşlarıma ulaştım, Vicky'yi bulmak için yapabileceğim her şeyi yaptım. | TED | بدأت التواصل مع أصدقائي وثم وسائل التواصل الاجتماعي وفعلت كل ما بوسعي في محاولة لإيجاد فيكي. |
Her şeyi yoluna koymak için elimden geleni yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أفعل كل ما بوسعي لأساعد في تصحيح الأمور |
Eğer işbirliği yapmazsanız sizi orada tutmak için elimden geleni yapmayı planlıyorum. | Open Subtitles | وإن لم تتعاون، سأفعل كل ما بوسعي للعمل على بقائك هناك. |
Ve neye mal olursa olsun bu avcıları durdurmak için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | وسأبذل كل ما بوسعي لمنع هؤلاء الصيادين لا يمكنك منعهم |
Bu işi güvenli ve kesin bir sonuca ulaştırmak için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | أنا أفعل كل ما بوسعي لإرجاعها بسلام إلينا |
elimden geleni yapıp sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım. Söz veriyorum. | Open Subtitles | أنا سأفعل كل ما بوسعي و سوف لن أخذلكم أعدكم بذلك |
elimden geleni yapıp sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım. Söz veriyorum. | Open Subtitles | أنا سأفعل كل ما بوسعي و سوف لن أخذلكم أعدكم بذلك |
Dokuz yaşındaydım. elimden geleni yaptım. | Open Subtitles | ، لقد كنت في الـ 9 من عمري وفعلت كل ما بوسعي |
Ama ben yaptım, l bunu durdurmak için elimden gelen her şeyi yapardı. | Open Subtitles | لكنني لو علمت كنت سأفعل كل ما بوسعي لأوقفه |
Bu ilişkinin yürümesi için elimden gelen her şeyi yaptım... ve senden bir çeşit güven çabası bekledim ve... karşılığında böyle bir gece aldım. | Open Subtitles | لقد فعلت كل ما بوسعي لانجاحهذهالعلاقة, و انا انتظر منكِمجهودضئيللذلك, |
Onları hayatta tutmak için elimden gelen her şeyi yapacağıma dair adamlarıma söz verdim. | Open Subtitles | لقد اقسمت لرجالي أنني سأفعل كل ما بوسعي لأبقيهم أحياء |
Bu yüzden benimle anlaşırsanız... sizi olmak istediğiniz yere taşımak için elimden gelen her şeyi yaparım. | Open Subtitles | سأفعل كل ما بوسعي لاتأكد انكم ستصلون للمكانة التي تطمحون إليها |
Her şeye rağmen yürümesi için yapabileceğim her şeyi yaptım. | Open Subtitles | فعلت كل ما بوسعي لينجح الأمر و تجاهل هو كل هذا هل فكرتي يوماً أنه انجرح عندما تركتيه قبل هذا؟ |
Onu eve getirebilmek için her şeyi yapacağım tamam mı? | Open Subtitles | وسأفعل كل ما بوسعي لأعيدها الى المنزل مرة اخرى، حسناً؟ |
elimden gelen herşeyi yaptım! | Open Subtitles | لقد فعلت كل ما بوسعي |
Elimden gelenin en iyisini yapacağımı. | Open Subtitles | حسناً , كنتُ لأقول بأنني بذلتُ كل ما بوسعي |
O zamana kadar, hastalarınızı yönlendirirseniz yapabileceğim ne varsa, yaparım tabi ki. | Open Subtitles | وحـــتى ذلك الحـــين، إذا كنـــت بحاجة لإحالة المرضى، بالطبع، سأفعل كل ما بوسعي لاستيعابهم. |
Ve hatırlamak için, çocuklarım adına elimden gelen her şeyi yaptığımı bilmem gerekiyor. | Open Subtitles | على المحاولة ، ويجب أن أعرف ،ان أطفالي اني فعلت كل ما بوسعي لتذكر ماحصل |