Tüm yapması gereken pazara kadar beklemek, | Open Subtitles | كل ما عليه فعله هو الانتظار الى يوم الاحد |
Tüm yapması gereken bu! | Open Subtitles | هذا كل ما عليه فعله |
Yapması gereken tek şey ne istediğini bilmesi ve bunun için çalışması. | Open Subtitles | كل ما عليه فعله هو أن يعرف ما يرد ويعمل بجد كي يصل إليه |
Çünkü hayatında Yapması gereken tek şey, ona ait olanları korumaktı. | Open Subtitles | لأن كل ما عليه فعله في الحياة هو حماية ما هو له |
Yani, artık Yapması gereken tek şey, uyanmak. | Open Subtitles | لذا.. كما تعلم, أعني, كل ما عليه فعله الآن هو الإستيقاظ |
Kim olduğu umurumda değil. tek yapması gereken teslim olmak. | Open Subtitles | لا أكترث من يكون، كل ما عليه فعله هو الاستسلام |
Dosyalarda ırk yazmaz. tek yapması gereken künyeleri değiştirmekti. | Open Subtitles | الملفات لا تبين الجنس كل ما عليه فعله تبديل كل شىء |
- Yapması gereken tek şey, hediye götürmek ve gülümsemek. | Open Subtitles | كل ما عليه فعله إحضار هدايا والإبتسام |
tek yapması gereken, aktif görev için yoklama vermeden önce bu mektubu yollamak. | Open Subtitles | كل ما عليه فعله هو ارسال هذه الرسالة قبل أن يتم طلبه |
tek yapması gereken başvurunuzda bir tek eksik bulmak. | Open Subtitles | كل ما عليه فعله أن يجد خطأ واحد في تطبيقك |